Guatr tedavisinin ihmal edilmemesi gerektiğini kaydeden uzmanlar, özelikle bebeklerde sarılıkta artma, halsizlik, emmede güçlük, ödemleme, aşırı uyuma ve kabızlık gibi şikayetlerin yanı sıra çocuklarda hareketlerinde ve yaşam kalitesinde bir değişiklik varsa bir çocuk doktoru tarafından değerlendirmesini tavsiye ediyor.
Çocuk Endokrinolojisi Uzmanı Doç. Dr. Avni Kaya, çocuklarda
guatr hastalığı hakkında değerlendirmede bulundu.
"Boyun bölgesinde şişlik olan hastaların en kısa
sürede ultrasonla çocuk doktoruna ulaşmasında fayda var"
Guatrın tedavisi olmasına rağmen karşılaşılan bir hastalık
olduğunu söyleyen Kaya, "Tabi ki bunun çeşitleri var. En sık bebeklerde
görüyoruz. Topuk tarama programında baktığımızda geçici olabildiği gibi kalıcı
da olabiliyor ve ona göre tedavi edebiliyoruz. Bazen topuk taramada ailelerin
sonuçları önemsemeyebilir. Topuk taramada bazen yanlış sonuçlar da çıkabilir.
Özellikle bebeklerde sarılıkta artma, halsizlik, emmede güçlük, ödemleme, aşırı
uyuma ve kabızlık tarzı şikayetleri varsa bir çocuk doktoruna guatr tahlilleri
yaptırmasını tavsiye ediyoruz." şeklinde konuştu.
Çocuk Endokrinolojisi Uzmanı Doç. Dr. Avni Kaya
Toplum içinde zehirli guatr kavramı olduğunu dile getiren
Kaya, "Zehirli guatrda da çocukta sinirlilik, uykusuzluk, terleme,
titreme, zayıflanma ve saç dökülmesi görülebiliyor. Bunlara yönelikte tedavi
seçeneklerimiz var. Boyun bölgesindeki şişlikler normal veya zehirli guatrda da
olabiliyor. Boyun bölgesinde şişlik olan hastaların en kısa sürede ultrasonla
çocuk doktoruna ulaşmasında fayda var. Çocuklarda guatr yaklaşık yüzde 3-4
civarında görülüyor, baya yüksek bir rakamdır. Fark edilmiyor, fark edilmediği
zaman çocuk ders başarısında düşme, halsizlik, aşırı uyuma, zekada kültleşme ve
matematik başarısında düşme görülebiliyor. Bu tür sorunları olan çocukların
doktor tarafından değerlendirilmesinde fayda var." ifadelerini
kullandı.
"Guatrın tedavisi var ama ne yazık ki bazı
hastalıklar olduğu gibi ömür boyu devam edebiliyor"
Kaya, "Gençlerde yaygın olan guatr türü (Haşimato)
hastalığıdır, Haşimato hastalığında özellikle genç kızlarda görülür. Haşimato
hastalığının üç evresi var. Önce zehirli guatr evresi, sonra normal oluyor ve
sonrada hipotiroidi guatr evresi başlıyor. İlk evresinde; sinirlilik,
uykusuzluk, terleme, titreme ve zayıflama şikayetleri oluyor. 2'nci evrede
şikayetler azalıyor. 3'üncü evrede ise halsizlik, yorgunluk, bitkinlik, aşırı
uyuma, kabızlık, vücutta ödemlenme, zekada kültleşme ve okul başarısında düşme
görebiliyoruz. Guatrın tedavisi var ama ne yazık ki bazı hastalıklar olduğu
gibi ömür boyu devam edebiliyor. Özelikle haşimato guatr ömür boyu devam
ediyor. Guatr sinsi bir hastalık olarak düşünebilir ama tedavisi var."
diye belirtti.
Konuyla ilgili değerlendirmelerini sürdüren Kaya,
"Tuzun sadece iyotlu olması yetmiyor, tuzu korumak gerekiyor. Kapalı ve
nemsiz bir ortamda ışık geçirmeyen kaplarda saklamak lazım. Yoksa iyot etkisi
kaybolabiliyor. Yemek pişirdikten sonra tuzu kullanmak lazım. İyotlu tuz
kavramında çocuğa tuz vermiyoruz, sadece evde kullanılan tuzun iyotlu olmasını
istiyoruz. Yoksa çocuğa sık sık tuz verirsek bu sefer tansiyona yol açarız.
Yeni başlayan guatrlarda ilaçlara gerek kalmadan iyotlu tuz ile tamamen
düzenlenen hastalarımız oluyor. Tabi tuzun fazlası zarardır. Normal günlük
ihtiyaç zaten yetiyor. Çocuklarda özelikle hareketlerinde ve yaşam kalitesinde
bir değişiklik varsa bir çocuk doktoru tarafından değerlendirmesini tavsiye
ediyoruz." dedi.