37,4617
33,9554
2.744,48
Sahurda kahvaltı ürünlerinin tüketilmesi gerektiğine değinen
Çevik, iftardan kalan et ve hamur işleri gibi besinlerin tüketilmemesini
tavsiye etti.
İftara su ve hurma ile başlanılmasını, ardından çorba ile
devam edilmesinin öneren Çevik, ana yemeklere hemen geçmenin iyi olmadığının
altını çizdi.
"İftardan kalan
pilav, hamur işleri, et tarzı besinler tüketmememiz gerekiyor"
Diyet ve Beslenme Uzmanı Sibel Çevik, "Uzun süre tok
kalmak, hazımsızlık, kabızlık sıkıntısı ve susuzluk hissi yaşamamak için
yediğimiz bütün besinler çok önemlidir. Sahurda kahvaltı yapmamız gerekiyor.
İftardan kalan pilav, hamur işleri, et tarzı besinler tüketmememiz gerekiyor.
Daha çok kahvaltılık dediğimiz besinleri almamız gerekiyor. Yumurta, az tuzlu
peynir, zeytin gibi. Tabi bunları tükettiğimizde de tuz oranı çok önemli
oluyor. Bunların yanında bol yeşillik, tam buğdaylı ekmeğimiz ve süt
gruplarından herhangi bir besin alabiliriz ama daha uzun süre tok kalmak istiyorsak
sahurda özellikle salatalık ya da kefir tüketebiliriz. Özellikle kefir
tükettiğimizde bağırsaklarımızın daha iyi çalışması, kabızlık problemine engel
olmaktadır. Kefir tükettiğimizde daha uzun tok tutar ve susuzluğumuzu da
baskılar. Onun için yediğimiz bütün besinler çok önemlidir. Sahur yaptıktan
sonra en az 3-4 bardak su içmemiz gerekiyor." şeklinde konuştu.
"Gün içinde
sindirim sistemimizi çalıştırmadığımızdan dolayı hemen ana yemeklere geçmememiz
gerekiyor"
İftara su ve hurma ile başlanılması gerektiğini söyleyen
Çevik, "Ardından çorba ile devam edeceğiz. Çorbadan hemen sonra ana
yemeklere geçmemeliyiz. Gün içinde sindirim sistemimizi çalıştırmadığımızdan
dolayı hemen ana yemeklere geçmememiz gerekiyor. Bu çok önemli oluyor. Çünkü
aslında hazımsızlık, mide problemleri ve kabızlık yaşamanın sebebi de budur.
Öncelikle midemizi ve sindirim sistemimizi yumuşatalım daha sonra ana yemeklere
geçelim. Çorbadan sonra salataya geçelim. Gün içerisinde uzun açlıktan dolayı
çiğneme yapmadığımız için daha çok salatayı uzun uzun çiğnemeye önem
gösterelim. Yoğurdumuzla birlikte tükettikten sonra biraz bekleyelim. İbadetini
yapmak isteyen gidip namazını kılabilir. En azından 5-10 dakika bekledikten
sonra ana yemeklere geçtiğimizde hem sindirimi desteklemiş oluruz hem kilo
almayı engellemiş oluruz hem de tokluk oranını desteklemiş olacağız."
ifadelerini kullandı.
"Ana yemeğimizi
bitirdikten 2 saat sonra sütlü herhangi bir tatlı tüketebiliriz"
Çevik, "Bir anda yemeğe başladığımızda mide ağrısı
yaşıyoruz ama hala aç hissediyoruz kendimizi. Bunun asıl sebebi de budur. Çünkü
çok hızlı tüketiyoruz ama tokluk hissi 25-30 dakika sonra beyne gidiyor. Onun
için beklemek çok önemli. O süreyi nasıl değerlendireceğimizi bilmiyorsak da en
azından bir rezene çayı içtiğimizde sindirim sistemini kolaylaştırmış olacağız.
Daha sonra ana yemeklere geçilebilir. Ramazan'da tatlı ihtiyacı çok fazla
oluyor. Ana yemeklerden hemen sonra tatlı tüketilir. Bu da çok yanlıştır.
Aradan en az 2 saat geçmesi gerekiyor. Ana yemeğimizi bitirdikten 2 saat sonra
sütlü herhangi bir tatlı tüketebiliriz. Ama bu da haftada maksimum 2-3 defa
olabilir. Güllaç, sütlaç ya da sade dondurma tüketebiliriz. Yalnız bunun da çok
fazla olmaması gerekiyor. Bu kan şekerinin düşürmesine sebep oluyor. Bu da daha
fazla besini tüketmemize ve birçok sağlık problemine altyapı
oluşturabiliyor." diye belirtti.
"Suyu da
kesinlikle atlamayalım, sahurda dört bardak içmemiz gerekiyor"
Her akşam tatlı yemek yerine tatlının yerini alan birçok
besin olduğunu söyleyen Çevik, "Mesela ana yemeğimizi bitirdikten 2 saat
sonra yoğurdun içerisine hurma, kuru kayısı ya da sevdiğimiz herhangi bir
meyveyi doğrayabiliriz. Toz tarçınla karıştırıp bunu tükettiğimizde bu da tatlı
ihtiyacını karşılayabilir. Ramazan'da hem sağlıklı beslenmek hem de
zorlanmadan bu süreci atlatmak için yediklerimiz çok önemli oluyor. Daha çok
hamur işleri ya da karbonhidrat oranı yüksek olan besinler tuzlu ve yağ oranı
yüksek olan besinleri tükettiğimizde sadece o anlık bizi doyurabiliyor. Ama
daha sağlıklı dediğimiz yeşillik, salata yanında proteinimizi, süt grubundan
herhangi bir tanesini tükettiğimizde Ramazan ayını daha sağlıklı bir şekilde
geçirmiş oluruz. Suyu da kesinlikle atlamayalım, sahurda dört bardak içmemiz
gerekiyor. İftar ve sahur arasında da en az 8-12 bardak su içmemiz
gerekiyor." dedi.
Diyetisyen Sibel
Çevik konuşmasına son olarak şu şekilde devam etti:
"İftardan bir saat sonra yürüyüşlerimizi yapabiliriz.
40-45 dakika boyunca yapacağımız yürüyüş de sindirimi çok güzel
destekleyecektir. Ramazan ayında birçok kişide maalesef kilo artışı olabiliyor.
O da düzensiz beslenmeden kaynaklıdır. Yaptığımız sporla hem kilo almamız
engellenmiş olacak hem de yediklerimizi çok güzel bir şekilde sindirmiş
olacağız." (İLKHA)
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "çerez politikasını" inceleyebilirsiniz.