37,6168
33,9708
2.725,00
HÜDA PAR
Sözcüsü Emiroğlu, partisinin iç ve dış gündeme dair değerlendirmelerini
kamuoyu ile paylaştı.
Açıklamasının
başında Merkez Bankasının faiz kararlarına değinen Emiroğlu, faizin yüzde
25'ten yüzde 30'a çıkarıldığını hatırlattı.
Merkez
Bankasının son toplantıda "Enflasyon görünümünde belirgin iyileşme
sağlanana kadar parasal sıkılaştırmanın süreceği" ifadesini vurguladığını
aktaran Emiroğlu, bunun faiz artışlarının devam edeceği mesajı olduğunu
kaydetti.
"Baş edilemeyen
'Enflasyon canavarı' olarak toplumun karşısına dikildi"
Sermaye
çevrelerinden gelen açıklamalara bakıldığında yıl sonuna kadar faiz oranlarının
yüzde 40’ları da aşacağının anlaşıldığını belirten Emiroğlu, "Kapitalist
sömürü düzeninin hâkim olduğu sistemde enflasyon – faiz ilişkisi sermayenin
vur-kaç taktikleri haline gelmiştir. Enflasyonun gerek Türkiye’de gerekse başta
ABD olmak üzere diğer gelişmiş ülkelerde şu sıralar ciddi bir soruna dönüşmesi,
'Parasal genişleme' adı altında geçen sürelerde piyasalara gereğinden çok fazla
para pompalanmasıyla baş gösterdi. Devlet yardımları ve limitsiz ucuz
kredilerle piyasalar paraya boğulurken aynı zamanda bir talep patlamasına da
sebebiyet verildi. Kısıtlı arza karşı oluşan kısıtsız talep, daha fazla
ithalata, fiyatların tırmanışa geçmesine ve yerel para biriminin daha fazla
değer kaybetmesine yol açtı. Bu döngü bugün baş edilemeyen 'Enflasyon canavarı'
olarak toplumun karşısına dikildi." dedi.
Emiroğlu,
"Şimdi "Parasal genişleme' sürecinin intikamı alınırcasına 'Parasal
sıkılaştırmaya' gidiliyor. Sıkılaştırmada en belirgin yöntem olarak faiz
sopasının kullanılması, aslında serbest piyasa dedikleri kapitalist doktrinin
çaresizliğini de ifade etmektedir. Faizler artırıldıkça finansmana erişim zora
girmekte, erişebilenler için ise finansman maliyetleri daha fazla artmaktadır.
Bu da üretimden istihdama, ihracattan cari açığa kadar her alanda farklı bir
cendere oluşturmaktadır." ifadelerini kullandı.
"Ekonomiyi
enflasyon, kur ve faiz sarmalına hapseden bu kısır döngü artık
kırılmalıdır." Diyen Emiroğlu, çözümü bizatihi mevcut ekonomik sorunların
sebebi olan kapitalist sistem içinde arama çelişkisine düşülmemesi gerektiğini
vurguladı.
"ÖTV
dilimlerinin güncellenmemesi otomobil ithalatını artırdı"
Emiroğlu,
enflasyonla mücadelede argümanların başında gelen cari açığın minimize
edilmesinin, ÖTV dilimlerinin güncellenmemesinden kaynaklı otomobil piyasasında
bir önceki döneme göre tam tersi bir sonuç ortaya çıkardığını söyledi.
2016 yılından
itibaren dış ticaret fazlası veren sektörün, bu yılın ilk altı ayından itibaren
açık vermeye başladığını belirten Emiroğlu, "Ticaret Bakanlığı verilerine
göre temmuzda başlayan dış ticaret açığı, ağustos ayında zirve yaptı. 2023 yılı
ilk sekiz ay sonunda sektörün ihracatı yüzde 19,4 artışla 19 milyar 89 milyon
dolar olurken, ithalat yüzde 93,5 artarak 20 milyar 201 milyon dolara çıktı.
Geçen yılın aynı döneminde 6,2 milyar dolar fazla veren otomotiv sektörü, bu
yılın ilk sekiz ayında 311,5 milyon dolar açık verdi." diye konuştu.
Emiroğlu,
"Uluslararası pazarlarda rekabet gücü giderek zorlaşırken yerli otoda
uygulanan ÖTV dilimlerinin güncellenmemesi, tüm modellerin yüzde 80’lik dilime
girmesine neden oldu. Yerli sektör bu haliyle fiyat avantajlarını kaybedince
tüketici de ithal otoya yöneldi, haliyle ithalat patlaması yaşandı. Yurtiçi
kaynakların ithal piyasasına yönelmesi kaynakların yabancı üreticiye gitmesi ve
cari açığın artması demektir. ÖTV dilimlerinde yapılacak bir güncelleme, yerli
üretim otomobil fiyatlarında tüketici lehine fiyat avantajı sağlayacak, bu da
dışarıya gidecek paranın içerde kalmasını sağlayacaktır." şeklinde
konuştu.
Ücretli öğretmenlik
uygulaması
11 Eylül’de
başlayan yeni eğitim-öğretim döneminin ikinci haftasının da geride kaldığının
ancak eğitim sisteminin adeta bir kangrene dönüşen sorunlarının hâlâ çözüm
beklediğini belirten Emiroğlu, bu sorunlardan bir tanesinin de ücretli
öğretmenlik uygulaması olduğunu belirtti.
2022 – 2023
eğitim-öğretim yılı verilerine göre Millî Eğitim Bakanlığındaki 83 bin 547 olan
norm kadro açığının, 76 bin 485 ücretli öğretmen istihdam edilmesine rağmen
kapatılamadığını aktaran Emiroğlu, "Öğretmen açığının eşit işe, eşit ücret
prensibine aykırı şekilde ücretli öğretmenler ile kapatılması doğru bir yöntem
değildir. Yapılması gereken ücretli öğretmenlik uygulamasından tamamen
vazgeçilmesi ve ihtiyaç kadar kadro açılmasıdır. Öğretmen açığına köklü bir
çözüm bulunana kadar ücretli öğretmen uygulamasıyla istihdam edilen
öğretmenlerin ücretleri adalet ilkesine uygun bir seviyeye getirilmeli ve
çalışma şartları iyileştirilmelidir. Bu bağlamda ücretli öğretmenlere kök bir
maaş belirlenmeli ve girecekleri ders saati kadar da ücret kök maaşa eklenecek
şekilde düzenleme yapılmalıdır." değerlendirmesinde bulundu.
Aile kurumunu hedef alan
saldırılar
Aile
kurumunun, küresel çapta örgütlü ve sistematik bir saldırı ile karşı karşıya
olduğuna dikkat çeken Emiroğlu, gerek Hindistan’da gerçekleştirilen G20
zirvesinin nihai sonuç bildirisinde gerekse Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na
hitap eden ABD Başkanı Joe Biden’ın açıklamalarında bu durum net bir şekilde
ortaya konulduğunu söyledi.
Emiroğlu, ABD
Başkanı Biden’ın, aleni bir şekilde sapkın akımların sözcülüğünü yapmasının,
aile kurumunu hedef alan söz konusu küresel ifsat projesinin merkez üssünün de
ABD olduğunu gösterdiğine işaret etti.
HÜDA PAR
Sözcüsü Yunus Emiroğlu, şöyle devam etti:
"Her
türlü sapkınlığı sözde meşrulaştırarak fıtrata savaş açan küresel lobiler,
ailesiz, nikâhsız ve nihayetinde cinsiyetsiz bir toplum modeli öngörmekte bunun
için de aile kurumuna yönelik topyekûn bir savaş vermektedirler. Bu bağlamda
söz konusu küresel lobilerin ülkemizdeki uzantıları, toplumda karşılıkları
olmasa da maalesef siyasetten medyaya ve sözde sanat dünyasına kadar birtakım
destekçiler bulmakta ve çevrelerle, aynı müfsit emeller için ortak bir çaba
içerisine girmektedirler. Öte yandan yürürlükteki bazı yasaların da aile
kurumunu hedef alarak aynı müfsit emellere hizmet etmesi durumun vahametini
artırmaktadır.
Aile kurumu
bütün bu sistematik saldırılar karşısında korunmalıdır. Ancak bunun hamasi
yaklaşımlarla değil, ayakları yere basan sağlam ve bilinçli bir yaklaşımla,
kaynağını medeniyet değerlerimizden alan yasal düzenlemeler ve buna uygun bir
pratikle mümkün olabileceği unutulmamalıdır."
Başıboş köpek sorunu
Başıboş köpek
sorununa da değinen Emiroğlu, kamuoyunun tüm ısrarlı taleplerine rağmen bunun
çözüme kavuşturulmadığını belirtti.
Emiroğlu,
"Her yıl yüzlerce saldırı ile kaybettiğimiz onlarca insanımızın hayatı ve
yaralanan yüzlercesi; halkın huzur ve güvenliğini sağlamakla yükümlü makamların
vurdumduymazlığının kurbanı olmuştur." dedi ve şunları ekledi:
"Sayın
Cumhurbaşkanı’nın da gündeme getirdiği bu konu bir an önce yasal bir zemine
taşınarak nezih ve güvenli sokaklara dönüşüm sağlanmalıdır. Trafik güvenliği ve
toplum sağlığı açısından da pek çok risk barındıran başıboş sokak köpekleri
konusu, bazı istismarcıların ekonomik rant kapısı olmasından ötürü çözümü
geciktirilmiş en önemli sorunlardan biridir. 2023 yılında çocuklarımızın sokak
köpeklerinin saldırısında ölmesi ve kuduz tehlikesi altında olması bir utanç
vesilesidir. En kısa zamanda bu konuda kanuni bir düzenleme yapılarak sorun
çözüme kavuşturulmalıdır."
BM toplantısı
Her yıl
190’dan fazla ülke liderini ABD’nin New York kentinde bir araya getiren
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunun 16-20 Eylül 2023 tarihlerinde
toplandığını hatırlatan Emiroğlu, dünya mazlumları için hiçbir kararın
alınmadığı, kısır tartışma ve polemiklerle geçen bu seneki toplantıya Güvenlik
Konseyi’nin 5 daimî üyesinden ABD dışındaki diğer 4 ülkenin devlet
başkanlarının katılmadığını aktardı.
BM’nin ve
özellikle Güvenlik Konseyi’nin dünya barışına, küresel adalet ve huzura hizmet
etmesi ancak bu yapının değişmesi ile mümkün olduğunu vurgulayan Emiroğlu,
"Bunun için; BM Güvenlik Konseyi’ndeki daimî üyelik sıfatı tamamen
kaldırılmalı. 15 üyeli konseyin tüm üyeleri belli bir süre için seçilmeli.
Güvenlik Konseyi’nde her kıtanın ve inancın nüfus yoğunluğuna göre nispi bir
şekilde temsili sağlanmalı. Hiçbir üyenin veto yetkisi olmamalı, karalar
oy çokluğuyla alınmalıdır." çağrılarında bulundu. (İLKHA)
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "çerez politikasını" inceleyebilirsiniz.