Maddiyatta
güçlü olan insanlara bakıldığında mutlu olmadığını, içsel olarak huzursuzluk
içerisinde olduklarının altını çizen Sun, aile içinde yapacağımız sohbetin en
temel mutluluk kaynağı olduğunu ve insanların birbirilerine gitmeyerek,
hasbihal ve sohbet etmeyerek, birbirilerinden uzaklaşmaya başladığı söyledi.
Son
zamanlarda şiddet olaylarının çoğaldığını belirten Sun, insanların durup
dururken şiddet uygulamadıklarını, öfkelenmedikleri bunun en temel sebeplerin
de rol model olduğunu aktardı.
"İnsanlar
birbirinden uzaklaşmadan kaynaklı manevi anlamda eksik kalmaya başladı"
Manevi ruh
boşluğunu maddiyat ile doldurmaya çalışarak, insanların daha fazla birbirine
şiddet vari davranmalarına yol açtığını belirten Sun, "Haz ve hız
çağındayız. Yani insanların bir şeylerin peşinden koştuğu, bir yerlere telaşen
uğraşmak zorunda olduğu bir dönemdeyiz. Doyumsuzluklar hat safhada. Sürekli
koşturma ve bir yerlere yetişme telaşı, insanlar artık birbirini görmeye zaman
bulamıyor. Eskiden birbirimizi arayıp çat kapı ziyaretler yapılırdı.
Misafirlere kıymet önem verilirken insanlar; birbirilerine gitmeyerek, hasbihal
ve sohbet etmeyerek, maalesef birbirilerinden uzaklaşmaya başladı. Uzaklaşmanın
getirdiği durumdan kaynaklı insanlar, manevi anlamda eksik kalmaya başladı.
Kişinin dini ibadetlerini tam yerine getirmemesi, dünyaya çok aşırı derecede
düşkünlüğünün getirdiği o manevi boşluk, metalarla maddi nesnelerle dolmaya
başladı. Bu da insanların daha fazla mal ve mülk peşinden koşmasına neden oldu.
Manevi ruh boşluğunu maddiyat ile doldurmaya çalışarak insanların daha fazla
birbirine şiddet vari davranmalarına yol açtı." şeklinde konuştu.
Maddi
anlamında dünyayı metalaştırmanın insanların mutlu olması için yeterli bir
sebep olmadığını söyleyen Sun, "Maddiyatta güçlü olan insanlara
baktığımızda aslında mutlu değil. İnsanlar, içsel olarak huzursuzluk
içerisindeler. Koşturdukları ve elde etmeye çalıştıkları metalar, elde
edildikçe daha fazla mutsuz olmaya yol açıyor. Yani orada kurulmuş bir tuzak
var. Koştukça, elde edildikçe mutlu olurum düşüncesi, uzun süreli mutluluğu
getirmiyor. O mutluluğunun gerçekleşmesi huzurla ilişkilidir. Mutluluğu uzakta
aramak gerekmiyor. Evlatlarımızla yapacağımız sohbet ve eşimizle yapacağımız
muhabbet insanlar için en temel mutluluk kaynağıdır." diye belirtti.
"Yaşadığı sorun ve
sıkıntılarını diyalog ve iletişim yoluyla çözmesi gerekiyor"
Şiddet vari
eylemlerin son zamanlarda çok sık olmaya başladığını dile getiren Sun,
"Diğer taraftan bakıldığı zaman insanlar öfkeleniyor, kızıyor. Maalesef
şiddet vari eylemler son zamanlarda çok sık olmaya başladı. İnsanlar durup
dururken şiddet uygulamıyor veya öfkelenmiyor. Bunun altında yatan sebeplere
baktığımız zaman en temel sebeplerden bir tanesi de rol model almadır. Yani
toplum, şiddet vari eylemleri bazen destekliyor ya da bunu gerçekleştiren
insanlar aile içerisinde kahraman gibi görülüyor. Halbuki şiddet vari eylemleri
veya öfkesine hâkim olamayışı o insanın aslında aciz olduğunun göstergesidir.
Bu açıdan insanın diyalog ve iletişim yoluyla yaşadıklarını çözmesi
gerekiyor." diye belirtti.
Yaşadığımız
problem ve sıkıntıları biriktirmemize de değinen Sun, son olarak konuşmasına şu
şekilde devam etti:
"Yani
yaşadığımız sorun ve sıkıntıları zamanında çözmemiz lazım. Problem çok şiddet
vari bir noktaya geldiyse bunun öncesi alttan alışlar vardır. Kişi sesini
çıkarmadıkça, alttan aldıkça, konuşmadıkça ve sınırları yeterince çizmedikçe
belli bir noktadan sonra tepe yapmaya başlıyor ve kişi artık sağlıklı olmayan
yöntemlere başvurabiliyor. Bundan dolayı iletişim kanallarımızı güçlendirilerek
sağlıklı ve sıhhatli bir iletişim modeli geliştirilmeli, ilişkilerimizi
güçlendirmeli, kendimize zaman ayırmalı ve hobisel faaliyetler içerisinde
olmalıyız. Metalaşmanın ya da maddi anlamındaki araç ve gereçlerin peşinden
koşmanın mutluluk getirmeyeceğini bilmemiz gerekiyor. Yanı başımızdaki mutluluk
kaynaklarını göz ardı etmemiz lazım." (İLKHA)