37,4816
33,9720
2.744,64
HÜDA PAR
Gençlik Politikaları Başkanı ve Mersin Milletvekili Faruk Dinç, TBMM'de
düzenlediği basın toplantısında ülke sorunlarının yanı sıra vekili olduğu
Mersin ile birlikte Adana, Osmaniye, Adıyaman, Malatya, Diyarbakır, Bingöl ve
Elâzığ ilerinin yerel sorunlarını gündeme taşıdı.
Açıklamasına
besmele ile başlayan Milletvekili Dinç, sesinin ulaştığı tüm vatandaşları sevgi
ve saygı ile selamladığını söyledi.
"Mülakat sistemi
ile ilgili tartışmalar gündemden düşmüyor"
Sözlerine
ülkede yaşanan mülakat sistemine ilişkin tartışmalara değinerek başlayan Dinç,
"Mülakat ile ilgili tartışmalar devam ediyor. Kamuya personel alımlarında
uygulanan mülakat sistemi ile ilgili tartışmalar gündemden düşmüyor. Seçimden
önce Sayın Cumhurbaşkanı'nın bu konuyla ilgili açıklaması, dikkatleri mülakatın
ne zaman kaldırılacağına çevirmişken Millî Eğitim Bakanı'nın yapılacak yeni
düzenlemeyle mülakatın devam edeceğini beyan etmesi, öğretmen adaylarında
birtakım endişelere neden oldu. Bütün memur adaylarını ve dolayısıyla
milletimizi ilgilendiren böylesine hassas bir meselede mutlak surette
hakkaniyet ve liyakat ilkelerine göre hareket edilmelidir. Hiçbir endişeye
mahal bırakmayacak şekilde insan haklarına ve adalete uygun bir düzenleme
yapılmalıdır." dedi.
"90 bine yakın
taşeron işçisi kadroya geçmeyi beklemektedir"
Taşeron
işçilerin kadro sorunun çözülmesi gerektiğini dile getiren Dinç, " Kamu
İktisadi Teşebbüslerinde çalışan taşeron işçilerin sorunları devam etmektedir.
2017 yılında Kamu İktisadi Teşebbüslerinde çalıştırılan 800 binden fazla
taşeron işçisi kadroya alınmıştı. Ancak kapsam dışında tutulan yaklaşık 90 bin
civarındaki taşeron işçinin, kadroya geçme talebi devam etmektedir. Geçen
süre zarfında söz konusu işçilerin kadro sorunu henüz çözüme kavuşturulmadı.
Hali hazırda 90 bine yakın taşeron işçi kadroya geçmeyi beklemektedir. Kadrolu
işçilerle aynı işi yapan taşeron işçilerin kadro sorunu daha fazla
geciktirilmeden çözüme kavuşturulmalıdır. Kamuda çalışan tüm işçilere iş
güvencesi sağlanmalı; eşit işe eşit ücret ve eşit özlük hakları prensibine
aykırı olan farklı personel rejimi uygulamasına artık son verilmelidir."
ifadelerine yer verdi.
"Depremi yaşayan
illerimizde çözülmeyen sorun ve sıkıntılar, vatandaşlarımızı mağdur
etmektedir"
Dinç, "
Son günlerde, seçim bölgem olan Mersin ile Birlikte Adana, Osmaniye, Adıyaman,
Malatya, Diyarbakır, Bingöl ve Elâzığ il merkezleri ile bu illere bağlı bazı
ilçeleri ve köyleri ziyaret ederek halkımızın sorun ve sıkıntılarını dinledik.
Özellikle depremi yaşayan illerimizde çözülmeyi bekleyen sorun ve sıkıntılar,
vatandaşlarımızı mağdur etmektedir. Depremin büyük bir yıkıma yol açtığı
Adıyaman'da, vatandaşın konut yıkım ve teslimatı ile ilgili bir belirsizlik
içinde olduğunu gözlemledik. Adıyamanlı vatandaşlar, deprem konutlarının
teslim tarihi hakkında herhangi bir bilgiye sahip değiller. Ve yine evleri
yıkılan veya ağır hasarlı olan vatandaşlarımız da kendi arsalarında ev yapmak
istediklerinde bunu nasıl yapacaklarına dair yeterli bir malumata sahip değiller.
Halkın süreç ile ilgili tatmin edici bir şekilde bilgilendirilmemesi,
belirsizliğe ve vatandaşların geleceğe dair olan ümitlerini zedelemeye neden
olmaktadır. Yetkililer, depremzede halkımızı şeffaf bir şekilde bilgilendirmeli
ve bu tıkanıklıkların çözümü için yoğun bir mesai harcamalıdırlar. Depremden
etkilenen vatandaşlarımız için yapılan konutların en kısa zamanda tamamlanması
sağlanmalıdır." dedi.
"Adıyaman’daki
konteyner kentlerde 60 bin civarında vatandaşımız kalıyor"
Açıklamasının
devamında Dinç, "Adıyaman'ımız, 6 Şubat depreminde en büyük yıkımı yaşayan
şehirlerimizin başında geliyor. Bu nedenle Adıyaman genelinde yaşanan bazı
sorunlara özellikle dikkat çekmek istiyorum. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve
Bütçe Başkanlığı'nın Kahramanmaraş ve Hatay depremleri raporuna göre depremden
etkilenen 11 ilde toplam 5 milyon 649 bin 317 konut bulunuyordu, bu konutların
1 milyon 929 bin 313'ü hasar aldı. Konut anlamında depremden en çok zarar
gören illerin oransal sıralamasında ilk sırada Adıyaman bulunuyor. Adıyaman'da
konutların yüzde 68,1'inde hasar tespit edildi. Adıyaman'daki konteyner
kentlerde 60 bin civarında vatandaşımız kalıyor. Ancak konteyner kentlerde su
ve kanalizasyon sorunu maalesef sona ermiş değil. Bu sorunlarla birlikte
vatandaşın sağlığı da tehdit altındadır. Altyapının çöktüğü bu yerlerde, su
baskınlarının insan hayatına mal olabileceği gerçeği göz ardı edilmeden
konteyner kentlerdeki sorunlar giderilmelidir. Barınma alanlarında halk
sağlığını tehdit edecek düzeye ulaşan hijyen sorunu çözülmeli, hijyen konusunda
üst düzey bir duyarlılık geliştirilmelidir. Samsat ilçesine yaptığımız
ziyarette 2017 yılındaki depremden sonra kendilerine verilen konutların
çatıları yapılmadığından damlarda akma olduğu; Kızılöz köyünde ise evlerin
yapımı için temel atıldığı ancak halen inşaata başlanmadığı tarafımıza
iletildi." diye belirtti.
"Hükümet deprem
bölgesindeki dar gelirliyi, asgari ücretliyi koruyacak adımlar atmalı"
Deprem
sonrasında tüm Türkiye’de yaşanan kiralık ev bulma sorunu Adıyaman’ın da ana
gündem maddesi olduğunu aktaran Dinç, " Adıyaman'da bazı vatandaşlar
kiralarını ödeyemedikleri için konteyner kentlere taşınmıştır. Asgari ücretin
11 bin 400 TL olduğu bir ortamda, 10 bin TL'ye ulaşan kira ücretlerini vatandaş
ödeyememektedir. Hükümet, deprem bölgesindeki dar gelirliyi, asgari ücretliyi
koruyacak adımlar atmalıdır. Adıyaman'daki sorunlardan biri de evlerin hasar
tespit sürecinde yapılan raporlamadır. Depremin ilk günlerinde hızlı bir
şekilde ekipler harekete geçmiş ve evlerin hasar durumu ön tespitle
raporlaştırılmıştır. Sonrasında itiraz süreci ile bazı yapılar için tekrar
tespit yapılmış, ancak bazı tespitlerde yine hatalar tekrarlanmıştır. Bu
hataların bir kısmı tespit heyetinden, bir kısmı da vatandaştan
kaynaklanmıştır. Hasar tespit için başvuru ve itiraz süresi bitmiş olan 20 bin
450 konut için yıkım kararı verilmiştir. Ne var ki yıkım kararı verilen bu bina
sahiplerinin yüzde 25'i hasar tespit sürecine itiraz etmiş ve mahkemeye
başvurmuştur. Yani Adıyaman'da binası için yıkım kararı verilen her 4
Adıyamanlıdan biri sürece itiraz etmiştir. Hasar tespiti ile ilgili şikayetler
mutlaka dikkate alınmalıdır. Bu konuda vatandaşı rahatlatacak ve tatmin edecek
şekilde bilgilendirme yapılmalıdır." uyarısında bulundu.
"Deprem
bölgesindeki köylerde ahırı, ağılı ve barınağı olan köy evleri
yapılmalıdır"
Köylerde
ahırı, ağılı ve barınağı olan köy evleri yapılması gerektiğini vurgulayan Dinç,
şunları söyledi:
"Adıyaman'ın
bir diğer sorunu da köy evleri için planlama hataları sorunudur. Köy evleri
yapılırken köy hayatının standartları göz önünde bulundurmalıdır. Evler
yapılırken yanlarına köyün vazgeçilmezi olan hayvan barınağı yapılmadığından
sıkıntılar meydana gelmektedir. Yapılan köy evlerin yanına ahır, ağıl ve
barınak yapılmalıdır."
"Adıyaman merkez,
ilçe ve köy sorunların bir an önce çözülmesi gerekiyor"
Son olarak
Dinç, " Adıyaman'ın Gerger ilçesine yaptığımız ziyarette ise çarşı
merkezinin sıkıntılı durumda olduğuna şahit olduk. Yolları toz toprak içinde
olan Gerger esnafı, 2 yıldır çarşı merkezinde alt ve üst yapının
bitirilemediğinden şikayetçi. Gerger ilçe hastanesinde alanında uzman doktor
sıkıntısı var. Dahiliye, Çocuk ve Kadın Doğum Uzmanı Doktorlarına ihtiyaç var.
Doğurganlığın oldukça yüksek olduğu bu ilçemizde doğum uzmanının olmaması büyük
bir eksiklik. Gerger ilçemizde ziyaret ettiğimiz köylerden; Dıraksu köyünde yol
sorunu, Tillo köyünde içme suyu ve ulaşım sıkıntısı; Sengeto köyünde ulaşım ve
su sorunu yaşanmaktadır. Bazik mezrasının ise kanalizasyon alt yapısı hâlâ
kurulmamış durumdadır. Bu sorunların 2023 yılında hala yaşanıyor olması kabul
edilemez ve bu sorunların bir an önce çözülme kavuşturulması gerekiyor."
dedi. (İLKHA)
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "çerez politikasını" inceleyebilirsiniz.