Yerel basın bankalara muhtaç duruma düşürüldü
Dövizdeki artışın işlerini çok kötü etkilediğini dile getiren yerel gazete temsilcileri, yerel basının bankalara muhtaç duruma düşürüldüğünü belirtti.
Yerel basın bankalara muhtaç duruma düşürüldü

Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerin kötüye gitmesi nedeniyle dövizde yaşanan artış, özellikle gazeteleri olumsuz yönde etkiledi. Gazete çıkarmak için gereken malzemelerin fiyatında yüzde 100'den fazla artışın olduğunu anlatan yerel gazete temsilcileri, yetkililere çağrıda bulunarak, bu materyallerin alımı noktasında kendilerine destek verilmesini istediler.


Konuyla ilgili İLKHA'ya değerlendirmelerde bulunan Öz Diyarbakır Gazetesi Yöneticisi İhsan Özdemir, Türkiye'de yaklaşık bin 300 yerel gazetenin kapanma aşamasına geldiğini söyledi.


Özdemir, "Derdimizi hiç kimseye anlatamıyoruz. Basın İlan Kurumuna gidiyoruz, her sene Kamu İhale Kanunu'nda değişik kriter çıkıyor. Yerel gazetelerin ihalelerini biraz daha kısıtlıyorlar. Basın İlan Kurumu bizden sahada çalışacak en az 4 muhabir istiyor ama çalıştıracak muhabir bulamıyoruz. Dernekler, cemiyetler gazeteci yetiştiremiyorlar. İş bulamama korkusu nedeniyle kimse iletişim fakültelerini tercih etmiyor. Bu konuda yerel medyanın çok sıkıntısı var. Dövizin piyasayı allak bullak etmesi ayrı bir konudur. Basın İlan Kurumundan, bazı kriterleri gazetelerden indirmelerini istiyoruz. Mesela 500 adet satış, 7 kadro şartı var. Bunları biraz daha esnek yaparlarsa en azından rahatlama olur. Basın İlan Kurumundan, Kamu İhale Kurumundaki ilanlarımızı geri almasını istiyoruz. Kamu İhale Kurumu, 3-5 ayda bir değişiklik yapıyor, ilanları kaydırıyorlar. İnternet ortamında verip, yerel gazetelere vermiyorlar. İlanlar, yerel gazetelerin can simididir. Eğer ilanlar yerel gazetelere verilmezse yerel gazetelerin can simidi olmaz." dedi.


"Kendi yağında kavrulan yerel gazeteler kapanmaya mahkûm olacak"


Gazete çıkarmak için kullandıkları malzemelerin fiyatının arttığına dikkati çeken Özdemir, şunları söyledi: "Ekim 2017'de gazete için kullanmış olduğumuz kâğıt 48 TL'ydi, bugün 108 TL'dir. Ofset makineleri için 250 TL'ye aldığım kalıbı bugün 670 TL'ye alıyorum. Sabahleyin adama, 'Bana kalıp lazım.' diyorum. O da 'Öğleden sonra havale yaparsan fiyat değişir.' diyor. Yerel gazeteler yüzde 120 zamla karşı karşıya kalıyor. Yerel gazetelerden sahibi müteahhit olanlar veya herhangi bir siyasi partinin arka bahçesinde olanlar ayakta duracak. Kendi yağında kavrulan yerel gazetelerin hepsi kapanmaya mahkûm olacak."


Özgür Haber Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Engin Öztürk de sıkıntılarının başında reklam alamamanın olduğunu kaydetti.


"Kentteki bütün ihalelerin yerel gazetelerde yer alması gerekiyor"


Özellikle Gaziantep'i geçtikten sonra yerel gazetelerin özel reklam almalarının önünde sıkıntı bulunmadığını belirten Öztürk, "Çok rahat bir şekilde gazetelerine sahip çıkıyorlar ve özel reklamlarla gazetelerini ayakta tutmaya çalışıyorlar. Aynı zamanda yerel gazetelerini sahiplenerek, onları satın alarak destekte bulunuyorlar. Bu kültür maalesef Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yok. İşletmeler, 'Reklam verip ne yapacağım?' mantığında oldukları için böyle sıkıntılarımız oluşuyor. Yine Basın İlan Kurumu üzerinde ciddi bir sıkıntımız var. Elamanlarının sahaya inerek kurumları ziyaret edip ilanların artması noktasında çalışma yapmaları gerekirken bununla ilgili tek bir çalışma yok. Herhangi bir çalışma yapmadıkları için ilan gerilemesi var. Kurumların ihale ilanlarını yerel gazetelere verme noktasında bir sıkıntılıları var. Vermeleri gerekiyor ama bilinçli olarak vermiyorlar. Şeffaflık gereği bütün ihalelerin, o ilde bulunan yerel gazetelerin sayfalarında bulunması gerekiyor. Ama her ne hikmetse alamıyoruz. Kamu İhale Kurumunda yayınlanıyor. Bu da bizim gelirimizin düşmesine sebebiyet veriyor. Bunu önlemenin yolu, Kamu İhale Kanunu'nda köklü bir değişikliğe gidilmesidir. O kentte yapılan bütün ihalelerin; vergi ve icra ilanlarının gazetelerde yer almasıyla ilgili başta sayın valimiz olmak üzere kurum amirlerinin hassasiyet göstermesi gerekiyor." ifadelerini kullandı.


"Maliyet noktasında desteğe ihtiyacımız var"


Personel alanında yaşadıkları sorunlara değinen Öztürk, "Kanuna bağlı olarak en az 7 personel çalıştırılması gerekiyor. Fakat artık personelden birden fazla iş yapmasını bekliyoruz. Performansı 50 ise 100'e çıkarmasını bekliyoruz. Haliyle bu da arkadaşlar arasında huzursuzluğa sebebiyet verebiliyor. Gönül ister ki devlet buna bir el atsın, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki gazetelere teşvik versinler. Maliyet noktasında desteğe ihtiyacımız olduğu kesindir." şeklinde konuştu.


Güneydoğu Güncel Gazetesi Yöneticisi Zeki Özer ise dövizdeki artışla birlikte yaşadıkları sorunların daha belirgin hale geldiğine dikkati çekti.


"Yerel basın bankalara muhtaç duruma düşürüldü"


Yerel gazetelerin artık gazete çıkaramama noktasına geldiğini vurgulayan Özer, şu ifadeleri kullandı: "Basın İlan Kurumunun yerel gazeteleri desteklemesi gerekirken, kapatmaya çalışıyor. Zorunlu olarak 7 elaman çalıştırmalarını istiyor. 7 elamanın çalıştırılması bir yerel gazeteye 15 bin TL'den fazla maliyete sebep oluyor. Bir gazetenin maliyeti eskiden 35 bin TL'ye, şimdi ise 70-80 bin TL'ye mal oluyor. Bu konuda devlet sadece yerel basına değil, bütün KOBİ'lere destek vermelidir. Yerel basına hem İŞKUR hem KOSGEB yönünden destek vermesi gerekiyor. Şu anda yerel basın bankalara muhtaç duruma düşürüldü. Bankalar da ekonomik krizi fırsat bularak, 'Esnafı nasıl kapatabiliriz?' düşüncesindedirler. Esnaf bankadan kredi alıyor ama ödeme zamanı geldiğinde ödeyemiyor."


"Ekonomik krizden dolayı personel giderini karşılayamıyoruz"


Bazı gazetelerin, 3 gün gazete çıkarmama hakkını kullandıklarını sözlerine ekleyen Özer, "Bazı gazeteler sayfa sayısını 16'dan 12'ye indirmeye başladı. Eskiden burada gece ve gündüz vardiyası çalışıyorduk. Şu anda tek vardiyaya düştük. Çünkü ekonomik krizden dolayı personel giderini karşılayamıyoruz, malzeme alamıyoruz. Türkiye'de üretime dayalı bir ekonomi yoktur. Üretime dayalı bir ekonomi olsaydı şu anda ABD'nin rahip üzerindeki meselesi fayda vermezdi. Çünkü kâğıdı Çin'den, Hindistan'dan, Rusya'dan alıyoruz. Türkiye'de Kompensan Kâğıt Fabrikası, Mopak Kâğıt Fabrikası ve devletin işlettiği Seka Kâğıt Fabrikası vardı. Diyarbakırlı bir iş adamının Toprak Kâğıt Fabrikası vardı. Onların hepsi kapandı, atıl duruma geldi. Üretim yapmazsan, hep inşaat üzerinden ekonomini kurarsan durum bu hale gelir. Durum, ABD ile Türkiye arasındaki rahibi alma ya da verme meselesi değildir. Rahip verilse bile yine dolar düşmez. Türkiye ekonomisi çöküntüdedir. Bizim devletten beklentimiz yerel basına acilen destek verilmesidir. Bir ülkenin yerel basını güçlü olduğu zaman ekonomisi de güçlü olur. Gazetede kullandığımız kâğıtlar yurtdışından geliyor. Yüzde 8 KDV var. Devlet ona teşvik versin, bir kısmını karşılasın. KDV oranı; kalıp, boya ve kimyasal maddelerde yüzde 18'dir. Devlet onları indirsin. KOSGEB üzerinde kayıtlı olan personellerin aylığını ve SSK'larının bir kısmını karşılasın. Vergilerde indirime gitsin. Yoksa günlük politikalarla çözüm bulamayız." dedi.

Kategori: Ekonomi
YORUM YAPIN(üye olmadan da yorum yapabilirsiniz)
Yorumla
İptal

KATEGORİ HABERLERİ

-