Özellikle LGS sürecinde olan 8 ve YKS'ye hazırlanan 12'nci sınıf öğrenciler ile ara sınıf olarak değerlendirilen 7 ve 11'inci sınıf öğrencilerinin yarıyıl tatili gibi dinlenme sürelerini en verimli şekilde değerlendirmesi konusunda konuşan Eğitimci Murat Çakır, motivasyon açısından velilerin vereceği desteğin önemli olduğuna dikkat çekti.
Eğitimci Murat Çakır
Yarın yapılacak karne dağıtım sonrası başlayacak olan
yarıyıl tatilinde, ilk günden itibaren yoğun bir ders programı atmosferine
girilmesinin doğru olmadığını belirten Çakır, "Başta ara sınıflardan 7 ve
11'inci öğrencilerimizin bir yıl sonra 8 ve 12'nci sınıf olarak sınav
maratonuna dahil olacaklarından bu tatil sürecinde özellikle zayıf olan
derslerde eksikliklerini gidermeleri taraftarıyız, bu şekilde
değerlendirmelerini tavsiye ediyoruz." dedi.
"Öğrencilerin ilk günden yoğun bir programa tabi
tutulmasını istemiyoruz"
Çakır, "Tabi ki bu tatil sürecini tamamen ders
çalışarak geçirilsin demiyoruz. Çünkü nihayetinde bu bir dinlenme sürecidir.
Çocuklarımızın kendini toparlama, dinlenme ve sükunete veya aileleriyle beraber
bir aktiviteye ihtiyaçları olduğunu belirtmek isteriz. Yani ilk günden
çocukların oturup ders çalışması, eksikliklerini gidermesi ve yoğun bir
programa tabi tutulmasını istemiyoruz." ifadelerini kullandı.
YKS sürecinde olan öğrencilerimize TYT eksikliklerini
gidererek AYT sürecine dahil olmaları konusuna değinen Çakır, "Çünkü AYT
çok önemli ve belirleyici bir sınavdır. Ancak TYT'de yapılan çalışmalar
sürecinde AYT'ye bir katkı olduğunu ifade ediyoruz. Öğrenci bu tatil sürecinde
TYT eksikliklerini gidererek branş denemeleri diye tarif ettiğimiz Türkçe, fen,
sosyal ve Matematik branş denemelerine tabi tutulmalarını gerektiğini
vurguluyoruz. TYT'deki eksiklerin giderilmesi sürecinden sonra öğrencilerimiz
AYT çalışmalarına dahil olmalılar." şeklinde konuştu.
"Veliler, destek içerikli ifadelerle öğrencinin
başarısına katkı sunabilir"
Karne notu üzerinden öğrenci performansının
değerlendirilmesinin doğru olmadığı gibi velinin yaklaşım çocuğuna yaklaşım
tarzının psikolojik ve sosyolojik etkilerini ele alan Çakır, şunları söyledi:
"Çocuklarımız geleceğimizdir. Veliler, karnedeki notun
öğrenciyi yansıtmadığını bilmelidir. Karnede belirtilen not öğrenciyi iyi
alanda yansıtmadığı gibi kötü olarak da katorize etmemelidir. Çünkü orada
verilen not birkaç rakamdan ibarettir ve kişi bazı davranışlarıyla veya
dersteki performansıyla değerlendirilmemelidir. Şayet varsa bir eksiklik
veliler, "oğlum-kızım senin yanındayım, derslerin zayıf olabilir ama sana
yardımcı olacağım, sana inanıyorum" cümleleriyle desteklerini belirtmelidir.
Nitekim bu sözler paha biçilmez ifadelerdir. Bunun aksine olumsuz ifadelerin
kullanılması durumunda o çocuk kendine olan güvenini tamamen
yitirmektedir."
Söz konusu motivasyon sürecinde ailelerin yanı sıra
eğitimcilere düşen paya da vurgu yapan Çakır, "LGS sürecinde olan
öğrencilerimizde eksiklerin giderilmesi hususunda ailelerin desteğiyle güzel
bir program hazırlayabilirler. Tabi ki bu program kişiyi sıkmayacak ve aileyle
zaman geçirebilecek şekilde hazırlanmalıdır. Öğrencinin nitelikli bir liseye
geçiş sürecinde bu çalışmayı verimli şekilde yürütmesi gerekir. Burada tüm yük
ve sorumluluğu öğrenciye yüklemek doğru değildir, başta ebeveynler olmak üzere
öğretmenlerin de bu sürece katkı sunması gereklidir." dedi.