Genç, yaşlı, büyük, küçük fark etmeksizin herkeste
görülebilen hıçkırık problemi özellikle de uzun sürüyorsa kalp ve beyin
hastalıklarını işaret edebileceğini belirten İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Sedat
Işık, hıçkırık ve tedavisi hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı.
Hıçkırık nedir?
Her insanda göğsünü karnından ayıran ve akciğerlerin hemen
altında düz bir kas plakası dediğimiz diyafram bulunur. Diyafram nefes almamıza
yardımcı olur ve aşağı yukarı hareket ederek nefes alıp vermemizi sağlar. Ancak
diyafram kasının istemsizce kasılması hıçkırığa neden olmaktadır. Kasılma
sırasında diyafram aniden fazla hava solumasına yol açar ve soluk borusu da ani
hava girişini kapatmak için gırtlak girişini kapatır. Gırtlağın ses tellerinin
bulunduğu bölgede olması hıçkırık olarak nitelendirdiğimiz sese neden olur.
Hıçkırık her ne kadar çeşitli hastalıklarla ilgili olsa da çoğunlukla ciddi
değildir ve kısmen de olsa yeme, konuşma ve uyku bozukluğuna neden olur.
Hıçkırığınız uzun
süre geçmiyorsa dikkat!
Hıçkırık çeşitli nedenlerden kaynaklı ortaya çıkmaktadır
ancak en belirgin iki nedeni vardır; bunlardan ilki beyin merkezinden kaynaklı
ortaya çıkan hıçkırık diğeri ise vücudumuzdaki birtakım sinirlerin yol açtığı
hıçkırıktır.
Beyin merkezli
hıçkırıklar: Özellikle inatçı hıçkırıklar beynin diyafram kasılmasını
etkileyen bölümünde oluşum gösteren damar tıkanması sonucu meydana gelebilir.
Bu durum ileriki yaşlarda geç kalındığı takdirde istenmeyen kalıcı hasarlara
neden olabilmektedir. Ayrıca aynı bölgede tümör ya da beyin baloncuğu oluşumu
da hıçkırığı tetikleyebilmektedir.
Sindirim yolu
rahatsızlıklarının neden olduğu hıçkırıklar: Reflü, mide şişliği gibi
rahatsızlıklar sinirleri harekete geçirerek diyaframın kasılmasına neden
olurlar. Özelikle de hıçkırığın uzun sürmesi reflüden kaynaklı
olabilmektedir. Reflünün tedavi edilmesiyle hıçkırık şikayeti de kaybolur.
Ayrıca hıçkırık yemek borusu kanserinden de kaynaklı olabilmektedir.
İlaç kullanımına
bağlı gelişen hıçkırık: Kanser tedavisinde kullanılan ilaçlar genellikle diyafram
sinirlerini tetiklediği için hıçkırığa neden olmaktadırlar. Bunun dışında
Parkinson hastalarının bir kısmı da hastalık sürecinde kullanılan ilaçların
etkisiyle hıçkırık sorunu yaşayabilmektedirler. Ayrıca sigara içen bireyler de
sürekli olarak hava yutmalarından kaynaklı bu sorunla karşı karşıya
kalabilmektedirler.
Tüm bunların yanı sıra aşırı yemek tüketimi, çok gülmek,
yoğun stres ve gebelik gibi durumlar da hıçkırığı tetiklemektedir.
Uzun süreli
durumlarda mutlaka bir uzmana danışın!
Hıçkırık 48 saatten daha uzun sürüyorsa mutlaka bir hekime
görünmek gerekir. Mevcut durum tespiti yapıldıktan sonra kas gevşetici türden
ilaçlar verilebilir. Boyunda yer alan karotis damarlarının rahatlaması
için masaj da etkili bir yöntemdir. Bu sayede hıçkırık giderilebilir. Ancak
boyun oldukça hassas bir bölge olmasından dolayı masajın profesyonel biri
tarafından yapılması önerilmektedir. İlaç tedavisi ya da masajın etkisiz
kaldığı durumlarda ise inatla devam eden hıçkırık için cerrahi müdahale de
gerekebilir. Eğer hıçkırık psikolojik bir sebepten ortaya çıktıysa durumu bir
uzman eşliğinde hipnoz terapisiyle ortadan kaldırmak mümkün.
Hıçkırığınızı geçirmek için bu önerilere kulak verin…
Buzlu su yardımı ile boğazdaki glottis spazmı çözülebilir,
Özellikle yaşlılarda aç karınla karanfil çiğnemek oldukça
etkilidir,
Yemek yerken konuşmak ya da hızlı hızlı yemek hıçkırığı
tetiklemektedir. Dolayısıyla yavaş yavaş konuşmak ve kararında bir sürede
yemeği yemek gerekir,
Aşırı gülmekten kaçının,
Aç karınla sigara kullanmayın,
Poşet ya da kese kâğıdı yardımıyla nefes alıp vererek
hıçkırığı engellemek mümkün,
Son olarak nefesinizi belli bir süre tutarak diyaframı
yanıltabilir ve soluklanma ritminizi normale döndürebilirsiniz.