37,0291
34,2235
3.017,58
Batılı değerleri temel alan, toplumun inanç, gelenek ve göreneklerini göz ardı eden, 6284 Sayılı Kanun'a dayanak oluşturan İstanbul Sözleşmesi'nin iptal edilmesi için gerekli adımların atılmasını isteyen Fidantek, TBMM'de bu konunun gündeme getirilip hukuki dayanağa göre düzenlenmesi gerektiğini ifade etti.
Ailesini ve çocuklarını korumak isteyen herkesin bu sözleşmeye
karşı çıktığını belirten Fidantek, toplumun ahlak ve değerleri dikkate alınarak
sözleşmenin iptali yönünde karar alınması gerektiğini söyledi.
AK Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş'un, İstanbul
Sözleşmesi'nin iptali yönünde yaptığı açıklamaları hatırlatan Fidantek, bu tür
açıklamaların umut verici olduğunu belirterek vaat edilen açıklamaların havada
kalmayıp somutlaştırılması ve fiiliyata dönüştürülmesi gerektiğine vurgu yaptı.
"Sözleşmede
toplumsal cinsiyet gibi kavramlarla olumsuz durum yokmuş gibi algı
yapılıyor"
İstanbul Sözleşmesi'nin meclis sayfasında geçen adı ile asıl
metni arasında bir uyumsuzluğunun olduğunu belirten Hukukçu Elif Fidantek,
"İstanbul sSözleşmesinin asıl adı 'Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi
Şiddetin Önlenmesi' bunlarla mücadeleye dair Avrupa Konseyi sözleşmesidir.
Sözleşmenin Meclis sayfasında gecen asıl adında ise 'Aile içi şiddetin
önlenmesi' yazıyor ancak asıl metne baktığımızda ev içi şiddetten söz ettiğini
görebiliriz." şeklinde konuştu.
Fidantek, "İstanbul Sözleşmesi 2011 yılında İstanbul'da
imzalandı. Baktığımızda adını da buradan alıyor. Türkiye, imza atan ülkeler
içerisinde ilk imzacı ülke statüsündedir. Aslında ilk bakıldığında İstanbul
Sözleşmesi her ne kadar şiddetti önlemeye dair olduğu görünse de sözleşmenin
tek kapsamı bu değil. İçerisinde cinsel yönelim ve toplumsal cinsiyet
kavramları gibi ve bizlerin de özellikle karşı çıktığı maddeler de yer alıyor.
Nitekim sözleşmede toplumsal cinsiyet gibi kavramlar ön plana alınarak olumsuz
bir durum yokmuş gibi algı yapılıyor. Aksine Eğitimde Toplumsal Cinsiyet
Eşitliğinin Geliştirilmesi Projesi (ETCEP) veya sözleşmenin akabindeki olaylara
bakıldığında eşcinsellik lobisinin önünü açtığını rahatlıkla görebiliyoruz.
Ayrıca eşcinsellik mevzuatsal olarak kendine bir dayanak bulmuş oluyor."
ifadelerini kullandı.
"Ailesini ve
çocuklarını korumak isteyen herkes bu sözleşmeye karşıdır"
İstanbul Sözleşmesi'nin iptal edilmesini isteyen kesimin
toplumun büyük bir kısmını oluşturduğunu belirten Fidantek, "Bu sözleşme
belirli bir kesimin savunduğu ya da karşı çıktığı bir sözleşme değildir.
Ailesini ve çocuklarını korumak isteyen herkesin şiddetle karşı çıktığı bir
sözleşmedir. Şunu da belirtmek gerekir ki toplumla ve ahlakla bağdaşmayan bu
sözleşmenin sadece İslami ülkeler tarafından kaldırılmasına yönelik bir talebi
yoktur. Örneğin; Rusya, Macaristan ve Ermenistan gibi İslami hassasiyeti
olmayan ülkelerin de karşı çıktığını görüyoruz. Hatta meydana getirdiği olumsuz
sonuçlardan ötürü İstanbul Sözleşmesini fesih eden ülkeler dahi var."
dedi.
"Kendi
toplumumuzun değerlerine uygun ilişkilere göre düzenlenmesi gerekiyor"
İstanbul Sözleşmesine dayanak olarak oluşturulan 6284 Sayılı
Kanun'un revize edilip toplumun değerlerine uygun hale getirilmesi gerektiğini
belirten Fidantek, "İstanbul Sözleşmesi'ne dayanak olarak çıkarılan 6284
Sayılı Kanun'un da ciddi anlamda revize edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü
bu kanun ile aile yapısı için alınan önlemlerin Avrupa'daki kadın-erkek ve aile
ilişkilerine göre değil de bizim kendi toplumumuzun değerlerine uygun
ilişkilere göre düzenlenmesi gerekiyor. Elbette kadına şiddetin ve çocuğa
yapılan her türlü istismarın karşısındayız. Ama mevcut kanunun yeniden
düzenlenip toplum olarak bize uygun hale getirilmesi gerekiyor." şeklinde
konuştu.
"Siyasi partili
yetkililerin, halkın çağrısına kulak verip adımlar atması önemli"
Fidantek, "Numan Kurtulmuş gibi politikacıların
İstanbul Sözleşmesi ile ilgili yaptığı açılamalar oldukça sevindiricidir.
Özellikle daha önce de açıklamalarda bulunan Recep Tayyip Erdoğan'ın, dün
açıklama yapan Numan Kurtulmuş'un ve diğer siyasi partilerdeki yetkililerin
halkın çağrısına kulak verip adımlar atması oldukça önemlidir. Ayrıca toplumun
beklentisi yönünde atılacak adımlar için ümit verici bir durumdur. Ancak şunu
da belirtmeliyiz ki söylenilen bu tür vaatlerin sadece sözlerde kalmaması
gerekiyor. Kısa zamanda fiiliyata da dönüştürülmesi gerekiyor. Bundan dolayı
İstanbul Sözleşmesi feshedilmediler. Nasıl ki TBMM'de bu sözleşme kabul
edildiyse aynı şekilde yine Meclis aracılığıyla bu sözleşme feshedilmelidir.
Ayrıca Avrupa Konseyi Genel Sekreterliğine yapılacak bildiri ile tamamen
çekinilmelidir. Yine bu sözleşmeye bağlı olarak oluşturulan 6284 sayılı kanun
da revize edilmesi gereklidir." ifadelerini kullandı.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "çerez politikasını" inceleyebilirsiniz.