Rehber TV’de Hadi Aydemir’in sunduğu "Günün içinden" programında Türkiye’de yaşanan sağlık
sorunlarının büyük çapta sıkıntılarının yaşandığının önemine dair değerlendirmelerde
bulunan Genel İdare Kurulu Üyesi ve Diyarbakır İl Başkanı Faruk Dinç, ilaçlarda alınan katkı
payı ve pandemi nedeniyle devlet hastanelerinin yeteri kadar hizmet vermemesi nedeniyle
vatandaşların özel hastanelere mahkum edildiğini söyledi.
Türkiye’de sağlık sorununun gün geçtikçe daha fazla
mağduriyetlere yol açtığına değinen Dinç, yanlış politikalar nedeniyle
doktorların kamu ve devlet hastanelerinde istifa ederek özel hastanelerde
çalıştıklarına değindi.
“İlaçlardaki zamlar
ve muayene ücretlerinin vatandaşa yansıması ciddi anlamda mağduriyetlere neden
oluyor”
İlaç fiyatlarının yükselmesi ve muayene ücretlerinin de
vatandaştan alınması nedeniyle ciddi sıkıntılara yol açıldığını vurgulayan
Dinç, “İlaçlarda sabit bir kur var ve bu kur oranlarına göre zamlar
belirleniyor. Tabi yapılan bu zamlar sadece ilaçlara değil, bütün ürünlere yapılıyor
ve yapılmaya da devam ediyor. Mevcut hükümet başa geldiği zaman vatandaşın en
çok övdüğü sağlık ve ilaçlara yapılan desteklerdi. Buda, hükümetin vatandaşın
desteğini almasına neden oldu. İlaçlardaki zamlar ve muayene ücretlerinin vatandaşa
yansıması ciddi anlamda mağduriyetlere neden oluyor. Kaç yıl önce cüz-i bir
farkla vatandaş ilaçlarını alabiliyordu. Ama şuan ilaç fiyatlarının
yükselmesinden kaynaklı ve muayene ücretlerinin de bunlara eklenmesiyle
birlikte vatandaş ilaçlarını almakta zorlanıyor. Vatandaş hastaneye gitmeden
eczaneden 6 TL’ye alabileceği bir ilacı, hastanede doktor bu ilacı
reçetelendirirse buna muayene ücreti ve katkı payının eklenmesiyle beraber daha
yüksek bir fiyata neden oluyor.” dedi.
“İllaki tasarruf
sağlanacaksa vatandaşın ilaçlarıyla değil başka yerlere harcanan o
şatafatlardan kısılarak tasarruf sağlanmalıdır”
Son zamanlarda SGK tarafından bazı ilaçların geri ödeme
listesine eklenmesine tepki gösteren Dinç, “Turuncu reçete dediğimiz pahalı
ilaçlar var ve vatandaşın bu ilaçları kendi imkânları ile karşılanması zor bir
durumdur. Bu ilaçların fiyatı çok yüksek olması nedeniyle vatandaşlarımızın
ayda bir ya da üç ayda bir bu ilaçları alması imkânsızdır. Bu nedenle bu
ilaçları SGK’nın karşılaması güzel gelişmelerdir. Ama bu son süreçte bazı
ilaçların geri ödeme listesinden çıkarılması kabul edilebilir bir durum değil.
Çünkü bu ilaçlar hastaların sürekli kullanması gereken ilaçlardır. Vatandaş
eczaneden bu ilaçlarını temin ederken karşısına ciddi anlamda bir fiyat
çıkacaktır. İllaki tasarruf sağlanacaksa bu vatandaşın ilaçlarıyla değil başka
yerlere harcanan o şatafatlardan kısılarak tasarruf sağlanmalıdır.” ifadelerini
kullandı.
"Parası olanlar özel hastanelere gidiyor ama parası olmayanlarda evinde acılar içerisinde kıvranıyor"
Devlet hastanelerinin yeteri kadar hizmet vermemesinden
dolayı vatandaşların özel hastanelere mahkûm edildiğine vurgu yapan Dinç,
Parası olanlar vatandaşların özel hastanelere giderek tedavi olabildiklerini
ama parası olmayanlarında evinde acılar içerisinde kıvrandığını belirterek
vatandaşa büyük bir zulüm yapıldığını söyledi.
Dinç, sözlerine şöyle devam etti:
“Vatandaşın dişi ağrıyor ve vatandaş 3 ay boyunca randevu
alamaması nedenle ciddi sıkıntılar yaşıyor. Diyarbakır illimizin nüfusu
yaklaşık iki milyondan fazladır ve buraya tedavi için çevre illerde gelen
vatandaşlarla beraber sayı daha da yükseliyor. Bu kadar nüfusa Sağlık müdürlüğü
100 doktor görevlendirmiş. Şimdi diyecekler ki pandemi var ve biz onunla uğraşıyoruz. Peki, Covid
kadar acil müdahale gerektiren başka hastalıklar yok mudur? Covid’e
odaklanmışız ve sadece ona ışıklarınızı açmışsınız. Covid hastası dışında olan hastalara
ne olacak? Kronik hastalıkları olanlar veya hastalananlar tedavi olmayacaklar
mı? Tamamen pandemi süreci denilerek maalesef diğer hastalıklar öteleniyor.
Buda vatandaşı özel hastanelere mecbur ettiriyor. Parası olanlar özel
hastanelere gidiyor ama parası olmayanlarda evinde acılar içerisinde
kıvranıyor. Buda vatandaşa büyük bir zulümdür ve bunun kabul edilebilir hiçbir
tarafı yoktur.”
“Vatandaş özel
hastanelere giderek rahat bir şekilde diş tedavisini olabiliyor ama devlet
hastanelerinde tedavi olamıyor”
Doktorların kamu ve devlet hastanelerinde istifa ederek özel
hastanelerde çalışmaya başladıklarını ifade eden Dinç, “Asgari ücretle çalışan
birinin dişi ağırsa ve bu vatandaş özel hastaneye giderek maaşının üç dört katı
ile nasıl dişine implant yapsın. Aldığı ücret ile en fazla dişine dolgu
yapabilir. Ağız ve diş sağlığı hastaneleri düzenli bir şekilde çalışmadıkları
için maalesef vatandaş bu noktada çok şikâyetçidir. Vatandaş özel hastanelere
giderek rahat bir şekilde diş tedavisini olabiliyor ama devlet hastanelerinde
tedavi olamıyor. Doktorlara ilk durumlarda tavandan ek ödemeler verildi ve gözleri
boyandı bu nedenle onlarda güzel bir şekilde çalıştılar. Ama daha sonra ek
ödemeler kesilince doktorlar artık kamu ve devlet hastanelerinde istifa ederek
özel hastanelere çalışmaya gidiyorlar.” şeklinde konuştu.
“Nereden tasarruf
yapıyorsanız yapın ama vatandaşın sağlığı üzerinden tasarruf yapmayın”
Şehir hastanelerin yapılmasının güzel bir gelişme olduğunun
altını çizen Dinç, şehir hastanelerinin içlerinin doldurulması gerektiğini aksi
halde bir faydasının olmayacağının altını çizdi.
Dinç, son olarak şu ifadelere yer verdi:
“Bizim HÜDA PAR olarak çözümümüz doktorların nüfus sayısına
göre görevlendirilmesidir. Her alana göre uzman doktorlar yetiştirilsin ve
ülkenin her bir yerine eşit ve adil bir şekilde dağılımları sağlansın. Bunu
yapmakta çok zor bir şey değildir. Kendi şehirlerinde alanında uzman
doktorların olmaması nedeniyle vatandaşlar başka illerdeki hastanelere gitmek zorunda
kalıyor. Bu sıkıntıların görülmemesi veya görülmek istenmemesi nedeniyle bu
durum vatandaşa külfet oluyor. Diyarbakır ili için yaklaşık 6 yıl önce
kararlaştırılmış olan şehir hastaneleri maalesef halen yapılmamış. Şehir
hastanelerin yapılması güzel bir gelişmedir. Yalnız bunların içlerinin
doldurulması gerekir. Eğer yeteri kadar doktor görevlendirilmezse, şehir
hastanelerinin de olmasının bir anlamı kalmaz. Nereden tasarruf yapıyorsanız
yapın ama vatandaşın sağlığı üzerinden tasarruf yapmayın ve tasarrufa da
gitmeyin. Çünkü sağlıkta hiçbir hastalık ertelenemez.” dedi. (AMED HABER)