HÜDA PAR,
Gazze'de işgalci siyonist rejiminin katliamlarını telin etmek ve direnişin Aksa
Tufanı operasyonuna desteklerini bildirmek üzere kitlesel bir miting tertip etti.
Mitingde
konuşan HÜDA PAR Gençlik Politikaları Başkanı ve Mersin Milletvekili Faruk
Dinç, konuşmasına, "Selam olsun Aksa Tufanı Harekâtı ile Siyonistlerin
kabusu olanlara… Selam olsun kollarında yavrularının parçalanmış bedenlerini
taşırken dahi Kudüs muhafızlığını yapanlara… Ve selam olsun meydanlara akın
edip yüreği Kudüs’te atan Diyarbakırlı hemşerilerime! Allah’ın selamı ruhuyla,
bedeniyle ve tüm kalbiyle Kudüs’e destek olanların üzerine olsun."
ifadeleriyle başladı.
Bundan birkaç
gün önce Ankara’da Meclis'te Filistin Sağlık Bakanı ile bir görüşme
sağladıklarını hatırlatan Dinç, bakanın kendisine, "Aksa Tufanı
Harekâtının başlamasından hemen sonra dünyada hiçbir yerde Filistin’e destek
gösterileri yok iken, Diyarbakır’da yürüyüşler yapıldı. Bu bizi çok memnun
etti." dediğini aktardı.
Dinç,
"Bu meydanlar Filistinli mücahitleri sevindirirken terör şebekesi
siyonistleri ve uzantılarını da kahretmektedir." diye ekledi.
"Aksa Tufanı
Harekâtı Yevmu'l Furkan'dır"
Bugün
Diyarbakır’dan, İstanbul’dan ve Türkiye’nin dört bir yanından Aksa’da yaşanan
zulümleri duyurmak için burada olduklarını ifade eden Dinç, Filistin’de
insanlık suçu işlendiğini; siviller, yaşlılar, kadınlar ve kucağındaki
bebeklerle beraber katledildiğini belirtti.
İşgal
rejiminin, hastaneler, ambulanslar ve insani yardım konvoylarını da
bombaladığını, Gazze'yi binlerce ton bombalarla yakıp yıktığını ifade eden
Dinç, şunları kaydetti:
"75
yıldır terör şebekesi bu vahşeti işliyor. Filistin halkı kendi başının
çaresine bakmak için işgalcilere tufan olmak zorunda kaldılar. Ama düşmanlarına
benzemediler. Çocukları öldürmediler. Aksa Tufanı harekâtı 75 yıldır yapılan
zulümlerin oluşturduğu öfkenin tufan olup patlamasıdır. Son bir aydır
Filistinliler uluslararası kamuoyuna, Birleşmiş Milletlere, İslam ülkelerine
çağrıda bulunuyorlar. Kimse, kınamadan başka bir şey yapmadı. Tarih; İşgalci
Siyonistlerin bir kedisi ölse hoplamaya hazır olanlar ile Filistin’de binlerce
çocuğun katledilmesine sesiz kalanları unutmayacaktır."
Dinç,
"Aksa Tufanı Harekâtı Yevmu'l Furkan'dır. Hak ile batılın ayan beyan
görünmesidir. İşgalci katillerle onlara karşı direnen yiğitlerin mücadelesidir.
İşgalciler ile topraklarını savunmaya çalışanların direnişidir. Bir tarafta her
türlü mukaddesatı çiğneyen barbarlar, diğer tarafta ümmet adına kutsallarımızı
canları pahasına korumaya çalışan kadınlar, erkekler ve hatta çocuklar
var." diye ekledi.
Bir tarafta
çok güçlü silahlara sahip, süper güçlerin şartsız açık desteğini alan
katillerin; diğer taraftan elektriksiz, susuz, ekmeksiz, ilaçsız bırakılan
mazlumların olduğunu belirten Dinç, "Bir tarafta terör şebekesi
siyonistler, diğer tarafta iliklerine kadar zulme uğramış mazlumlar var.
Bu
meydanlarda tarafımızı belirlemek için buradayız. Hepimiz Filistin halkının
yanındayız. Malımızla, canımızla ve her türlü imkanlarımızla Lebbeyk ya Aksa
diyoruz." diye konuştu.
Kudüs Meselesi ümmetin
meselesidir
Dinç,
"Bize diyorlar ki niye Kudüs denince yerinizde duramıyorsunuz. Kudüs
meselesi öncelikli meselemizdir. Kudüs namusumuzdur. Kudüs direniş ruhumuzdur.
Kudüs’ü muhafaza etmek cihadımızdır. Kudüs meselesi, Filistin ile işgalci
israil meselesi değildir. Arap ile Yahudi meselesi de değildir. HAMAS ile
işgalci israil meselesi de değildir. Kudüs meselesi akide meselesidir, ümmetin
ve tüm insanlığın meselesidir. Kudüs özgürleşirse insanlık özgürleşir ve
sömürgeden kurtulur. İşgalci terör şebekesi olduğu müddetçe yeryüzünde adalet
sağlanmaz ve kölelik bitmez. Biz de Kudüs mücahitleri ile birlikte köleliğe dur
diyoruz." ifadelerini kullandı.
"Ey
Selahhadin-i Eyyübi’nin torunları, Aksa kollarını açmış sizi bekliyor. Aksa,
kokunuzu özlemiş, yüreği dağlanmış bir şekilde Selahaddin’in evlatlarını
arıyor." diyen Dinç, şöyle devam etti:
"Aksa’da
mukaddesatlar çiğneniyor, namuslar talan ediliyor, küçücük bebeler
katlediliyor. Havadan, karadan ve denizden bombalar yağıyor. Fosfor bombaları
kullanılıyor. İnsanlık suçu işleniyor. Ey Şeyh Saidin Torunları Kudüs özlemle
sizi bekliyor."
Siyonist
terör şebekesi ve uzantıları da seslenen Dinç, "Attığınız iftiralarla ve
medyada oluşturduğunuz kirli algılarla kendinizi temizleyemezsiniz. Zulmünüze
yer ve gök şahittir. Sırtınızı ABD’ye veya silahlarınıza dayanmış
olabilirsiniz. Ancak sırtını yerin ve göğün Rabbi olan Allah’a dayayanlar sizi
kahredecektir. Gargat ağacının arkasına saklanmanız da sizi kurtaramaz."
ifadelerine yer verdi.
"İslam ülkeleri
somut ve uygulanabilir adımlar atmalıdır"
Dinç,
konuşmasının sonunda şu çağrılarda bulundu:
"Ey gençler,
anneler, babalar! Artık her biriniz birer Selahaddin-i Eyyübi’siniz. Kudüs
muhafızısınız. Keskin kaleminizle Kudüs’ü yazın. Şiirlerinizle Kudüs’ü kalplere
nakşedin. Tuvale vurulan fırçalarınızla Kudüs’ü resmedin. Marşlarımız Kudüs
olacak.
İslam
ülkelerine ve tüm insanlığına çağrımız; İslam ülkeleri somut ve uygulanabilir
adımlar atmalıdır. Vicdanı sönmemiş ülkeler terör şebekesi siyonistlerle her
türlü diplomatik, askeri ilişkilerini kesmeli ve onlara somut yaptırımlar
uygulanmalıdır. İşgalci israilde olan büyükelçimiz geri çağrılmalı, Ankara’daki
terör şebekesinin elçisi sınır dışı edilmeli
İslam
ülkeleri ABD ve siyonistlere petrol satışını durdurmalıdır. Siyonistler bütün
Müslümanların mukaddesatına saldırıyor, insanlığa karşı cürümler işliyor,
insani, ahlaki, hukuki ne kadar kural ve ilke varsa hepsini çiğniyor. Bütün
İslam ülkeleri sözde 'normalleşme' siyasetini durdurmalıdır. Bütün özgür dünya
bu vahşete karşı sesini yükseltmelidir. Yarın çok geç olabilir.
Zalimler için yaşasın
cehennem!" (İLKHA)