HÜDA PAR Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Zekeriya
Yapıcıoğlu, İstanbul'un Bağcılar ilçesinde bulunan bir sosyal tesiste Batmanlı
hemşerileri ile buluştu. Yapıcıoğlu'na, Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Aslan
ve İstanbul İl Başkanı İsa Güvendik eşlik etti.
28 Mayıs Pazar günü yapılacak Cumhurbaşkanlığı 2'nci tur
seçimleri hakkında konuşan Yapıcıoğlu, hemşerilerinden Cumhurbaşkanı Erdoğan
için destek istedi.
Samimi bir ortamda geçen buluşmada, gençler merak ettikleri
konularda sordukları sorulara cevap buldu.
Programda CHP Sözcüsü Özgür Özel'in gündeme getirdiği HÜDA
PAR'lı vekillerin yeminle sorunları olduğu yönündeki iftiralara da cevap veren
Yapıcıoğlu, Özel'e sert tepki göstererek, "Pinokyo'dan özür diliyorum bu
benzetmeyi yaptığım için; eğer Pinokyo, Özgür Özel gibi konuşsaydı burnu buradan
Ankara'ya kadar uzardı." dedi.
Geçtiğimiz hafta pazar günü Türkiye genelinde sandık başına
gidilerek oy kullanıldığını, her şehrin parlamentoda kendisini temsil edecek
vekillerini seçtiğini ve önümüzdeki beş yıl boyunca Türkiye'yi idare edecek
olan Cumhurbaşkanını seçme konusunda bir iradenin ortaya konulduğunu hatırlatan
Yapıcıoğlu, "Parlamento seçimleri tamamlandı. Ben de bir kardeşiniz olarak
sizi parlamentoda temsil edecek kişilerden bir tanesiyim; bir kardeşiniz ama
tam anlamıyla bir kardeşiniz olarak inşallah sizleri parlamentoda temsil etmeye
gayret sarf edeceğiz. Bu teveccüh için öncelikle hepinize ayrı ayrı teşekkür
ediyorum. Gönül arzu ederdi ki, Cumhurbaşkanlığı seçimi de tamamlansın ve Sayın
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ı; Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde ya
da halk arasındaki yaygın tabirle Başkanlık Sisteminin ikinci döneminde de
birinci turda yeniden başkan olsun, ama kıl payı kaçtı. Seçim ikinci tura
kaldı. Birinci turda çok şey söylediler. Seçimi kaybetse de bırakmayacak,
sandıktan çıkanı kabul etmeyecek, yok diktatördür dediler şöyle dediler, böyle
dediler; her türlü karayı çaldılar. Çok kötü bir propaganda dönemi geçti maalesef.
Siyasi partilerin çoğu yaptıkları propagandalarla aslında bu milletin
teveccühüne layık olmadıklarını bizzat kendileri ispat ettiler, ortaya
koydular. Şu anda önümüzde bir gerçeklik var. Nedir o gerçeklik? 28 Mayıs Pazar
günü seçimlerin ikinci turunu yapacağız." dedi.
"Sakın ha
rehavete kapılmayalım"
İkinci tura iki tane adayın katıldığını ve kanuna göre fazla
oyu alan adayın Cumhurbaşkanı olacağına dikkat çeken Yapıcıoğlu, "Birinci
turda aradaki 4,5 puanlık farka bakıp rehavete kapılmayalım lütfen. Belki seçim
sonuçları ilk açıklandığında muhalefete bir moral bozukluğu olduğunu, hatta
kimyaları bozulduğunu gözlemlemişsinizdir. Buna rağmen eğer birinci turda Sayın
Erdoğan'a oy veren insanların bir kısmı nasılsa bu iş bitti, artık iki aday var
o yarım puan da öyle veya böyle bir şekilde gelecek diyerek rehavete kapılırsa
tablo tersine dönebilir. Sakın ha rehavete kapılmayalım. Öyleyse ne yapacağız?
Yapmamız gereken şey şu; öncelikle biz mevcudu korumalıyız yani bu birinci
turda bizim adayımıza destek veren insanların yeniden sandığa gitmesi ve
yeniden aynı yönde oy kullanması konusunda ne yapılması gerekiyorsa onu
yapmalıyız. İkinci turda, birinci turda farklı tercihte bulunmuş olan insanlar;
biliyorsunuz dört aday vardı, bu dört adaydan herhangi birisine oy vermiş
olanlardan kimi bu safa geçirebiliriz, kimi ikna edebiliriz ve Sayın Erdoğan'a
destek verenlerin sayısını nasıl artırabiliriz onu hesabını yapacağız. Yapmak
zorundayız. Niye yapmak zorundayız? Bunun birkaç
sebebi var. Şu anda seçimin bittiği garanti olsa, önümüze
konsa deseler ki oyların yarıdan fazlasını Sayın Erdoğan aldı ve artık seçim
garanti buna rağmen o oyların sayısını artırmak için bir çaba içerisinde
olmalıyız." diye konuştu.
Yapıcıoğlu, şöyle
devam etti.:
"Neden? Çünkü birinci turda aslında gördünüz; kendi
hesaplarına göre oyların henüz dörtte biri bile sayılmamışken; hiçbir rakam,
hiçbir oran da vermeden biz öndeyiz, biz seçimi kazandık ama onlar tabloyu
farklı gösteriyorlar diye koca koca adamlar, milyonluk şehirlerin büyükşehir
belediye başkanları insanların gözünün içine baka baka yalan söyledi. Seçim
bitti dediler, biz kazandık dediler. Onların hesaplarına göre eğer onlar önde
olsalardı ya da az bir farkla kaçırmış olsalardı şimdi kızılca kıyameti
koparmışlardı. Hani onlar diyorlardı ya Erdoğan diktatördür, seçimi kaybetse de
gitmez ama emin olun onların oyu yüzde 49,5 olsaydı, onlar şimdi memleketi
belki birbirine katmışlardı. Niçin söylüyorum bunu? Bu önümüzdeki ikinci turda
eğer az bir farkla Erdoğan kazansa bile yine aynı hikâyeyi yazacaklar, aynı
hikâyeyi okuyacaklar, aynı yalanları peş peşe dizecekler; milleti galeyana
getirip sokaklara dökmeye çalışacaklar. Aslında biz kazanmıştık; hile ile,
hurda ile bizden aldılar diyecekler ve belki Gezi kalkışmasında olduğu gibi
yine sokakları karıştırmaya çalışacaklar ve bir müddet sonra da birbirlerine
'mesele sandık, demokrasi, 3-5 oy meselesi değil, sen hala anlamadın m?'
diyecekler. Bunu onlara dedirtmemeliyiz. Onlara bunları dedirtmemek için farkı
açabildiğimiz kadar açmalıyız."
"HÜDA PAR'ın
hiçbir yasadışı işinin olmadığını çok iyi biliyorlar fakat Pensilvanya ve
Kandil ile iş birliklerinin üzerine bir şal örtmek için sabah akşam HÜDA PAR
diyorlar"
Son günlerde partisine atılan iftiralar ve karalama
çalışmalarına da değinen Yapıcıoğlu, "1990'larda, HÜDA PAR'ın kuruluşundan
20 yıl önce olmuş bir olaydan HÜDA PAR'ı nasıl sorumlu tutarsın? Neymiş, biz
teröristmişiz. Teröristmişiz öyle mi? Çok değil, 2022 yılının 27 Şubat'ında
Rahmetli Erbakan Hocayı Anma Programına bizi de davet ettiler, gittik; Erbakan
Hoca ile ilgili birkaç kelam ettik. Kemal Efendi, sen orada oturuyorsun, madem
ben teröristim, niye beni alkışladın? Yoksa o zaman bilmiyor muydun, yeni mi
öğrendin? Bu mu? Meral Hanım, çok değil 2021 yılında Genel Merkezinde bizim o
zamanki Genel Başkanımızı ağırlarken; 'Hoş geldiniz, şeref verdiniz' derken
terörist değildi de Recep Tayyip Erdoğan'a destek açıklamasında bulunduktan
sonra mı terörist olduk? Ne fark vardı? Madem biz teröristtik, bizi ağırlarken
nasıl şerefyab oldun, bizi ağırlamaktan şeref duydun? Aslında onlar da HÜDA
PAR'ın hiçbir yasadışı işinin olmadığını çok iyi biliyorlar. Fakat Pensilvanya
ile Kandil ile iş birliklerinin üzerine bir şal örtmek için sabah akşam HÜDA
PAR diyorlar. Yetmiyor beyler, sizin bu tezviratlarınız, karıştırdığınız haltların
üstünü örtmeye yetmeyecek. Milleti aptal yerine koymayın." diyerek sert
tepki gösterdi.
"Eğer Pinokyo,
Özgür Özel gibi konuşsaydı burnu buradan Ankara'ya kadar uzardı"
CHP Sözcüsü Özgür Özel'in HÜDA PAR'lı vekillere yönelik
sözde "yemin krizi" iftirası hakkında da konuşan Yapıcıoğlu,
"CHP'nin Sözcüsü yeni bir şey yumurtlamış. Diyor ki; normalde seçimler
biter, kesin sonuçlar Resmî Gazete'de yayımlanır ondan üç gün sonra Meclis
kendiliğinden toplanır ve ilk oturumda milletvekilleri yemin eder, şimdi bir
kriz çıkmış. HÜDA PAR'ın dört tane vekili; bu yeminle ilgili sorunları var, o
yüzden Meclis'i toplamamak için bu krizi kimse fark etmesin diye kanunu da
değiştiremiyorlar, Yüksek Seçim Kurulu'na baskı yapıyorlar. Kim yapıyor? AK
Parti, Sayın Cumhurbaşkanı. Sakın ha sonuçları açıklama, açıklarsan Meclis
toplanmak durumunda kalacak, toplanırsa da bu adamlar yemin etmeyecek, hatta
yemin etmeyecek değil, biz AK Partiye baskı yapıyormuşuz, şu yemin metnini
değiştir diyormuşuz. Öyleyse bu kriz ortaya çıkmasın diye Meclis'i toplamayı
geciktireceklermiş. Bunun için de sonuçları Resmî Gazete'de yayımlamıyorlarmış.
Pinokyo'dan özür diliyorum bu benzetmeyi yaptığım için, eğer Pinokyo, Özgür
Özel gibi konuşsaydı
burnu buradan Ankara'ya kadar uzardı. Her gün yeni bir
yalan, her gün yeni bir tezvirat. Ama hiç sıkılmıyorlar. Ayakta oturmaya
hazırlanırken oturuncaya kadar kırk tane yalan söyleyebiliyorlar."
şeklinde konuştu.
"Depremzedelere
hakaret edecek kadar alçalabiliyorsunuz"
Yapıcıoğlu konuşmasının devamında, "Biz inanan
insanlarız ve bizim Ümmeti olmakla iftihar ettiğimiz Hazreti Muhammed
Aleyhissalatu Vesselam Efendimiz; 'Bizi aldatan bizden değildir.' diyor. Siz
günde 5 defa, 10 defa, 15 defa ya da her fırsat bulduğunuzda haşa huzurdan bu
milleti ahmak zannedip onu kandırmaya çalışıyorsunuz. Millet de sizin
yalancılığınızı, sizin üçkâğıtçılığınızı, sizin iftiracı olduğunuzu görüyor;
size güvenmiyor. Siz kesin kazanacağınızı zannettiğiniz seçimi kaybediyorsunuz,
sonra kimyanız bozuluyor, masaları yumrukluyorsunuz. Azıcık dürüst olun, azıcık
adam olun, çıkın o kantara millet de sizin kilonuza göre değerinizi versin. Ama
siz sürekli yalan, iftirayla, kara çalmakla, kendi ayıplarınızı örtmek için
başkasına hücum etmekle meşgul olduğunuz için gerçekleri görmüyorsunuz ki!
Depremzedelere hakaret edecek kadar alçalabiliyorsunuz. Size benzemeyenin insan
olmadığını söyleyecek kadar sefil durumlara düşebiliyorsunuz. Buradan
söylüyorum, size o müjdeyi veriyorum; siz milletin örfüne yabancı, tarihine
cahil, inancına düşman olduğunuz müddetçe millet sizi muhalefet olmaya mahkûm
etmiştir ve bu mahkûmiyet müebbettir, değişmeyecektir." ifadelerini
kullandı. (İLKHA)