Geçtiğimiz
seçim süreci boyunca belli bazı kesimler tarafından özellikle sosyal medya
üzerinden; yanıltıcı, gerçek dışı ve yanlış algı oluşturacak şekilde kamu
düzenini ve kamu barışını bozmaya yönelik gerçeğe aykırı bilgilerin sıkça
paylaşılması birçok kesim tarafından tepkiyle karşılanmıştı.
Uzmanlar,
yetkili kurumların daha dikkatli olmasını ve ciddi cezai müeyyidelerin
uygulanması gerektiğini belirtiyor.
Uluslararası
Sosyal Medya Derneği (USMED) Başkanı ve Siyasal İletişim Uzmanı Said Ercan
Karahasan, konuyla ilgili İLKHA muhabirine önemli açıklamalarda bulundu.
"Arka planda çok
ciddi bir manipülasyonla karşı karşıya kaldık"
Sosyal
medyadaki dezenformasyon en yoğun olduğu zorlu bir seçim döneminden geçildiğini
dile getiren Karahasan, "Birçok seçimi gördüm. Türkiye'de 2000'lerin
başından beri 23-24 yıldır siyasal iletişimde çalıştığım için içerisindeyim. Bu
seçimde hiç olmadığı kadar sahte hesaplar; birde Twitter gibi programlar artık
ücretli mavi tik verdiği için sanki gerçek insanmış gibi mavi tiki var sahte
hesap çok fazla oldu. Öte yandan Amerika'dan Obama'nın danışmanları geldi,
Avrupa'dan ekipler geldi derken arka planda çok ciddi bir manipülasyonla karşı
karşıya kaldık. Hiç olmadık şeyler yani tamam bir konuyla ilgili bir şey olur
onu gündeme getiririz; alakasız, hiç olmayan yani yalanın bu kadar
meşrulaştığı, normalleştiği -oysa bir anayasa geçmişti- dezenformasyonla
mücadele edecekti o da maalesef işleyemedi. Öte yandan Twitter gibi siyasetin
en çok konuşulduğu platformlarda ana akışımıza düşmeyen terörist kalmadı tabiri
caizse. Bunu çoluk, çocuğun da önüne; algısı temiz olan henüz kirlenmemiş
çocukların dahi belki ilk defa oy kullanacak çocukların dahi önlerine bu
teröristler düştü. Düşünün bir video ekrana düşüyor ve birkaç saat içerisinde
milyonlarca insan izliyor. İnanılmaz kötü bir süreçti ama çok şükür halkımız bu
algı ve manipülasyonları terse çevirdi." dedi.
"Sahte
hesaplar ve kara propaganda ile ilgili çok acil ağır hukuki yaptırımlar
getirilmesi gerekiyor"Özellikle bazı partilerin seçim süreci boyunca direk
hedefe konduğunu aktaran Karahasan, "AK Parti, HÜDA PAR ve Yeniden Refah
gibi partiler direk algı yönetiminin merkezinde ve hedef halinde partilerdi.
Onlar da mümkün mertebe kendilerini savunabildi ama düşünün yalanın belki de 6
katı hızlı yayıldığı; üniversitelerde yapılan araştırmalara göre doğruyu ortaya
koyduğunuzda bile 6'nın 1'i kadar yani çok düşük bir miktar onu görebiliyor.
İnanılmaz bir kara propagandaya ve bilgi kirliliğine maruz kaldık. Çok şükür
işin içerisinden seçim olarak çıktık ama bundan sonraki seçimlerde önümüzde bir
yerel seçim var sosyal medyaya kesinlikle bir çeki düzen verilmesi gerekiyor.
Son dönemde seçime belki 1-2 gün kala özellikle FETÖ'cü hesapların,
yurtdışından Türkiye'ye erişiminin engellenmesi doğru bir adımdı bunun çok daha
erken yapılması gerektiğini düşünüyorum. Türkiye'yi hedef alan, Türkiye'nin
içerisindeki uzlaşıyı ve toplum kültürünü hedef alan her şeyin bir an önce
kesilmesi lazım. Muhalefet tabi ki olacak doğru, eleştirel muhalefete herkesin
ihtiyacı vardır bu olmalı ama yalan, dezenformasyon ve manipülasyona asla
hiçbir ülke müsaade etmiyor hatta bunun yaptırımları çok ağır oluyor.
Türkiye'nin de bence bu tür sahte hesaplarla, kara propaganda ile ilgili çok
acil ağır hukuki yaptırımlar getirmesi gerektiğini düşünüyorum." şeklinde
konuştu.
"maalesef
bilgisizlik salgını hızlı bir şekilde yayılıyor"
İnsanların
canlı iletişimde her zaman daha temkinli olduğuna ama klavyenin getirmiş olduğu
ekranda kimseyi görmeden rahatça yazabilme duygusu ve işin nereye gideceğini
bilemeden doğru yapmaksızın yapılan gönderilerin bazen çok ciddi sıkıntılara
yol açtığına dikkati çeken Karahasan, "İnsanlar aslında bir tık uzağında
araştırabilirler, çok rahat bir şekilde arama motoruna bakabilirler, resmi
hesaplara bakabilirler. Oralara bakmak yerine; hemen ilk gördüğü şeyi alıp
kullanmak, yeniden paylaşmak istiyor. Birazda kolaycılık oysa bu tür şeylerde
özellikle maalesef bilgisizlik salgını hızlı bir şekilde yayılıyor. İnsanlar
doğrulama yapmak istiyor maalesef son dönemde herkes çok ciddi bir taraf olduğu
için güvenilir referans diyeceğimiz insanların sayısı da çok azaldı.
Türkiye'nin kültürel manada güvenecek orta aklı olan insanlara da ihtiyacı var.
Bu süreçte onları da sahnede çok görmedik. Maalesef çok zordu, insanlar el
yordamıyla kendilerine doğruyu bulmaya çalıştılar. Seçimden sonra da gördük ki
aslında bunların çoğu seçim sürecinin getirdiği manipülasyonlarmış." diye
belirtti.
"Dijital medya
okur-yazarlığı artmalı, okullarda bu dersler verilmeli"
Karahasan
konuşmanın devamında, "Şunu görüyoruz; dijital medya okur-yazarlığı
artmalı, okullarda bu dersler verilmeli. Bence ilkokuldan itibaren verilmeli,
çok geç kalıyoruz. Çünkü çocuklarda sosyal medyaya kaydolma yaşı yasal olarak
normalde 13'tür. Bizim Türkiye'de baktığınız zaman, ilkokula gidin bütün
çocukların neredeyse sosyal medya hesabı var. Dijital medya okur-yazarlığının
bu ülkede topyekûn; hem velilere hem çocuklara verilmesi gerektiğini
düşünüyorum." ifadelerini kullandı. (İLKHA)