Öğretmenlik Meslek
Kanununun öğretmen haklarını koruyacak ve kariyer basamaklarında hizmet
süresini önceleyecek şekilde yeniden düzenlenmesi talebiyle bugün ilk derse
girmememe kararı alan Eğitim Bir-Sen, bu sabah gerçekleştirdiği eylem sonrası
sendika binasında basın açıklaması yaptı.
Yapılan basın
açıklamasını Eğitim Bir-Sen Diyarbakır Şube Başkanı Ramazan Tekdemir okudu.
Eğitimin verimliliği
ve niteliği, eğitim çalışanlarının hak ettiği değeri görmesi, özlük hakları
boyutuyla emeklerinin karşılığının verilmesiyle mümkün olduğunu söyleyen
Tekdemir, 7354 sayılı Öğretmenlik Meslek Kanununun öğretmenlik mesleğini
düzenleyen müstakil bir kanun beklentisini karşılama yönünde olumlu bir adım
olmanın ötesine geçmediğini, öğretmenlerin beklentilerini karşılayamadığını
dile getirdi.
"Öğretmenlik
Meslek Kanunu, öğretmenlerin beklentilerini karşılayacak bir içerikle yeniden
düzenlenmeli"
Tekdemir, "Söz
konusu kanunun yürürlüğe girdiği tarihte, bu kanunun kariyer basamaklarının
yeniden hayata geçirilmesi, uzman ve başöğretmenlere ücret ve ilave derece
artışı getirilmesi, adaylık sürecindeki yazılı sınavın kaldırılması,
öğretmenlere 3600 ek gösterge verilmesi gibi önemli özlük hakları ihtiva
ettiğini, bu yönüyle öğretmenlerimizin bir kısım beklenti ve taleplerini
karşıladığını, bu anlamda olumlu bir ilk adım olduğunu dile getirdik. Ancak
hemen ardından, kanunun bu hâliyle öğretmenlerimizin beklentilerini ve toplu
sözleşme masasına taşıdığımız talepleri karşılamadığı, 'meslek kanunu' olarak
nitelendirilmeyi hak edecek içerikten yoksun olduğu uyarısını yaptık."
dedi.
Devam eden süreçte
sorumlular ve yetkililerle gerçekleştirdikleri görüşmelerde, kanunun bir
milyonu aşkın öğretmenin hak, yetki, görev ve sorumlulukları noktasında bir
meslek kanununda olması gerekenleri kapsamadığını, ilave düzenlemelere ihtiyaç
olduğunu, özellikle sınava dayalı bir kariyer basamakları sistemi yerine toplu
sözleşmede dile getirdiklerini sözlerine ekleyen Tekdemir, "Öğretmenlik
Meslek Kanunu’nun, öğretmenlerin beklentilerini karşılayacak bir içerikle
yeniden düzenlenmesi amacıyla Eğitim-Bir-Sen olarak hazırladığımız kanun
taslağı/önerisini Millî Eğitim Bakanlığı’nın, TBMM’nin, Cumhurbaşkanlığı Eğitim
ve Öğretim Politikaları Kurulu’nun ve kamuoyunun dikkatine sunduk."
ifadelerini kullandı.
"Öğretmenlik
Meslek Kanunu’nda mesleğin bütün olarak ele alınmaması; hukuki açıdan boşluk,
mesleki açıdan ise yoksunluktur"
Kanun taslağının
içeriğine ilişkin bilgileri paylaşan Tekdemir, şunları söyledi:
"Kanun
taslağımızda, sözleşmeli ve ücretli öğretmenliğin kaldırılarak öğretmenliğin
resmî eğitim kurumları ile diğer kamu kurumlarında öğretmen kadro unvanındaki
kadrolu memurlar eliyle yürütülmesi; kariyer basamaklarında ilerlemede
öğretmenlikte 8 yılını tamamlamış olanlar yönünde uzman öğretmenlik, 12 yılını
tamamlamış olanlar yönünden başöğretmenlik unvanı alınabilmesi; eğitim kurumu
yöneticiliğinin özlük hakları, atama ve terfi yönünden yeniden düzenlenerek
iyileştirilmesi; öğretmenlerin ek ödeme, eğitim-öğretim tazminatı, hazırlık
ödeneği ve ek ders ücretlerinde artış yapılması, zorunlu hizmet bölgelerinde
çalışanlara ilave tazminat ödenmesi; öğretmenlerin görev, hak, yetki ve
sorumlulukları mesleki özerklik ve akademik özgürlük ekseninde kurgulanarak
ayrıntılı bir şekilde düzenlenmesi; şiddete karşı caydırıcı hükümler
getirilmesi gibi somut ve açık öneriler yer almaktadır."
Tekdemir,
"Gelinen noktada öğretmenlerimizin talep ve haklı beklentilerini
karşılayacak somut bir adımın hâlâ atılmamış olması, belirsizliğin eğitim
çalışanları ve öğretmenlerimiz üzerinde oluşturduğu moral ve motivasyon kaybı,
yerinde ve gerekli düzenleme öneri ve çağrılarına duyarsız kalınması üzerine
Eğitim-Bir-Sen olarak eylem kararı aldık. Öğretmenlerin ve öğretmenliğin
hayattaki karşılığının, mesleğin bütün boyut ve eklentileri yönüyle meslek
kanunu içerisinde olması noktasında artık daha fazla geç kalınmamalıdır."
şeklinde konuştu.
Mesleğin hak ettiği
şekilde tanımlanması, sosyal zeminde öğretmenlerin itibarının, haklarının
korunması ve artırılması, yönetmeliklerle, genelgelerle oluşan görev, yetki,
ehliyet, liyakat noktasındaki hüküm dağınıklığının giderilmesi için meslek
kanununda ivedi olarak değişikliklerin yapılarak hayata geçirilmesi gerektiğini
hatırlatan Tekdemir, "Ülkemizde fiilen görev yapan bir milyonu aşkın
öğretmen var iken Öğretmenlik Meslek Kanunu’nda öğretmenin yetiştirilmesinden
emekliliğine kadar mesleğin bütün olarak ele alınmaması; hukuki açıdan boşluk,
mesleki açıdan ise yoksunluktur." diye belirtti.
"Millî Eğitim
Bakanlığı’nı beklentileri karşılayan değişiklik konusunda adım atmaya
çağırıyoruz"
Kanunda yer almasını
istedikleri taleplerini sıralayan Tekdemir, "Biz; meslek kanununda
öğretmenlerin özlük haklarının tanımlanmasını ve geliştirilmesini, sözleşmeli
ve ücretli öğretmenlik gibi uygulamalar yerine kadrolu istihdamın esas
alınmasını istiyoruz. Öğretmenlerin mesleki ilerlemelerini sağlayacak şekilde
kariyer basamaklarının sınav yerine öğretmenlikteki hizmet süresine dayalı
olarak kurgulanmasının meslek kanunu iddiasının ispatı için şart olduğunu
düşünüyoruz." dedi.
Tekdemir,
"İstihdamda güçlük çekilen bölgeler başta olmak üzere, zorunlu hizmet gibi
dayatmalara son verecek, öğretmeni motive ve teşvik etmeye, imkânlar ve
artırımlı haklarla ödüllendirmeye dair hükümlerin mesleği özendirmeye ve
güçlendirmeye ilişkin ön şart olduğunu biliyoruz. Öğretmenlerin atanmadan yer
değiştirmeye, yetişmeden gelişmeye, eğitim imkânlarından kariyer fırsatlarına,
ehliyetten liyakate her konuda belirsizlikten, ayrımcılık ya da ayrıcalık
kusurlarından kurtarmaya dönük hükümleri olmazsa olmaz addediyoruz."
ifadelerini kullandı.
Eğitim kurumu yöneticiliği ve liderliğinin meslek kanunu kapsamında düzenlenmesini, yöneticilik ve liderlik süreçlerine katılım, bu pozisyonlardaki mali, sosyal ve özlük hakların da mutlaka kanuni bir dayanak ve güvenceyle tanımlanmasını istediklerini belirten Tekdemir, "Eğitim-Bir-Sen olarak, hedefler ve gerçekler bağlamında her şeyi içinde barındıran bir kanun içeriğinin oluşmasının mümkün, öğretmenin itibarını hem yükseltmeye hem de korumaya garantör vasfı taşıyan hükümlerin elzem olduğuna inanıyoruz. Siyasi iradeyi, TBMM’yi ve Millî Eğitim Bakanlığı’nı meslek kanununda beklentileri karşılayan değişikliklerin ve dönüşümün bir an evvel hayata geçirilmesi konusunda adım atmaya çağırıyoruz." şeklinde konuştu.