Merkezi Kahramanmaraş'ın Pazarcık ve Elbistan ilçesi
merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremden aralarında Adıyaman'ın da
bulunduğu 10 il etkilendi.
Adıyaman Sincik ilçesinde ikamet eden 2 çocuk babası Ramazan
Kulak, deprem esnasında yaşadığı o anları anlatırken yıkılan binanın enkazı
altında kalan oğlu Fatih Kulak için "Bu duygular hiçbir ifadeyle
anlatılamaz, yalın ayakla çalıştığımı biliyorum" ifadesiyle dile getirdi.
Yaşadığı o anları aktaran baba Kulak, "Deprem gecesi
sarsılmayla uyandık. Evin penceresinden balkona çıkarken ardımdan bir oğlum
çıktı fakat diğer oğlum çıkamadan enkaz altında kaldı. Evimiz 2'nci kattaydı ve
binayla beraber aşağı indi. Gece vakti, elektrikler kesik, hava yağışlıydı. O
esnada çocuğu aradık, bulduk ama çıkaramadık. Yardıma çağırdığımız köylülerin
yardımıyla yaralımızı enkaz altından çıkardık." dedi.
"Yalın ayakla
çalıştığımı biliyorum, zor bir durumdu"
Depremin etkisiyle yollar bozulduğunu ve yaralılarını kendi
imkanlarıyla hastaneye götürdüklerini belirten baba Kulak, "Bizler
imkanlarımızla yaralımızı yola kadar getirerek Kahta Devlet Hastanesine
götürdük. Oğlum 2 gün entübede kaldı. Hastane, gerekli teçhizat donanımına
sahip olmadığından bizi Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma
Hastanesine sevk ettiler. Burada bir hafta yoğun bakımda kaldıktan sonra oğlumu
servise aldılar." ifadelerini kullandı.
Baba Kulak,
"Allah herkesten razı olsun. Haddinden fazla bize yardımcı oldular, mağdur
etmediler. Rabbim bir daha böyle acılar yaşatmasın. Bu duygular hiçbir ifadeyle
anlatılamaz. Yalın ayakla çalıştığımı biliyorum. Zor bir durumdu. Şimdi ise
çocuğumun durumu çok iyi, taburcu ediyorlar." diye belirtti.
Beş nüfuslu aileden
sadece o kaldı
Eşiyle beraber 3 çocuğunu kaybeden Mehmet Ali Uygun ise
depreme yakalandığı Adıyaman merkez Bahçelievler Mahallesindeki evindeki o
anları şu ifadeler ile aktardı:
"Deprem esnasında
haliyle uykudaydık. Uyandığımda bekledim, sallantının duracağını düşündüm.
Sonrasında sallantı durmadı, daha da şiddetlendi. Balkona yönelip kapıyı
açtıktan sonra ev yıkılmaya başladı. Bina 9 katlıydı ve ben de zeminin bir üst
katındaydım. Bir anlık bacağımın ağrısını hissettim. Sol bacağımın hareket
ettiğini fark edince kendi imkanlarımla bir noktaya kadar ilerledim. Yolun
kenarında bekleyen 2 kişi beni sırtlayarak kaldırıma çektiler. Yarım saat
bekledikten sonra ağabeyim beni buldu."
Hastane ve tedavi sürecine değinen Uygun, "İlk olarak
Adıyaman'daki hastaneye gittik, orada müdahale yoktu. Kendi imkanlarımızla
Kahta'ya gittik. Orada 3 gün boyunca sadece serum ve iğne yapıldı, başka bir
müdahale yapılmadı. Yani ameliyat olmadı. Çarşamba günü akşamı bizi Diyarbakır
Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk ettiler. Perşembe sabahı
ameliyat ettiler. O günden bu yana buradayım, ne zaman çıkacağım da belli
değil. Üçüz çocuğum vardı, çocuklarımı ve eşimi kaybettim, sadece ben
kaldım." dedi. (İLKHA)