İslam
kültüründe olan ve özellikle şark bölgelerinde yüzyıllardır devam ettirilen
medrese kültürü, evvelinde olduğu gibi günümüzde de gerek İslami gerekse fenni
ilimler alanında devam ediyor.
2022-2023
öğretim döneminin yıl sonu tatiline girmesiyle beraber başlayan medrese
kayıtları Kurban Bayramı sonrasına kadar devam edecek. Bölgede birçok il ve
ilçede verdiği medrese eğitimleriyle binlerce öğrenci yetiştiren İTTİHADUL
ULEMA'da kayıtlar yoğunluk kazanmış durumda.
Medrese
eğitimi alanında yaptıkları çalışmalar ve kayıt süreci hakkında açıklamalarda
bulunan İTTİHADUL ULEMA Genel Sekreteri Molla Muhammed Özer, kayıtlar
tükenmeden başvuru yapılması hususunda velilere hatırlatmada bulundu.
"15 Temmuz
itibariyle öğrencilerimizi medreselere kabul işlemine başlıyoruz"
Kayıt süreci
hakkında konuşan Molla Özer, "Bilindiği üzere okulların tatile girdiği bu
dönemde bizler medrese kayıtlarına başlıyoruz. Bu kayıtlarımız 3 kategoridedir.
Bunlardan birincisi kız öğrenciler için Arapça eğitimi, ikincisi erkek
öğrenciler için Arapça eğitimi ve üçüncüsü de hem erkek hem de kız öğrencilere
yönelik hafızlık eğitimi kayıtları alıyoruz." dedi.
Molla Özer,
"Kayıtların tamamlanmasına müteakip Kurban Bayramından sonra yani 15
Temmuz itibariyle öğrencilerimizi medreselere kabul işlemine başlıyoruz. Bu
süreçte öğrencilerin zeka ve ezber durumları ile anlama kabiliyetlerine göre farklı
medreselere yerleştirme yapıyoruz. Yani hazırlık sınıfı dediğimiz kurslarımızda
çocuklarımıza Kur'an-ı Kerim'i okuma ve ilmihal gibi alanlarda yetiştirerek
ilgili medreselere yerleştiriyoruz." ifadelerini kullandı.
Neslin
muhafazası ve Müslümanların bu medrese kültürünün devam ettirilebilmesi için
çocukların medreselere yönlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Özer,
"şunları söyledi:
"Medrese
kültürünün derin bir geçmişi vardır. Tarihe bakıldığında Medrese kültürü
ashab-ı suffeye dayandırılmaktadır. Yani Peygamber Efendimiz döneminden
günümüze kadar devam etmektedir. Fakat bölgemizce yüzlerce yıldır bu kültürün
devam ettirildiğini söyleyebiliriz. Medrese eğitimi sürecinde öğrenci hem
normal okul eğitimini devam ettirmekte hem de medrese eğitimini almaktadır.
Yani öğrenci maneviyatını kurtarmakla beraber dünyevi olarak devlet bünyesinde
imam veya Kur'an-ı Kerim hocası olabilmektedir. Yani çocuğunun dünyasını
kurtarmak isteyen de dininin öğrenilmesini isteyen de toplum kültürünü muhafaza
etmek isteyen de evladını medreseye göndermelidir."
"6 yıllık eğitim
sonrasında çocukların hem dünya hem de ahiretleri için önleri açık olacak"
Peygamber
Efendimiz'in "İnsan öldüğü zaman bütün ameli kendisinden kesilir. Ancak 3
şey müstesna; sadaka-i cariye, faydalanılan ilim ve salih evlat." hadisini
hatırlatan Molla Özer, "Çocuğunu medreseye gönderen baba arkasında bir
salih evlat bırakmıştır. O salih insan kendisinden sonra kime ders verirse,
öldüğünde de Allah'u Teala ona hayır yazar. Bundan dolayı lazımdır ki çocuklarımızı
medreseye gönderelim. Kurban Bayram'ından sonra inşallah talebeleri alacak;
Kur'an-ı Kerim, hadis, tefsir, fıkıh ve ilim adapları dersini vereceğiz. 6 yıl
bizim yanımızda okuyacaklar. Bu 6 yıl içerisin de okulunu da bitirmiş olacak.
Onun hem dünyası hem de ahireti için önü açık olacaktır." şeklinde
konuştu.
"Rağbet
çok fakat kayıtlarımızı bitirmiyoruz, grup halinde talebeleri alacağız"
diyen Molla Özer, "Eski medrese usulünde kayıtlar sürekli alınıyordu. Ne
zaman gitseydin yerin vardı ama şimdi imkanlar kısıtlı olduğu için ve
vatandaşlar çok rağbet ediyor diye kayıtlar bitiyor. Kayıtlar bitmeden
halkımız, elini çabuk tutması gerekiyor. Çünkü imkanlar dahilinde belli bir
sayıya kadar kayıt alıyoruz. Hafızlık için hemen hemen yerimiz dolmuş, en fazla
30-40 kişi alabiliriz. Rabbim neslimizi ve toplumumuzu salihlerden
eylesin." dedi. (İLKHA)