37,6231
34,0596
2.739,10
Peygamber Sevdalıları Vakfı, Diyarbakır'da "Cihad
Önderi Hazreti Muhammed" temasıyla Mevlid-i Nebi etkinliği düzenledi.
Programda, Peygamber Sevdalıları Vakfı Mevlid-i Nebi
Düzenleme Kurulu Üyesi Menaf Adıyaman, vakfın bu yılkı mesajını paylaştı.
Gazze ve Filistin merkezli mesajda, "kutsallarımıza ve
değerlerimize yönelik insafsız saldırılara en güzel cevabın askeri ve siyasi
gücün tesis edilmesi" olduğuna dikkat çekildi.
Peygamber Sevdalıları Vakfı'nın, bu yılki Mevlid-i Nebi
mesajının tamamı şöyle:
1) Zulme uğramış mazlum halkların kurtuluşu cihad ile
mümkündür: Cihad önderi Hazreti Muhammed'dir.
Mazlum coğrafyaları kana bulayan zalim ve müstekbirlere
karşı yegâne kurtuluş yolu; yeniden cihad ruhunun inşasıdır.
"Size ne oluyor da 'Rabbimiz! Bizi halkı zalim olan bu
şehirden çıkar, bize tarafından bir dost gönder, katından bize bir yardımcı
lütfet' diyen zavallı çocuklar, erkekler ve kadınlar uğrunda ve Allah yolunda
savaşmıyorsunuz?" (Nisâ-75)
2) Müslüman halkların diriliş ve uyanışı, İslam'ı
öğrenmek ve yaşamakla mümkündür: İlmin rehberi Hazreti Muhammed'dir.
Gazze meselesi başta olmak üzere kanayan tüm yaralarımıza
ilaç; Müslüman halkların uyanışıdır. Dünyanın her yanında Siyonist işgalcileri
ve onları destekleyenlere karşı mücadele etmenin gerekliliğini, Gazze, Kudüs ve
Mescidi Aksa'nın esaretten ve işgalden kurtulması için mücadeleye destek veren
alimlerin fetvalarını, bu mücadeleye fiili destek veren Müslümanları, yapılan
tüm protesto ve etkinlikleri güçlü bir şekilde destekliyoruz.
3) Akide ve kutsallarımızın muhafazası, güçlü olmakla
mümkündür: Kılıç peygamberi Hazreti Muhammed'dir.
"Mescid–i Aksâ ve Kudüs Davası" Müslümanlar için
vazgeçilmez bir kutsaldır. "Gazze Cihadı, Kudüs ve Mescidi Aksa
Mücadelesi" bu kutsalın bizzat kendisidir. Siyonist işgal rejiminin
saldırılarının altında yatan gerekçe de budur. Kutsallarımıza ve değerlerimize
yönelik insafsız saldırılara en güzel cevap; askeri ve siyasi gücün tesisidir.
4) Kardeşlik ve vahdetin tahakkuku; merhamet,
yakınlaşmak ve yardımlaşmakla mümkündür: Merhamet Peygamberi Hazreti
Muhammed'dir.
Müslüman olmayan ülke liderleri, siyonist işgalcileri
destekleme hususunda yekvücut bir duruş sergilediler. Bu tablo, "Küfür tek
millettir" hakikatini bir kez daha ortaya koymuştur. Ancak emsali
görülmemiş bir zulme uğrayan Gazze, sözde Müslüman ülke yöneticileri tarafından
kendi haline terk edilmiştir. Bu, kabul edilemez bir acziyettir.
İslam ümmeti olarak zulme uğrayan kardeşlerimize yönelik
sorumluluklarımız mevcuttur. İmkân ve fırsatı olanların cihada katılması, maddi
yardım ve destekte bulunulması, dua edilmesi, emperyalist devletlere karşı boykot
uygulanması, dayanışma ve yardımlaşmaya yönelik etkinlikler tertiplenmesi,
zalimlerin tel'in ve protesto edilmesi, toplumun bilinçlendirilmesi, bunlardan
bazılarıdır. Dağınık ve zayıf halden kurtulmanın yolu; Müslümanlar arasında,
etkili bir kardeşliğin ve merhametin inşasıdır.
5) Sosyal adaletin tesisi, İslam adaletiyle mümkündür:
Adalet peygamberi Hazreti Muhammed'dir.
Gazze'de yapılan soykırım gösterdi ki iflas eşiğine gelen
Batı barbarlığının ilan ettiği hiçbir hak ve hukuk kavramı gerçekçi değildir.
Uluslararası Hukuk, sözde Adalet Divanları, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi,
Birleşmiş Milletler Sözleşmesi gibi martaval anlaşmalar ancak zalimi koruyan
birer kalkandır. Tüm insanlığı kuşatacak bir barış; ancak İslam'ın adaletiyle
mümkündür.
6) Evrensel barış ve huzur, İslam'ın rahmet iklimiyle
mümkündür: Rahmet peygamberi Hazreti Muhammed'dir.
Gazze başta olmak üzere dünyanın birçok yerinde Müslümanlara
yönelik uygulanan zulümler, büyük şeytan ABD ve Batı barbarlığının gerçek
yüzünü ortaya çıkarmıştır. Aynı şekilde, hakikatlere gözünü kapatıp;
"HAMAS bir terör örgütüdür" diyen dâhildeki satılık hainlerin de
gerçek yüzünü ifşa etmiştir. Zulme uğrayanların kimliği Müslüman olunca
vicdanlarını rafa kaldıranlar tarihin karanlık sayfalarına mahkûm olacaklardır.
Emperyalist devletlerin yöneticilerine rağmen, Gazze'de
işlenen insanlık dışı soykırımı lanetleyen halkların varlığı dünya barışı için
bir umuttur. Zulme sessiz kalmayıp dini, dili, ırkı ne olursa olsun bu vahşi
mezâlim karşısında insani bir duruş sergileyen vicdan sahibi halklara selam
olsun. Birlikte yaşayabilmenin umudu; Medine Vesikası anlayışını kavramaktır.
İfsat ehli odakların kirli elleriyle, cinsiyetsiz ve
iffetsiz bir toplum dayatılmaktadır. Batılı ülkeler tarafından fonlanan sözde
sözleşme ve projeler; tüm dünya için ancak berhava nesiller ve hayasızlık
üretmektedir. Müslüman birey ve toplumun bu hayâsız akından muhafazası; iffet
ve namus anlayışını kuşanmaktır.
Dağılan ailelerin, bozulan huzurun, aranılan mutluluğun
yeniden imarı; İlahi ölçüye riayettir. Eşlerin karşılıklı bir şekilde sevgi ve
muhabbet dilinin inşası, Saâdet–i Dâreyn'in teminatıdır. Çocukların terbiyesi;
merhamet ve ilgidir. Toplumsal huzurun ve barışın en güzel harcı; Sıla–i
Rahim'in gözetilmesidir.
8) Müslüman gençliğin yegâne önderi Hazreti
Muhammed'dir: En güzel örnek Hazreti Muhammed'dir.
Toplumda artan şiddet olayları, huzursuzluk ve güven
bunalımları dayanılmaz bir hâl almıştır. Manevi değerlere bigâne, İslami
terbiyeden uzak yetişen gençler psikolojik sıkıntılarla boğuşmaktadırlar.
Gençlerde artan intihar vakalarının altında bu gerekçeler yatmaktadır. Bu hâl;
toplumsal kaosu ve cinnet ruhunu tetiklemektedir. Ümit ve istikbal vadeden bir
Müslüman gençliğin ihyâsı; İslami terbiye ve ashabın örnekliğini kuşanmaktır.
9) Güzel ahlâk ve manevi dirilişin kaynağı Sünnet-i
Seniyyedir: Güzel ahlak önderi Hazreti Muhammed'dir.
"De ki: Eğer Allah'ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da
sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah çok bağışlayıcı, çok
esirgeyicidir. "(Âl-i İmrân-31) İbadet ve güzel ahlakta olgunluk; Kur'an
ve Sünnet'e ittibâ ile mümkündür. Tüm sıkıntıların ve dertlerin devâsı; Hazreti
Muhammed'i (Sallallahu Aleyhi Vesellem) tanımak, anlamak ve yaşamak ile
mümkündür. (İLKHA)
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "çerez politikasını" inceleyebilirsiniz.