Euro

37,1154

Dolar

34,2541

Altın

3.011,41

haberler
Yaşam

Diyarbakır'da kimlik krizi: Eşine kimlik çıkaramayan adam yetkililerden çözüm istedi

Diyarbakır'ın Bismil ilçesinde ikamet eden Harun Altun, 11 yıl önce evlendiği Suriye uyruklu eşine Türkiye Cumhuriyeti kimliği çıkarmak için nüfus müdürlüğüne yaptığı müracaatan sonuç alamayınca çareyi yetkililere seslenmekte buldu.
  • Ekleme: 22.07.2024 16:56 Güncelleme: 22.07.2024 16:56
Cihan Ökmen
Diyarbakır'da kimlik krizi: Eşine kimlik çıkaramayan adam yetkililerden çözüm istedi

Harun Altun, Diyarbakır'ın Bismil ilçesi Güksu köyünde ikamet ediyor. 

Altun, 2013 yılında evlendiği  Suriye uyruklu eşinden 5 Çocuğu oldu. 2014 yılında evlendirme dairesine başvurarak  resmi evliliğini yaptı. Altun, 5 çocuğuna Türkiye Cumhuriyeti Kimliği çıkarabildi, ancak çocukların annesi  kimlik alamıyor. 

Yaşadığı süreci anlatan Altun, "Suriye vatandaşı iç savaş nedeniyle Türkiye’ye sığındılar. Bismil’de birbirlerimizi gördük. Raniya Hesen ile imam nikahıyla evlendim. Resmi evlilik için, Göç idaresine başvurdum. İstanbul’a kadar gittim. Resmi evliliği yaptım. Ama Suriyeli sığınmacıların Geçici koruma kapsamında (GKK) olduğu için Türkiye Cumhuriyeti Kimliği vermediler. Başka ülke vatandaşı olsaydı. 3 yıllık evlilikte vatandaşlık hakkı veriliyor. Suriyelilere yok." diyerek yaşadığı soruna çözüm getirilmesini yetkililerden talep etti. 

"Çocuklarıma Türkiye Cumhuriyeti Kimliği Bismil nüfus müdürlüğü tarafında verildi. Annelerine kimlik yok." diyen Altun, "Geçici koruma kapsamındaki (GKK) Suriyeli sığınmacıların bir Türk vatandaşı ile evlenme yoluyla vatandaşlık kazanması konusunda açık bir hüküm bulunmamaktadır. Türk vatandaşı ile evli olan GKK’daki Suriyelinin evliliklerinin 3. yılını doldurduktan sonra Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüklerine başvuruda bulunan Harun Altun ve Eşi Raniya Hesen, Bismil nüfus müdürlüğü onları, Göç idaresi başkanlığa sevk etti. Göç idaresinde Suriyeli Raniya kayıtlarda gözüküyor, ama Suriyeli sığınmacıların Geçici koruma kapsamındaki (GKK) kanununa takılıyor." Denildi. 

 

Türkiyede yapılan değerlendirmelerde; Oranları yıllara göre incelemeden önce genel bir değerlendirme yapmak gerekirse;  2015'ten beri yabancı uyruklu kadınlarla yapılan evliliklerde Suriyeli gelinler ilk sırada.

Onları genellikle Azerbaycanlı, Özbek veya yine Alman vatandaşları takip ediyor. Yabancı damatlarda ise Alman vatandaşları ilk sırada yer alıyor. 

Konuyla ilgili; Uluslararası Göç Entegrasyon Sınır Yönetimi Araştırmaları Derneği (GESYAD) Başkanı Dr. Aydoğan Asar ise evlilik yoluyla Türkiye'de oturum veya vatandaşlık almanın çok başvurulan bir yöntem olmadığını ifade ederek, evliliklerin vatandaşlık amacıyla yapılıp yapılmadığının tespiti için kontrolün gerektiğini de bakıldığını belirtti. 

Asar, yabancı kadın ve erkeklerin Türkiye vatandaşlarıyla evlilikleri halinde genellikle oturum hakkını almakta sorun yaşamadıklarını ancak 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun 16. maddesi gereği vatandaşlık için en az 3 yıl evli kalınması ve bu evliliğin aile birliği içerisinde sürdüğünün anlaşılması gerektiğini ifade etti.

Asar, "Başvuru sahiplerinde; aile birliği içinde yaşama, evlilik birliği ile bağdaşmayacak bir faaliyette bulunmama ve milli güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmama şartları aranır." dedi.

Geçici koruma kapsamındaki (GKK) Suriyeli sığınmacıların bir Türkiye vatandaşı ile evlenme yoluyla vatandaşlık kazanması konusunda açık bir hüküm bulunmaması mağduriyetlere neden oluyor. 

Son Eklenenler

Çok Okunanlar

Çerez Politikası

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "çerez politikasını" inceleyebilirsiniz.