Diyarbakır merkez Kayapınar ilçesi Fırat Bulvarında bir
araya gelen Diyarbakırlılar, gök gürültülü sağanak yağış altında basın
açıklamasının yapılacağı Yeni hal Köprülü Kavşağı istikametine doğru yürüyüşe
geçti.
Diyarbakır-Şanlıurfa Karayolu Yeni hal Köprülü Kavşağında
düzenlenen basın açıklamasını Peygamber Sevdalıları Vakfı adına Emin Gülsever
okudu.
Konuşmasına "İçinizden sadece zulmedenlere dokunmakla
kalmayacak olan bir musibetten sakının ve bilin ki Allah’ın cezası çok
şiddetlidir." ayetiyle başlayan Gülsever, "Boğazların yutkunduğu,
sözlerin dillere dolandığı, kalemlerin biçare kaldığı, kelimelerin artık
kifayet etmediği bir çağı yaşıyoruz. Öyle değil mi? 33 binden fazla savunmasız,
masum insanın acımasızca katledildiği ve bütün bir dünyanın, benzeri görülmemiş
bu soykırımı görmezden gelmesi daha nasıl izah edilir ki! 33 binden fazla
şehid, 75 binden fazla yaralı, binlerce kayıp, yıkıma uğratılan bir şehir ve
kırımdan geçirilen Müslüman bir topluluğun ahını kimler kaldırabilir ki! 15 bin
çocuk, 10 bin kadın katledildi. Dünyanın hangi coğrafyasında insanlar böyle bir
barbarlığa uğradı ki?" dedi.
"Gazze'deki zulmü durdurmaya güç yettirip de
durdurmayanlar, bunun bedelini her iki dünyada da göreceklerdir"
Konuşmasının devamında "Ve ne yazık ki ne kadınların
çığlıkları ne de çocukları iniltilileri duyuluyor. Gazze'de iki milyon Müslüman
evsiz, aşsız ve susuz yaşarken artık sözlerin ne anlamı kaldı ki! Onların
başlarını sokacakları ne bir evleri ne barınakları ne de karınlarını doyuracak
bir sofraları var. Siyonist mezalimin kasıp kavurduğu Gazze'de insanlar biçare
ölümü beklerken dünyanın geri kalan milyarları hâlâ büyük bir sefahat içinde
yaşıyorsa, tarih hiç kimseyi affetmeyecektir. Gelecek nesiller herkesi
yargılayacak, büyük bir utanç ile günümüz insanından kaçacaklardır."
ifadelerini kullandı.
"Bu zulmün hesabı sadece Siyonist Yahudilerden
sorulur" zannedenlerin büyük bir yanılgı içinde olduklarını hatırlatan
Gülsever, bu zulme sessiz kalan, tepkisiz duran, dolaylı veya direkt destek
verenlerin insanlık için birer utanç sebebi olacaklarının altını çizdi.
Gülsever, "Sadece utanç mı? Elbette değil! Gazze'deki
zulmü durdurmaya güç yettirip de durdurmayanlar, ihanet ile suçlanacak ve bunun
bedelini her iki dünyada da göreceklerdir. İnsanlığa gönderilmiş son Peygamber
Hazreti Muhammed Aleyhisselatu Vesselam, 'İnsanlar zalimin zulmünü görür de ona
engel olmazsa Allah’ın onları genel bir azaba uğratması kaçınılmazdır' diyor.
Bu uyarı zalimin zulmüne sessiz kalanlar içindir." şeklinde konuştu.
"Veyl olsun bugün Gazze'deki zulme sessiz,
tepkisiz ve iradesiz kalanlara"
Konuşmasını "Allah'ın azabından daha şiddetli ne
olabilir ki? Filistin'deki vahşete sessiz kalmanın ne tür bela ve musibetler
doğuracağını görmüyor musunuz? Tarih bu gibi ibretlik hadiselerle dolu değil
midir? Mazlumun duası ile Allah arasında bir perde olmadığını bilmiyor musunuz?
Mazlumların ahı nice şahları, firavunları, Karun ve müstekbirleri indirmedi mi
tahtlarından, ölüm meleği ansız gelip çatmadı mı yanı başlarında?"
ifadeleriyle sürdüren Gülsever, şunları söyledi:
"Kudüs alelade bir belde değildir. Tarih boyu
dünyaya, insanlığa yön veren peygamberlerin zuhur ettiği bu mukaddes belde için
nice bedeler ödendiği, nice başların feda olduğu, fethi uğruna canların kurban
edildiği, sultanların bütün hayatından vazgeçtiği Kudsü'ş Şerif elbette
şehirlerden bir şehir değildir. Veyl olsun bugün Gazze'deki zulme sessiz,
tepkisiz ve iradesiz kalanlara...Evet, veyl olsun ki ümmetin kundaktaki
bebekleri yetim ve öksüz bırakılırken, bombalarla katledilirken, açlığa mahkûm
edilip ölürken bunu engellemeye güç yettirip de harekete geçmeyenlere."
"İçimizde kana doymaz siyonist barbarları
besleyen, onlara su, sebze, meyve taşıyanlar var"
Tam 6 aydır duraksamadan Gazze'de Müslümanların en acımasız
ve en vahşi yöntemlerle katledildiğini dile getiren Gülsever, "Ancak hâlâ
içimizde bu kana doymaz siyonist barbarları besleyen, onlara su, sebze, meyve
taşıyanlar var. Adına ticaret dedikleri ihanete kılıf arayanlar bilsinler ki
yaptıkları, azgın Yahudi topluluğun silahına barut taşımaktan başka bir şey
değildir. Onlar bilsinler ki, Gazze'deki soykırımın ortağıdırlar. Onların
elinde kundaktaki bebeklerin kanları vardır. Ümmete ihanet içinde olanların
üzerinde artık Filistinli kadınların ahları vardır. Yahudi ile ticaret onları
iflah etmeyecek, helak edecektir." diye belirtti.
Gülsever, "Buradan bir kez daha sesleniyoruz! Yeter
artık bu zillet hali! Derhal bitirin adına ticaret dediğiniz ihaneti!
Rezilliğinizi tarih affetmeyecektir. Kendi ellerinizle yüzünüze çaldığınız kara
leke ne dünyada ne ahirette silinecektir. Buradan hükümete de sesleniyoruz!
Artık siyonist barbarlığı durduracak etkili adımlar atın. Yetmedi mi bu kadar
seyirci kaldığınız. Yetmedi mi bu kadar politik davrandığınız. Görmüyor
musunuz, diplomasiniz Gazze'de açlıktan ölen çocukları doyurmuyor. Yarın Abdülhamit'ten
söz etmeye yüzünüz olsun istiyorsanız, boynunuzun borcunu ödeyin. Yakışıyor mu
evlad-ı Osmani'ye bu zillet hali!" dedi.
"'siyonistlerle ticareti kesin' diyenler yönelik
uygulanan şiddet eylemleri kabul edilebilir değildir"
Dün Taksim Meydanı'nda "siyonistlerle ticareti
kesin" diyenler yönelik uygulanan şiddet eylemlerine de değinen Gülsever,
"Son zamanlarda yaşanan bir başka rezalet ise 'siyonistlerle ticareti
kesin' diyenlere yönelik uygulanan şiddet eylemleridir. Gazze'deki vahşeti
engellemeyenleri ve 'Yahudi tüccar' gibi çıkarlarını gözetenleri eleştirenlerin
kelepçelenmeleri, tartaklanmaları ve gözaltına alınmaları kabul edilebilir
değildir. Ne olursa olsun ne amaçla yapılırsa yapılsın, protesto eylemine
karşılık insanlara bu şekilde muamele edilemez. Filistinli Müslümanlar için ah
çekenlerin canının yakılması, olmadık muamelelere tabi tutulması,
siyonistlerden başka kimleri sevindirir ki! Gayretullah'a dokunacak eylemlerden
bir an önce vazgeçilmelidir." ifadelerine yer verdi.
Gülsever, "Bugün kimi Batılı devletler, Güney Amerika
ülkeleri ve Güney Afrika, siyonist rejim ile ilişkilerini sorgularken, askıya
alırken ve hatta sonlandırırken, Müslümanların sizden beklentilerini karşılamak
çok da zor olmasa gerek." diye kaydetti.
Altı aydır meydanlarda olduklarını ve olmaya devam
edeceklerini vurgulayan Gülsever, Filistin cihadı ve mücahitlerin kutlu
direnişi için şehir şehir sokaklarda, meydanlarda haykıracaklarını vurgulayan
Gülsever, "Ta ki uyuyanlar uyansın, millete idareci olanların gafleti
sonlasın. Ta ki Gazze'de soykırım engellensin, katliamlar durdurulsun. Kudüs ve
Gazze'de işgal bitene kadar meydanlarda olmaya kararlıyız… İşgalin sonlaması
için her türlü bedeli vermeye, fedakârlığı yapmaya da hazırız. Dün vurguladık,
bugün de yarın da aynı mesajı veriyoruz." şeklinde konuştu.
"Yahudi lobisinin yönettiği firmalara yönelik
boykotu gevşetmeyelim, yaygınlaştıralım"
"Biz meydanlarda olacağız" diyen Gülsever,
"Diyarbakır'da, İstanbul'da, Ankara'da doğudan batıya tüm alanlarda
siyonist vahşeti anlatacak, intikam yeminleri edeceğiz. Başta işgalci
siyonistler ve onun hamisi büyük şeytan Amerika olmak üzere tüm siyonist
müstekbirler bilsin ki ahdimizden geri dönmeyeceğiz. Tüm Filistinlileri,
Arapları katletseniz bile mukaddes Kudüs ve Aksa için Kürtlerin, Türklerin
evlatları muhakkak ki günün birinde karşınıza çıkacaktır. Tıpkı ataları gibi...
ve Kudüs asla size yâr olmayacaktır." ifadelerini kullandı.
Duyarlı tüm Müslümanlara da çağrıda bulunan Gülsever,
konuşmasını şu ifadeler ile sonlandırdı:
"Hem meydanlarda olacağız hem diğer sahalarda.
siyonistlerle mücadele her alanda olmalıdır. İşgalcilere ekonomik darbeler
vurmak bizlerin elindedir. Boykot bizler için güçlü bir silahtır. Soykırımı
besleyen Yahudi lobisinin yönettiği firmalara yönelik boykot duraksamadan devam
etmelidir. Bu konuda verilecek en ufak taviz, Gazzeli kardeşlerimizin başına
daha çok ölüm yağdıracaktır. Hiçbir şey yapamıyorsak bari boykotu
gevşetmeyelim. Boykot bilincini toplumun her kesiminde yaygınlaştıralım. Hiç
şüphesiz bizim en büyük silahımız dualarımız, en büyük dayanağımız da
Rabbimizdir. Filistinli Müslüman kardeşlerimiz dualarımızın en başında
olmalıdır. Dualarımızı çoğaltmalıyız. Aciziyetimizi itiraf edip Allah'tan
yardım dilemeliyiz. Allah mazlumların rabbidir. Elbette O, Es-Sabur'dur.
Davamızın sonu; her anımızı her amelimizi gören, bilen ve kalbimizdekilerden
haberdar olan Allah'a hamd etmektir."
Program, Şehitler Kervanı Platformu Başkanı Ömer Çelik'in
yaptığı dua ile sona erdi. (İLKHA)