Kış mevsiminin yavaş yavaş yaklaşması ve havaların soğumasıyla dönüşen geçen göçebeler, tozlu yolları aşıyorlar.
Kış ayalarında sıcak bölgelerde hayatlarını sürdüren göçebeler, İlkbahar ve Yaz mevsiminde sıcakların başlamasıyla birlikte daha serin bölgelere doğru göç etmeye başlıyorlar. Hem gidiş hem de dönüş yolculuğunda birçok zorluk ve sıkıntılara katlanıyorlar.
Bahar mevsiminde Beydağı yaylasına çıktıklarını ve sonbaharın gelmesi ile dönüş yoluna geçtiklerini belirten yetiştiricilerden Mevlüt Toksöz, 'Tabi yaylada çadırlarda kalıyoruz. Yaylalarda çadırlarda kalmak tabi zorlukları var ama biz gidiş ve gelişlerde çok zorluklar yaşıyoruz. Yaylalarda elektrik olmadığı içinde ayrıca sıkıntı çekiyoruz. Arabayla bir yere kadar gidebiliyorsun, geriye kalan 4-5 kilometrelik yolu kendi imkanlarınla gidiyorsun. Eskiden at ve eşeklerle gidiyorduk, biraz daha kolay oluyordu, o da artık kalmadı. Yolumuzun yapılmasını talep ediyoruz. Yaylaya çıktığımız dönemde çadırlarla elektriğimiz olursa hem telefonumuzu şarj eder hem de aydınlatmadan faydalanırız. Bizlere jeneratör desteği sağlanırsa, çok iyi olur. Biz çobanlar sigortamızı yatıramıyoruz. Devlet yetkililerden yaşadığımız bu sıkıntıların giderilmesini rica ediyoruz.' dedi.
'Peygamber Efendimizin mesleğidir'
Çobanlığın güzel bir meslek olduğunu ve severek yaptığını kaydeden Toksöz, 'Çünkü bu meslek Peygamber Efendimizin mesleğidir. Daha önce bir fabrikada işçi olarak çalışıyordum. Baktım olmuyor, hayvan beslemeye karar verdim. İlk önce 100 tane ile başladım, çok şükür şu an 300 küçükbaş hayvanım var. Ben işimden çok memnunum. Kazancı da güzeldir. Allah'a şükrediyorum. Herkese de tavsiye ediyorum. Sağda solda yevmiye ile çalışacaklarına hayvan beslemeye başlasınlar.' tavsiyesinde bulundu.
'Yayla dönüşlerinde sıkıntılar yaşanıyor'
Yetiştiricilerin periyotlar halinde yaylalardan inmeye başladıklarını belirten Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı İhsan Akın, 'Çünkü havalar soğudu. Bugün de Mevlüt Topçöz arkadaşımız yayladan iniyor. Bu yayla sürecinde tabii birçok sıkıntı, sorun, problem yaşıyorlar. Dönüşte olsun, oradaki sosyal ihtiyaçlarla ilgili sıkıntılar yaşıyorlar. Bunların çözümü noktasında projelerimiz var. Bu projeleri de inşallah önümüzdeki yıl yani 2025 yılından itibaren hayata geçirmeye çalışacağız. Tabii geçmişte bazı bölgelerde bunu hayata geçirdik. İnşallah Beydağı yaylamızda da bunu hayata geçireceğiz.' dedi.
'Hayvan besiciliği desteklenmeli'
Tüm kamu kurumların gerçek anlamda yetiştiricilerin yanlarında olması ve onlara destek sunması gerektiğini söyleyen Akın, 'Çünkü burada yaşadıkları sorun ve sıkıntılarda, yani çalacakları bir kapısı, yerel yöneticilerin desteğini hissetmesi lazım. Yerel yöneticilerin özellikle küçükbaş hayvancılığa destek olmaları gerekiyor. Çünkü biliyorsunuz yaylalarda bin bir çeşit otla doğal beslenen küçükbaş hayvanlarımız bazen bakıyorsunuz ki satışlarda değerini bulmuyor. Örneğin kilosu 250-300 TL'ye kesilen küçükbaş hayvanın eti, kasaplardan veya marketlerden 500-600 TL'den alıyorsunuz. Yani yetiştiricinin, üreticinin desteklenebilmesi için serbest piyasanın çok fazla serbest olmaması lazım. Biz bunu daha önceden de dile getirdik. Yetiştiricilerin emeğinin karşılığını alabilmesi için de kesinlikle burada hem üretici hem tüketici ancak kontrollü olursa desteklenebilir. 300 liralık malı gidip 600 liraya alıyorsanız, burada bir problem vardır. Bunların kontrol edilmesi, gerekli ağır ceza işlemlerin yapılmasını inşallah devletimizden bekliyoruz. Bir diğeri geçmişte bir mahallemizde on tane evde hayvan varken, bugün bakıyorsunuz ki bir evde hayvan var. Hayvancılığın teşvikinin arttırılabilmesi, gençlerin, kadınlarımızın, bu işe yönlendirilebilmesi için de özellikle çobanlara, sosyal güvencenin sağlanması lazım' (İLKHA)