Uzmanlar, bir bireyin günlük alması gereken tuz miktarının en fazla 5 gram (yaklaşık bir çay kaşığı) olması gerektiğini vurguluyor. Türkiye'de ise bu oran, ortalama 10-15 gram arasında değişerek dünya ortalamasının oldukça üzerinde seyrediyor.
Aşırı tuz tüketiminin en bilinen zararı yüksek tansiyona neden olması. Vücutta su tutulmasına yol açan fazla tuz, kan basıncını artırarak hipertansiyon riskini yükseltiyor. Bu da kalp krizi, inme ve böbrek yetmezliği gibi hayati sağlık sorunlarına zemin hazırlayabiliyor. Ayrıca, fazla tuz böbreklerin çalışma yükünü artırarak uzun vadede fonksiyon bozukluklarına yol açabiliyor.
Tuz yalnızca ev yemeklerinde değil, hazır gıdalarda, turşularda, paketli ürünlerde ve dışarıda tüketilen yiyeceklerde de yoğun miktarda bulunuyor. Uzmanlar, vatandaşları özellikle işlenmiş gıdalardan uzak durmaları, yemek pişirirken ve sofrada tuzluk kullanımını sınırlandırmaları konusunda uyarıyor.
Sağlık Bakanlığı’nın yürüttüğü kampanyalarla tuz tüketimi konusunda farkındalık oluşturulmaya çalışılsa da alışkanlıkların değişmesi zaman alıyor. Uzmanlar, etiket okuma alışkanlığının kazandırılması ve toplumsal bilinçlendirme çalışmalarının artırılması gerektiğini belirtiyor.
Unutulmamalı ki, tuz hayatımız için gereklidir ancak fazlası zararlıdır. Gıdalardan doğal olarak aldığımız tuz miktarı genellikle vücudumuz için yeterlidir.