HÜDA PAR’dan Muhsine Topaloğlu açıklaması: Olayın yakın takipçisiyiz!

Diyarbakır Dicle Üniversitesi öğrencisi, Muhsine Topaloğlu, Suudi rejimi tarafından 23 gündür tutsak!

Diyarbakır Dicle Üniversitesi öğrencisi Topaloğlu umre ziyareti için gittiği Suudi Arabistan’da Filistin'e destek amacıyla sosyal medyada yapmış olduğu bir paylaşımından dolayı siyonist uşağı suudi rejimi tarafından gözaltına alındı.

Batman’da yaşayan Diyarbakır Dicle Üniversitesi ilahiyat Fakültesi öğrencisi Muhsine Topaloğlu, 19 Temmuz 2024 tarihinde Umre ziyareti için Suudi Arabistan’a gitti.

Medine’de bulunduğu sırada 21 Temmuz'da sosyal medya hesabında Mescid-i Nebevi’nin fotoğrafını "Filistin’de direnişe devam, mücahitlere selam" mesajını paylaşan Topaloğlu, paylaşımında turizm şirketinin sosyal medya hesabını da etiketledi

Aynı gün saat 23.00 civarında hem turizm firmasında görevli rehber hem de Muhsine Topaloğlu, Suudi güvenlik güçleri tarafından gözaltına alındı. Rehber serbest bırakılırken, Topaloğlu’nun tutukluluğu devam ediyor.

Topaloğlu’nun babası, Türkiye’nin Cidde Konsolosluğu ile irtibata geçmiş ancak konsolosluk, güvenlik gerekçesiyle Topaloğlu’nun tutukluluğunun sürdüğünü bildirdi. Ailesi, Muhsine Topaloğlu’ndan 23 gündür haber alamadıklarını ve mağduriyetinin çözülmesini talep ediyor.

Aile, Dışişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bu konuyla ilgili sorumluluk alması ve Topaloğlu’nun özgürlüğüne kavuşması için adım atması çağrısında bulunuldu

HÜDA PAR’dan Muhsine Topaloğlu açıklaması: Olayın yakın takipçisiyiz

HÜDA PAR İnsan Hakları ve Hukuk İşleri Başkanlığı, Suudi Arabistan güvenlik güçlerince Muhsine Topaloğlu’nun haksız ve keyfi bir şekilde gözaltına alınmasıyla ilgili açıklamada bulunarak olayın takipçisi olduklarını belirtip Dışişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nı sorumluluk almaya davet etti.

HÜDA PAR’IN açıklamasında, “HÜDA PAR İnsan Hakları ve Hukuk İşleri Başkanlığı olarak hem Türkiye’de hem de Suudi Arabistan’da olayın yakın takipçisi olduğumuzu bildirirken ibadet ve özgürlük hakkı elinden alınan Muhsine Topaloğlu’nun bir an önce hürriyetine kavuşması için Dışişleri Bakanlığını, Adalet Bakanlığını ve Diyanet İşleri Başkanlığını sorumluluk ve inisiyatif almaya davet ediyoruz” ifadelerine yer verildi.

 HÜDA PAR tarafından yayımlanan açıklamanın tamamında şu ifadelere yer verildi:

“19 Temmuz 2024 tarihinde umre ziyareti için özel bir turizm şirketiyle Türkiye’den Suudi Arabistan’a giden Diyarbakır Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğrencisi Muhsine Topaloğlu (24) Suudi Arabistan güvenlik güçlerince haksız ve keyfi bir şekilde gözaltına alınmıştır.

Muhsine Topaloğlu Medine’de iken 21 Temmuz günü sosyal medya (İnstagram) hesabından Mescid-i Nebevi’nin fotoğrafını, “Filistin’de direnişe devam, mücahitlere selam” mesajıyla paylaşmış ve paylaşımına turizm şirketinin sosyal medya hesabını da etiketlemiştir. Aynı gün saat 23.00 sularında hem turizm firmasında görevli rehber hem de Muhsine Topaloğlu Suudi Arabistan güvenlik güçlerince gözaltına alınmıştır.

Tur rehberi yapılan sorgulama sonrası serbest bırakılırken Muhsine Topaloğlu’nun tutukluluğu devam etmektedir. Muhsine Topaloğlu’nun babası Türkiye’nin Cidde Konsolosluğu ile irtibata geçmiş ancak konsolosluk güvenlik gerekçesiyle Muhsine Topaloğlu’nun tutukluluğunun devam ettiği bilgisini aktarmıştır.

Gözaltı tarihinden bu yana hiçbir şekilde Muhsine Topaloğlu’ndan haber alamayan ailesi ve yakınları Muhsine Topaloğlu’nun hayatından endişe duymakta ve mağduriyetin bir an önce yetkili organlar eliyle çözüme kavuşturulmasını istemektedir.

Terör rejimi İsrail’in soykırımlarına Dünya’nın her tarafından tepkiler, protestolar, kınamalar gelirken kutsal topraklardaki bu uygulamaları ile adeta siyonist çetenin korumalığını üstlenen Suudi yönetimini, takındığı hukuksuz ve keyfi tutumundan dolayı kınıyoruz.

HÜDA PAR İnsan Hakları ve Hukuk İşleri Başkanlığı olarak hem Türkiye’de hem de Suudi Arabistan’da olayın yakın takipçisi olduğumuzu bildirirken ibadet ve özgürlük hakkı elinden alınan Muhsine Topaloğlu’nun bir an önce hürriyetine kavuşması için Dışişleri Bakanlığını, Adalet Bakanlığını ve Diyanet İşleri Başkanlığını sorumluluk ve inisiyatif almaya davet ediyoruz.”