Yapıcıoğlu, katıldığı özel bir yayında gündeme ilişkin
ittifaklar, HÜDA PAR’ı ittifakların dışında tutmak adına medyada yapılan
karalama kampanyaları, HÜDA PAR’ın ülke meselelerine bakış açısı, seçim
çalışmaları, geleceğe dair projeler başta olmak üzere, birçok konuya dair
önemli açıklama ve değerlendirmelerde bulundu.
“Millet HÜDA PAR’ı
tanıyınca, bağrına basacak”
HÜDA PAR’a yapılan yoğun saldırıların altında yatan
nedenlerde birinin de HÜDA PAR’ın seçim dengelerini değiştirecek pozisyonda
olduğuna vurgu yapan Yapıcıoğlu, “Bizim iktidar olma hedefimiz var. Şu anda oy
olarak önümüze koyduğumuz hedef, bu seçimde yüzde 3’tü. İnşallah biz yüzde 3
barajını bu seçimde aşalım, daha sonra yüzde 7 barajını hedefe koyup, o
doğrultuda ilerleyecektik. Şimdi bu bir ilk adım olarak olabildiğince en yüksek
sayıda milletvekili ile parlamentoda temsil edilirsek, bu ses duyulursa, inanıyorum
ki HÜDA PAR hakkında yapılan bu tezviratların etkisi kırılacak. Millet HÜDA
PAR’ı tanıyınca, bağrına basacak. O zaman HÜDAPAR’ı kimse tutamayacak. Bu kadar
yoğun bir şekilde saldırıların sebeplerinden bir tanesi de budur. Bu kaliteli
kumaş görünürse, artık kimse bizim malımıza beş kuruş vermez diye telaşa
kapılanlar, HÜDA PAR’ın üstünü örtmeye, onu karalamaya çalışıyorlar.” dedi
“Biz siyaseti
çirkinleştirmeyeceğiz, çirkefleştirmeyeceğiz”
Parti programı üzerinden yapılan yoğun saldırıları hakketmediklerini
dile getiren Yapıcıoğlu, “Parti Programımızı 2012 yılında kaleme aldık. Hiç
kimse Parti Programımızın her cümlenin altına imza atmak zorunda değil. Bize
göre memleketimizin meseleleri vardır. Bu meselelerin sulh içerisinde, siyasi
yollarla, meşru yollarla çözülmesi için getirdiğimiz önerilerdir.
Katılabilirsiniz, katılmayabilirsiniz, bu ayrı bir şey. Ama size ters gelen ya
da size göre yanlış olduğunu düşündüğünüz bazı önerilerimiz var diye bu kadar
saldırıyı hak etmiyoruz. Ama olsun, herkes kendi zihniyetini, kendi tıynetini
ortaya koyar. ‘Üslubu Beyan Ayniyle İnsan’ insan kendini ifade ederken, aslında
bir yönüyle kendini, ne olduğunu ortaya koyuyor. Biz siyaseti
çirkinleştirmeyeceğiz, çirkefleştirmeyeceğiz. Bel altı vurmayacağız. Kimseye
hakaret etmeyeceğiz. Biz de eleştiriyoruz. Ama eleştirilerimiz usul dairesinde
olacaktır.” ifadesini kullandı.
“HÜDA PAR’ın
kimliğine düşman olanlar, HÜDA PAR’ı tanıdıkça, düşmanlıkları artıyor”
Seçimlerin kilit partisinin HÜDA PAR olduğuna vurgu yapan
Yapıcıoğlu, Hükumet gitsin gerisi önemli değil anlayışının doğru olmadığını
belirtti.
Yapıcıoğlu, “Bu hükumet gitsin de gerisi önemli değil artık.
Kıyamet mi kopuyor, kaos mu oluyor, savaş mı çıkıyor, millet birbirine mi
giriyor? O önemli değil, yeter ki hükumet gitsin. Böyle bir anlayış olamaz.
Vatandaşın da bunu düşünmesi lazım. Diyelim ki bu hükumetin bazı yanlışlarını
gördü, hükumete kızdı, hükumet gitsin. Sonra? Bunların cevabı yok. İşte bu
nedenle HÜDA PAR bu kadar çok tartışılıyor. HÜDA PAR Parti Programını yeni
yazmadı ki. Bu insanlar, HÜDA PAR’ın Parti Programını yeni mi gördüler? Yeni mi
fark ettiler? Ya da ilk defa mı HÜDA PAR hükumete destek veriyor? HÜDA PAR’ın
kimliğine düşman olanlar, HÜDA PAR’ı tanıdıkça, düşmanlıkları artıyor. Zaten
kimliğinden dolayı ona düşmanlık yapıyor. Bunlara söyleyecek sözümüz yok. Allah
ıslah etsin, Allah şifa versin. Allah’ın izniyle bu seçimlerin anahtar partisi,
kilit partisi HÜDA PAR olacak. Bundan dolayı bu kadar saldırı var. HÜDA PAR
tartışınca, başka bir şey söylemelerine gerek yok. Yani siz ne yapacaksınız
millete? Bunu anlatma ihtiyacı kalmıyor artık. Varsa yoksa HÜDA PAR. Bütün
televizyon kanallarında
sabah, öğle, akşam, yemekten sonra atılan bir hap gibi HÜDA
PAR tartışılıyor. Aynı cümleler sakız gibi tekrar tekrar çiğneniyor.” diye
konuştu.
“Biz diyoruz ki bir
oy bile boşa gitmesin”
Bu seçimlerin neden kritik olduğuna dikkat çeken Yapıcıoğlu,
şunları kaydetti:
“Şimdi düşünün Sayın Cumhurbaşkanı tekrar ipi göğüsledi, ama
parlamentoda çoğunluk olmadı. Yönetimle ilgili ciddi krizler, sıkıntılar
doğabilir. Bundan dolayı kritiktir. Biz diyoruz ki bir oy bile boşa gitmesin.
Bu yeni sistemde, ittifak içerisinde birisi diyelim bir milletvekili çıkarmak
için 70 bin oy mu lazım bir ilde veya 80 bin oy mu lazım? Birisi 80 bin ile bir
milletvekili seçtirebileceği bir yerde, 78 bin oy alsa o oyların tamamı çöp
oluyor. Kimseye yaramıyor. Bundan dolayı biz diyoruz ki bir tek oy bile heba
olmasın. Bu şartlar altında düşündük. Parlamentoda temsil edilmek istiyoruz.
İstiyoruz ki hakikatin sesi, dürüst siyasetin sesi, siyasetin illa menfaat
üzerine dönmek zorunda olmadığı gerçeği parlamentoya yansısın ve insanlar bunu
görsün. Oylar da boşuna gitmesin dedik. Bu şartlarda en doğrusu ne? En doğrusu
dedik ki listelerden girmek. Karşılıklı bir mutabakat oluştu. Bizimle AK Parti
arasında aynı noktada bir uyum oluştu. Nerede kim aday olursa, nasıl bir liste
oluşturursa maksimum oy alır. Şu anda biz ona yoğunlaşıyoruz. Diyarbakır,
Batman, İstanbul, Bursa, Şanlıurfa, Gaziantep, Adana, Mersin. Önemli olan
totalde 300’ü geçmek. İnşallah güçlü bir şekilde parlamentoda temsil edilmeyi
bekliyoruz.” (İLKHA)