Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 şiddetindeki depremde
etkilenen illerden biri de Diyarbakır oldu. Millî Eğitim Bakanlığının
açıkladığı takvime göre 1 Mart itibariyle aralarında Diyarbakır'ın da olduğu
bazı illerde eğitim öğretime başlandı.
Bu süreçte 3 milyon öğrenciyi ilgilendiren YKS ve LGS
sınavına yaklaşık 3 ay kaldı. Eğitimci Murat Çakır, öğrencilere son 3 ayın
değerlendirilmesi konusunda tavsiyede bulundu.
Bizim özellikle velilerimiz, aydınlarımız ve eğitimcilerimiz
çocuklarımıza yaşanan depremi gerektiği şekilde unutturup sınava hazırlanmaları
konusunda gerekeni yapmaları için çabalamaları gerekiyor.
"Gençlerimiz bu
süreçte eğitimden uzak kaldı"
Eğitim sürecinde elde olmayan nedenlerden dolayı
öğrencilerin eğitimden uzak kaldığını ifade eden Çakır, "Ülke olarak büyük
bir felaket yaşadık. Başta Kahramanmaraş olmak üzere depremin yaşandığı diğer
illerde ölenlere rahmet kalanlara sabır diliyorum. Eğitim sürecinde elde
olmayan nedenlerden dolayı eğitimden uzak kaldılar. Biz bu süreçte şunu
anladık; eldeki imkanların değerlendirilmesi ve bir şekilde hayatın devam etmiş
olduğunu gördük. Gençlerimiz ve geleceğimiz bu süreçte eğitimden uzak kaldı.
Başta veliler olmak üzere yaşanan bu felaketin hatırlatılamaması konusuna önem
vermemiz gerekiyor. Sosyal medya platformlarından çocuklarımıza hatırlatılması
o tramvayı tekrar yaşatmak pekte doğru olmayacaktır." diye konuştu.
Çocukların öncelikle eksik konuları gidermek için konu
tekrarı yapması gerektiğini söyleyen Çakır, "Deprem bölgesindeki
öğrencilerimiz eğitimden uzak kaldı. Bu durumda biz ne yapmalıyız. Liseye giriş
sınavında hazırlık sürecinde olan öğrencilerimiz belirli bir formatta belirli
konular üzerinden sorumlu tutuldu. Çocuklarımız öncelikle eksik konuların
giderilmesi açısından konu tekrarı yapacaklar. Eğitimciler olarak bizler de
bazı rahatsız edici durumlarla karşılaşıyoruz örnek verecek olursak benim
çocuğum bana 'Baba derste devamlı deprem bahsedildi, deprem konuşuldu.' dedi.
Bu konunun bir an önce arka plana atılıp işin eğitim sürecine girmesi
gerekiyor." dedi.
"En önemli
eğitim binası ailenin kendisidir"
Yaşadığımız bu felaketin hayatımızda arka plana attığımız
korkuyu tekrardan tetiklediğini dile getiren Çakır, "Deprem bölgelerinde
ve çadır kentlerde kalan öğrencilerimiz var ve hala o korku devam ediyor fakat
şunu da unutmamak lazım korku bizim doğamızda var. Yaşadığımız korkuyu gidermek
için arka plana atmamız gerekir. Maalesef yaşadığımız bu felaketler bizim
hayatımızda arka plana attığımız korkuyu tekrardan tetikledi. Bizim özellikle
velilerimiz, aydınlarımız ve eğitimcilerimiz çocuklarımıza yaşanan depremi
gerektiği şekilde unutturup sınava hazırlanmaları konusunda gerekeni yapmaları
için çabalamaları gerekiyor. Burada biz bunu göz ardı edersek, zaten büyük bir
felaket oluşmuş, çocuğun burada eğitimden de uzak kalması bizim geleceğimizi
eğitim açısından olumsuz etkileyecektir." şeklinde konuştu.
Sınava hazırlanan öğrencilerin bolca deneme ve tekrar
yapmaları gerektiğini vurgulayan Çakır, "LGS'de hazırlık sürecinde olan
öğrencilerimizin zaten belli materyalleri var. Bunun yanında da bol bol deneme,
tekrarlar ve pekiştirme dediğimiz branş deneme sınavları yapmaları gerekiyor.
Zaten bir eğitim sürecine dahilse, bir kurs merkezinde veya bir yerden eğitim
alıyorsa mutlaka gittiği yer onu bu şekilde bir eğitim sürecine tabi
tutuyordur. Ancak burada şunu vurgulamak istiyorum; sadece öğrencilerimizin
okullardaki, kurslardaki dersleri görmesi tabi olduğu o eğitimden ibaret
değildir. Velilerimizin bunu bilmesi gerekiyor. Velilerimizin eğitimin sadece
okul bahçesinde veya kurs merkezinden ibaret olmadığını bilmesi gerekiyor. En
önemli eğitim binası ailenin kendisidir." ifadelerini kullandı.
"Hayat her şeye
rağmen devam ediyor"
Sınavlarda öğrencilerin bir kısım konulardan muaf edildiğini
ifade eden Çakır, "Başta belirttiğim üzere LGS'de bir kısım konular muaf
edilmişti. Birinci dönem konularından sorumlu tutulmuşlardı sınavda. YKS'de de
aynı şekilde, resmî açıklamaya göre ders ve branş bazında birçok konudan muaf
edildi. Hatırlarsanız, tıpkı pandemide olduğu gibi. Pandemide de bu durumu
yaşamıştık. Bir kısım konular muaf edilmişti. Burada eğitim süreciyle alakalı
şunu ifade etmek istiyorum: Öğrencilerimizin yükü şu anda bir nebze hafif.
Pandemideki fark şuydu; pandemide biz dışarı çıkamıyorduk. Eğitimi bir nebze
olsun online alıyorduk ya da hiç alamıyorduk. Bu yeterli olmuyordu. Hiçbir
şekilde de bize bir katkısı olmuyordu. Ancak bu süreç biraz daha farklı. Bu
süreçte öğrenci bahsi geçen konuların birçoğunu görmüş oldu." dedi.
Çakır son olarak
şunları kaydetti:
"Bir tarafta deprem ve büyük bir psikolojik travma
yaşamış bir öğrenci var, diğer tarafta da ister istemez üzüntü çekmiş bir
öğrenci ancak normal standartlarda eğitime devam etmiş bir öğrenci var. Tabi ki
sınava girdiklerinde eşit bir şekilde giremeyeceklerini biz de biliyoruz. Ancak
ben burada öğrencilerime şunu söylüyorum, ne olursa olsun hayat her şeye rağmen
devam ediyor ve önümüzde ne iş olursa olsun en iyi şekilde sürdürme çabası
içerisinde olmamız gerekiyor." (İLKHA)