Ege, Akdeniz
ve Marmara bölgelerinde daha sık orman yangını görüldüğüne dikkat çekilirken,
orman yangınlarının %90’ının nedeninin ise insan kaynaklı olduğuna vurgu yapılıyor.
İş Sağlığı ve
Güvenliği Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, sıklıkla karşılaştığımız orman
yangınlarının nedenleri ve nasıl önlenebileceği hakkında önemli bilgiler verdi.
İş Sağlığı ve
Güvenliği Uzmanı Öğr. Gör. Abdurrahman İnce ise yangın söndürme çalışmalarında
izlenen yol ve sonrasında yapılacaklar hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Yangınlar yüzde 90 insan
kaynaklı…
Bilinçsizlik,
dikkatsizlik, ihmal, sabotaj, terör, plansız şehirleşme, doğa olayları,
kazalar, enerji nakil hatları, temizlik ateşleri ve nüfus hareketliliği gibi
durumların orman yangınlarına sebep olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Rüştü
Uçan, "Ülkemizde nüfus artışının yoğun olduğu ve orman varlığının çok
olduğu Ege, Akdeniz ve Marmara bölgelerinde özellikle yaz aylarında sıcaklıkların
artması, rüzgârların, nem oranının düşmesi, tarım ve turizm hareketliliğinin
artması sonucu orman yangınları yoğun olarak görülür. Orman yangınlarının yüzde
90’ının insan, yüzde 10’unun ise doğal kaynaklı olması insan faktörünün çok
önemli olduğunu gösteriyor." dedi.
İklim değişikliğini
durdurmak mümkün
Orman
yangınlarının doğal sebeplerini tetikleyen iklim değişikliği konusuna dikkat
çeken Dr. Uçan, "İklim değişikliğini durdurmanın yolu var. Günlük
hayatımızda bazı alışkanlıklardan vazgeçerek iklim değişikliğini önleme
konusunda olumlu katkı sağlayabiliriz. Karbon ayak izini minimuma indirmeliyiz.
Halkın bilinçlendirilmesi ve eğitilmesi konusunda çalışmalar yapmalıyız.
Yenilenebilir enerji kaynaklarının teşvik edilmesi ve fosil kaynaklardan enerji
kullanımının sınırlandırılması da gerekli. Mümkün olduğunca ağaçlandırma ve
yeşillendirme çalışmaları yapabiliriz. İklim değişikliği, ortalama
sıcaklıklardaki artış, yağışların azalması ve diğer hava olaylarındaki
dengesizliklere neden olduğu için yangınlara da sebep olduğu
görülmektedir." şeklinde konuştu.
Dr. Uçan: "En
önemli adım halkın bilinçlendirilmesi"
Orman
yangınlarını önlemek için halkın bilinçlendirilmesi gerektiğinin
önemine vurgu yapan Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan,
"Alanında uzman kişilerce kitle iletişim araçları aracılığıyla
veya yüz yüze eğitimler verilmeli.
Gönüllü itfaiyecilik yaygınlaştırılmalı ve
özellikle hassas bölgelerdeki yerleşim
birimlerinde oturan halka eğitici ve uyarıcı
bilgiler verilmeli.
Yaz döneminde ormanlık alanların denetimleri sıklaştırılmalı.
Orman alanlarına giriş çıkışlar kapatılmalı. Yaz dönemlerinde orman
sınırında olan ev, bahçe, işletme gibi insan kullanımında olan alanların
ormana yakın bölümlerinde kolay yanıcı malzemeler
olmamalı." dedi.
"Orman ile diğer
alanlar arasında tampon bölge oluşturulmalı"
Kırsal alanlarda yangın ihtimaline
karşı söndürme malzemelerinin bulundurulması gerektiğine de değinen
Uçan sözlerine şöyle devam etti:
"Orman
yangını mevsimi olan yaz dönemi öncesinde karayolu ve orman sınırındaki
yolların her iki tarafında bulunan ot ve çalı gibi yanıcı maddelerin temizliği
yapılmalı. Orman alanlarından geçen enerji hatlarının yakınındaki ot, ağaç ve
çalı gibi maddelerin temizliği yapılmalı. Meteorolojiden yapılan sıcaklık
uyarıları tüm iletişim kanalları ile halka ve ilgili tüm kurum ve kuruluşlara
duyurulmalı. Orman ile tarım arazileri ve imarlı alanlar ile orman alanları
arasında tampon bölge oluşturulmalı. Orman içi imarsız yapı ve tesislere izin
verilmemeli. Orman alanı içinde faaliyet gösteren çobanlık, arıcılık ve avcılık
gibi meslek mensuplarına genel ormancılık ve yangınlar hakkında eğitimler verilmeli.
Orman alanları içerisinde ve sınırında orman muhafaza memuru, orman bekçisi ve
kolluk kuvvetleri özellikle yangın sezonunda arttırılmalı."
Adım adım ‘Bir yangın
nasıl söndürülmeli?’
Öğr. Gör.
Abdurrahman İnce ise, orman yangınlarının söndürülmesinin anayasada ve
orman kanununda orman genel müdürlüğüne verildiğini hatırlattı. İnce, yangın
söndürme çalışmalarında izlenecek adımları şöyle sıraladı:
"-Orman
genel müdürlüğü söndürme çalışmalarında yerelde en büyük söndürme ekibi olan
belediye itfaiyeleri ile sürekli işbirliği içerisinde ve koordineli hareket
etmeli.
-Orman
yangınlarının söndürülmesi sadece orman genel müdürlüğünün sorumluluğuna
bırakılmayıp ilgili tüm kamu, özel sektör ve STK’ları içine alan topyekün bir
sorumluluk olarak değerlendirilmeli.
-Orman
yangını söndürme çalışması yürüten ekiplerin hedefinin sadece söndürmeye
odaklanması ve başkaca ihtiyaçlarının karşılanarak bunları düşünmemeleri
sağlanmalı.
-Orman
yangını söndürme çalışmaları havadan ve karadan 24 saat çalışma esasına göre
yürütülmeli.
-Söndürme
koordinasyonunun orman genel müdürlüğü, söndürme çalışmalarına katkı sunan
diğer tüm ihtiyaçların koordinasyonunun ise AFAD tarafından yürütülmeli.
-Yangının
gerçekleştiği ve söndürme imkanlarının yetersiz kaldığı ilin dışındaki illerden
gelecek olan destek kuvvetleri AFAD ve orman genel müdürlüğü koordinasyonunda
yürütülmeli.
-Orman
yangınları için mevsimlik söndürme personeli yerine yıl boyu görevli personel
istihdam edilmeli ve bu personel o bölgedeki yerleşik kişilerden oluşmalı. Ekip
sayıları yerden müdahaleyi etkin kılacak şekilde oluşturulmalı.
-Örtü
yangınlarına ya da yüksek enerjisi olmayan, çalışma şartlarının insan ve
araçlara zarar veremeyecek özellikteki yangınlara doğrudan bu konuda eğitim
almış ve sertifikası olan kişiler tarafından müdahale edilmeli.
-Orman
yangınına müdahale eden tüm kurumların telsiz ve diğer haberleşme sistemlerinin
ortak olması gerekli.
-Yangına
müdahale eden orman itfaiye ve diğer su tankerlerinin yangın sahasında koordine
edilebilmesi için araç takip sistemleri oluşturulmalı ve ortak bir platformdan
koordine edilmeli.
-Yangın
sahasında müdahale eden ekiplerin dışında hiçbir sivil unsura izin verilmemeli.
-Yangının
etrafında iş makinesi ile yeterli genişlikte yangın söndürme şeridi açılmalı.
Orman yangınlarında öncelik yangının kontrol altına alınmasıdır. Yanan ormanlık
alanın etrafı yeterli genişlikte bir şeritle açılır ve yangının bu alan içinde
kalması sağlanarak büyümesi önlenirse, bu ‘yangın kontrol altına alındı’ diye
ifade edilmeli.
-Yüksek
enerjili, özellikle tepe yangını şeklinde hızlı ilerleyen yangınlarda yangına
yaklaşılmasının emniyetli ve uygun olmayacağı durumlarda, yangına doğrudan
müdahale edilmeden yangının kontrol altına alınması da genellikle iki yöntemle
olur. İlki çalışabilecek uygun bir uzaklıkta insan gücü, iş makinesi ve
arazözler ile yangın söndürme yöntemi, ikincisi ise yangının
durdurulamayacağına kanaat getirilen durumlarda, süratle ilerleyen ve büyük
sahalara intikal ederek tehlikeli olan yangınların durdurulması veya en azından
yangının ilerleme hızının azaltılması amacıyla da karşı ateş yöntemi
uygulanmalı.
-Yangın
mevsimi boyunca görev yapacak yangın ilk müdahale ekiplerinin sayısı
arttırılarak hassas bölgelerde de mobil ekipler konuşlandırılmalı.
-Yangına
hassas gölgelerde yaşayan vatandaşlara iş makinesi, arazöz, greyder gibi
yangında kullanılan araçların eğitimleri en hızlı şekilde verilmeli."
Uzm. İnce: "Sadece
yangın döneminde değil her zaman tedbirli olunmalı"
Yangın
sonrası yapılması ve dikkat edilmesi gerekenlere değinen Öğr. Gör. Abdurrahman
İnce,
öncelikle yanmış bir alana tekrar girerken alevlenmeler meydana gelebileceğinden dolayı
dikkatli olunması gerektiğine vurgu yaptı. Yangının sebebi iyi araştırılması
gerektiğini belirten İnce, aynı sebeple tekrar yangın çıkmaması için gerekli
tedbirlerin alınması gerektiğini söyledi ve sözlerini şöyle tamamladı:
"Yanan
alanların ağaçlandırma ve yeşillendirme çalışmaları arazi
yapısı ve iklim göz önünde bulundurularak yapmalı. Yanan alanların
ormanlaştırma çalışmalarına hızlıca geçilmeli ve bu
alanların denetimleri sıklaştırılmalı. Orman yangını sonucu oluşacak
olan erozyona bağlı sel gibi ikincil afetler için gerekli tedbirler alınmalı.
Yangın sezonunun bittiği güz döneminden
itibaren
orman yangınlarını önleyici faaliyetlere başlanmalı, yaz dönemi öncesi kısa bir
döneme sıkıştırılmamalı. Tüm kamu ve özel sektör üzerine düşen sorumluluklar
orman genel müdürlüğü ile koordineli, sürekli ve iş birliği içerisinde yerine
getirilmeli. Sadece orman yangını döneminde değil diğer dönemlerde de önleyici
ve koruyucu tedbirlerin alınmasına önem verilmeli. Orman genel müdürlüğünün
yerelde tüm paydaşları ile iş birliğini arttırması gerekir." (İLKHA)