Diyarbakır'da Şehid Ali Haydar Bengi ve Gazze Direnişi programı düzenlendi

Davet ve Kardeşlik Vakfı tarafından Diyarbakır'da "Şehid Ali Haydar Bengi ve Gazze Direnişi" temalı program düzenlendi.

Merkez Yenişehir ilçesi Selahaddin Eyyubi Camii konferans salonunda düzenlenen program, Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı.

AYDER Diyarbakır İl Başkanı Doç. Dr. Fikret Özçelik'in selamlama konuşmasından sonra Diyarbakır İslami STK'lar adına İhvan-Der Başkanı Ali Sarıhan, 7 Ekim'den bu yana kentte yapılan Gazze temalı program ve etkinliklerden söz etti.

Sarıhan'ın yapılan faaliyetlere ilişkin yaptığı aktarımların ardından Davet ve Kardeşlik Vakfı Genel Başkanı Dr. Maruf Çelik, Şehid Ali Haydar Bengi'nin kişiliği ve mücadelesi hakkında konuştu.

Ebu Ubeyde canlandırmasından sonra programa katılan HAMAS Kudüs Ofisi Başkan Yardımcısı Dr. Macid Ebu Kutayş, katılımcılara hitapta bulundu.

"Allah'a yükselen temiz kanlar beşeriyetin kurtulması için verilen birer bedeldir"

Gazze Şehidi Ali Haydar Bengi'nin kahramanlığından bahseden Ebu Kutayş, "Ali Haydar Bengi Türkiye'nin kahramanı olmadan önce bir Filistin kahramanıdır ve Ali Haydar Hocamız geri durmamış, kanını, akidesi ve Filistin için akıtmıştır. Şu an Ali Haydar Bengi'yi andığımız bu günlerde İslam ümmeti ve Filistinli kardeşlerimiz izzetin savaşını Aksa Tufanı ismiyle vermektedir. Aynı zamanda Şanlıurfalı Şehidimiz Hasan Saklanan, sözlerini fiiliyata dökerek bir siyonist askeri öldürmüştür. Biz Şehid Hasan ve Ali Haydar'ın ruhuna şunu haykırıyoruz: 38 bin şehid sizlerin kendinizi feda ettiğiniz o gaye için ruhlarına Allah'ın katına yükseltmiştir. Allah'a yükselen o temiz kanlar, beşeriyetin zamanın zalimlerinden kurtulması için verilen birer bedeldir." dedi.

"Aksa Tufanı Filistin'den uzakta yaşayan 7 milyon Filistinlinin ümidini canlandırdı"

Aksa Tufanı'nın siyonist rejimin örümceğin evinden daha zayıf olduğunu kanıtladığının altını çizen Ebu Kutayş, "Filistin halkı olarak 1917'den, hepimizin kutsalı olan Mescid-i Aksa da 1967'den beri işgal altındadır. Filistinli 1200 mücahid kardeşiniz 7 Ekim sabahı siyonistlerin askeri alanlarını bertaraf ettiler. Bunu da şunun için haykırdılar: Filistin ve Mescid-i Aksa özgürlüğüne kavuşana dek mücadelemiz devam edecektir. Bu kardeşlerimiz İslam ümmetine ve Arap devletlerine şunu haykırdı: O korktuğunuz siyonist rejim, örümceğin evinden daha zayıftır. Aksa Tufanı Filistin'den uzakta yaşayan 7 milyon Filistinlinin ümidini canlandırdı." şeklinde konuştu.

"Mescid-i Aksa'yı özgürleştirmek için mücadele etmek her Müslüman üzerine farzdır"

Aksa Tufanı Operasyonu'ndan önce Mescid-i Aksa'nın siyonistler tarafından komplolara tabi tutulduğuna dikkat çeken Ebu Kutayş, "Bu komploların başında Mescid-i Aksa'ya hâkim olma ve ardından yıkımını gerçekleştirip yerine Süleyman Tapınağını inşa etmek vardı. Mescid-i Aksa İslam ümmetinin kıblesidir. Mescid-i Aksa'yı özgürleştirmek için mücadele etmek her Müslüman üzerine farzdır. Filistin'deki kardeşlerimiz siyonist düşmana karşı yapabileceklerini yapmaktadırlar." diye belirtti.

"7 Ekim'de yenilmez denilen siyonizm yenildi"

"Kassam Tugaylarının liderleri, 7 Ekim'de bu mücadeleyi başlattıkları zaman, bunun 1-2 gün süreceğini düşündüler fakat ilk 2-3 saat içerisinde bunun daha fazla süreceğini anladılar." diyen Ebu Kutayş, "Bu mücadeleyi başlattıklarında karşılarında tecrübeli ve güçlü askerlerle karşılaşacaklarını düşünüyorlardı. Fakat karşılarında zayıf insanları gördüler. 7 Ekim'den öce israil ordusu için 'yenilmez ordu' deniliyordu. 7 Ekim'de yenilmez denilen siyonizm yenildi. siyonistler Kassam mücahitleriyle karşılıklı mücadele edemeyeceğini anlayınca silahını kadın, çocuk ve yaşlılara yöneltti, okul ve üniversiteleri yıktı, çadırları yaktı. Şu an 36 bin şehidimiz 90 bin yaralımız var. Kardeşlerimiz şehidlerimizin cennete gittiği düşüncesiyle direnişe devam ediyor ve karşılığını Allah'tan diliyor, düşmanımız da yenilmiştir."

"siyonistlere destek veren ordular ya ölecekler ya esir düşecekler ya da akıllarını yitirip hastanelere düşecekler"

İslam Ümmetine kararlılık vurgusunda bulunan Ebu Kutayş, "Bu direniş sürecinde önümüzde iki seçenek var: Ya bu siyonist düşmana karşı galip geleceğiz ya da inşallah zaferi elde edeceğiz. siyonistlere destek veren ordular için de şu seçenekler vardır: Ya ölecekler ya esir düşecekler ya da akıllarını yitirip hastanelere düşecekler. İnşallah onlardan kalanlara da ulaşacağız. Bu Allah'a karşı verdiğimiz söz, milletimize karşı verdiğimiz ahiddir." dedi.  

"Avrupa'da binlerce insan İslam dinine giriyor"

Aksa Tufanı sayesinde tüm dünyada bir bilinçlenme başladığının altını çizen Ebu Kutayş, insanların bu sayede İslam dinine girmelerinin büyük bir zafer ve fetih olduğunu söyledi.

Ebu Kutayş, "Aksa Tufanı'nın dünya çapında zafer dışında oluşturduğu en önemli şey; Aksa Tufanı artık Avrupa'daki genç erkek ve kızların, insanların kalbine yerleşiyor ve dünyada bir bilinç oluşturuyor. Avrupa'da binlerce insan İslam dinine giriyor. Bu büyük bir fetih ve zaferdir. Bu belki Gazze veya Filistin için değil ümmet ve Kur'an için bir zaferdir." ifadelerini kullandı.