37,0206
34,2133
3.004,86
Ülke genelinde son zamanlarda serpme kahvaltıya olan rağbet
artarken bu besin masalarında tüketilmeyen bin bir çeşit gıdanın çöpe atıldığı
ve beraberinde oluşan israf her yıl bilançolara yansıyor.
Bazı yemek işletmeler başta olmak üzere bir takım batı
kültürünü örnek almış sofralarda çok çeşit içerisinde az tüketim sonrası oluşan
israfın maddi zararının yanı sıra manevi boyutunu aktaran İTTİHADUL ULEMA
Yönetim Kurulu Üyesi Molla Abdulkuddüs Yalçın, en uygun olan yaklaşımın
tüketebilecek kadar yiyeceğin istenmesi olduğunu söyledi.
"Yiyiniz, içiniz, israf etmeyiniz. Şüphesiz Allah israf
edenleri sevmez" ayeti kerimesiyle israfın haram kılınışının açık olduğunu
belirten Yalçın, "Yani bazı hükümler gibi zanni değil, kati bir şekilde
haramdır. Peygamber Efendimiz Sallallahu Aleyhivesellem de yiyip içmede
kibirlice israf edilmemesini belirtmiş, şafii mezhebine göre namaz için hem
şart hem ibadet sayılan abdesti de dahil etmiştir. Hadiste 'Bir nehrin
kenarında olsanız bile abdestte fazla su kullanmayın' buyuruluyor. Dolayısıyla
bu hem ayet hem de Efendimizin hadisleriyle hem de kendi tatbikatı ve karşı
çıkışıyla fıkhen israf haramdır." dedi.
"Çöpe giden bir lokma ekmek dahi israftır ve
haramdır"
Yemek ve kahvaltı salonlarında başı alınamayan israfa dikkat
çeken Yalçın, "Özellikle bazı kahvaltı verilen restoranlar vardır ve bu
meşhur olan yerlere parası olanlar rağbet ediyor. Burada tatlılardan, peynir ve
zeytin türlerinden, böreklerden sayamayacağımız kadar çeşit var. Bunlara serpme
kahvaltı deniyor. Bunun yanında aynı şekilde yemeklerde, mesela ramazan
aylarında çok çeşitler hazırlanıyor. Masaya gelen çeşitlerin çoğu masada
kalıyor ve çöpe gidiyor." ifadelerini kullandı.
Yalçın, "Bazı alimler çeşitlerin çoğunu bile israf görmüşlerdir ama bütün alimler çöpe giden yemeğin israf olduğu yönünde hem fikirdirler. Yani burada ittifak vardır. Çöpe giden bir lokma ekmek dahi israftır ve haramdır. Kahvaltılarda bir kişi için bin bir çeşit yiyecek getiriliyor. Bunların her birine birer lokma batırılmışsa yabancılardan aldığımız kültürce maalesef yenilmez ve çöpe gidiyor. Bu da günahtır, vebaldir." şeklinde konuştu.
"Aç olan insanın kuru ekmekten lezzet bizim bin bir
çeşit yemeğimizden daha lezzetlidir"
Sosyolojik yönden bakıldığında Yemen, Afrika, Afganistan ve
daha birçok İslam coğrafyasında açlıktan binlerce insan ölür, çocuklar
deri-kemik kaldığını sözlerine ekleyen Yalçın, hal bu iken binlerce yemeğin
çöpe gitmesinin İslami hükmün dışında bir insanlık suçu olduğunu söyledi.
Yemeği seçerken yenilebilecek kadar istenmesi gerektiğini
ifade eden Yalçın, "Yolculuklarda lokantalara gittiğimizde önümüze birden
fazla çeşit salata getiriliyor ve bunları bitiremiyoruz. Duyarlı kişi,
yiyebileceği kadarını bilmeli ve ona göre sipariş vermelidir. Bunun hem dünyevi
hem de uhrevi hesabı vardır. Kişinin, dünyadaki diğer ihtiyaç sahiplerini
düşünerek miktarına bakılmaksızın artan parasını fakir bölgelere aktarabilmesi,
öteki taraftan da uhrevi hesabı düşünmesi gerekir." dedi.
Yalçın, "Şu an toplumda tüketim çılgınlığı var.
Kişilerde 'yemesem dahi soframda olmasını istiyorum' düşüncesi var. Üstad
Bediüzzaman'ın buyurduğu gibi bu iştiha-yı kazibedir. Yani adam çeşitlerin
bolluğuna ve sofranın güzelliğine bakarak yiyor. Halbuki aç olan insan bir
lokma kuru ekmekten de lezzet alır. Hatta onun aldığı lezzet bizim bin bir çeşit
yemeğimizden daha lezzetlidir." diye belirtti.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "çerez politikasını" inceleyebilirsiniz.