Küba, Güney Afrika'nın Uluslararası Adalet Divanı' nda açtığı davaya katıldı

Rodriguez yaptığı açıklamada "Küba, Güney Afrika'nın Uluslararası Adalet Divanı nezdinde İsrail'e karşı açtığı davaya üçüncü bir ülke olarak katılmaya karar vermiştir" dedi.

Dışişleri Bakanlığı dün yaptığı açıklamada "Küba, İsrail'in Gazze'de yasadışı olarak işgal ettiği Filistin topraklarındaki eylemleriyle alenen ihlal ettiği Sözleşme kurallarına ilişkin yorumunu üçüncü bir ülke olarak sunma hakkını kullanacaktır" dedi.

Havana'nın bu girişimi "Filistin halkına karşı işlenen soykırıma son verilmesine yönelik meşru uluslararası çabaları destekleme ve bu çabalara mümkün olduğunca katkıda bulunma yönündeki kararlı ve sürekli taahhüdü" ile uyumludur.

Çatışmaya taraf olmayan üçüncü bir ülke, Soykırım Sözleşmesi'nin yorumlanmasını desteklemek üzere Uluslararası Adalet Divanı'na (UAD) hukuki argümanlarını sunabilir.

Aralık ayı sonunda Güney Afrika, UAD'ye başvurarak işgali Gazze'ye yönelik savaşında 1948 BM Soykırım Sözleşmesini ihlal etmekle suçlayan bir şikâyette bulundu.

UAD 26 Ocak'ta aldığı bir kararla, işgalcinin Gazze Şeridi'nde soykırım eylemlerini durdurması gerektiğini belirtti. 

Ayrıca mahkeme 24 Mayıs'ta işgale bir kez daha Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'a yönelik askeri saldırılarını "derhal" durdurma emri verdi ancak Tel Aviv kararlara uymayı reddetti ve siyonist işgal ordusu saldırılarına devam etti.

Güney Afrika tarafından Uluslararası Adalet Divanı'nda açılan dava Arap ve uluslararası kamuoyundan destek gördü.

İlk kararlardan bu yana aralarında Türkiye, Libya, Filistin, Nikaragua, Kolombiya, Şili ve İspanya'nın da bulunduğu çok sayıda ülke, UAD tüzüğünde yer alan ve üçüncü tarafların davaya müdahil olmasına olanak tanıyan bir hükmü kullanarak davaya müdahil olma talebinde bulundu.

UAD, Birleşmiş Milletler'in en yüksek yargı organıdır ve kararları yasal olarak bağlayıcıdır ancak bunları uygulayacak mekanizmalar bulunmamaktadır.

7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'nde devam eden yıkıcı savaşta çoğu çocuk ve kadın olmak üzere 123.000'den fazla Filistinli şehit ve yaralı olurken, binlerce kişi de kayıplara karıştı. (QUDSN.CO)