Elektrik kurumu kavşağından Yüzüncüyıl Parkı'na kadar sloganla eşliğinde yürüyen vatandaşalar, akabinde düzenlenen basın açıklamasına eşlik etti.
STK'lar adına basın açıklamasını okuyan Esat Aktanbaş,"Ey iman edenler! Eğer siz Allah'a (Allah adına İslam’a ve Müslümanlara) yardım ederseniz, O da size yardım eder ve sizin ayaklarınızı sağlamlaştırır." ayetiyle başladı.
"Rabbim ellerinize ve yüreklerinize dert vermesin"
Gazzeli mücahitlerin direnişine selam yollayan Aktanbaş, "Aksa Tufanı direnişinin seneyi devriyesi münasebetiyle bizleri bir araya getiren Allah'a hamd olsun. Filistinli kardeşlerimiz geçen sene bugün on yıllardır siyonist çetelerin işgali altında bulunan topraklarına taarruz hareketi gerçekleştirmiş, İslam'ın ve Müslümanların izzetini, canları pahasına savunmuşlardır. Ümmetin yeniden dirilişinin Filistin topraklarında ve işgal altında bulunan bütün İslam topraklarında ancak ve ancak İslami mücadele ile olabileceğini bütün dünyaya yeniden bir daha haykırmıştır. Yüzyıldan fazladır batıın işgali altında bulunan İslam coğrafyasında Filistinli kardeşlerimizin bu taarruzunu ve tam bir yıldır verdikleri destansı mücadeleyi Kahta sivil toplum kuruluşları olarak selamlıyoruz. Rabbim ellerinize ve yüreklerinize dert vermesin. Yüce Rabbimiz, 'Gevşemeyin, üzülmeyin; eğer (gerçekten) iman etmişseniz en üstün olan sizlersiniz.'" dedi.
"Bütün pervasızlıkları ile Müslüman coğrafyaya saldırıyorlar"
siyonist işgalin hedef gözetmediğine değinen Aktanbaş, "İslam coğraflarını işgal edenlerin gücü onların tanklarından, tüfeklerinden, uçaklarından kaynaklanmıyor. Asker sayılarının çokluğundan, gelişmiş teknolojilerinden de kaynaklanmıyor. Batıl bütün pervasızlığını, azgınlığını, gücünü bizlerin parçalanmışlığımızdan, bölünmüşlüğümüzden, dünyaya olan bağlılığımızdan alıyor. Biliyoruz ki birlik güçlendirir, azmi arttırır, cesareti kavileştirir. Ayrılık zayıflatır, gücü böler, cesareti kırar. Filistin, İslam toprağıdır. Anadolu gibi, Bosna gibi, Kazan gibi, Endülüs gibi...Bizler İslam’a iman etmiş kişiler olarak İslam’ın her karış toprağı için mücadele etmekle sorumluyuz. Her karış toprağımızı batılın zalim çizmelerine ezilmekten kurtarmakla mükellefiz. Hayatımızın ana odağına koymakla sorumluyuz. Anadolu coğrafyasını bizlere vatan kılan ecdadın azmini, cehdini, şuurunu taşımadığımız zaman, tıpkı Endülüs gibi bu toprakların da Batıl tarafından işgali işten bile olmayacaktır. Bundan mütevellit, Kudüs’ü savunmak İstanbul’u savunmaktır. Filistin’i savunmak Anadolu’yu savunmaktır. Beyrut’u, Şam’ı, savunmak Diyarbakır’ı, Konya’yı savunmaktır. siyonist çete ve sahibi emperyalistler bütün pervasızlıkları ile Müslüman coğrafyaya saldırıyor. Hiçbir kural, hiçbir ilke, hiçbir değer gözetmeden beldelerimizi talan etmekte, yok etmeye çalışmaktalar." ifadelerini kullandı.
"Unutmayalım gecenin en karanlık anı gündüze en yakın andır"
Zaferin yakın olduğuna değinen Aktanbaş, "Batıl, topyekun bir saldırı başlatmış bulunmaktadır. Dünya iktidarını ellerinde bulunduran güruhlar adeta dünyayı yekle yeksan edecek bir savaşa sürüklemektedirler. Bu varoluş savaşında tek seçeneğimiz var. Topyekûn savaşa ancak topyekûn cevapla karşı durabiliriz. Türküyle, Kürdüyle, Arabıyla, bir vücudun azaları misali yekvücut olarak ancak bu habis urlardan ülkemizi ve Müslüman beldeleri koruyabiliriz. Unutmayalım gecenin en karanlık anı gündüze en yakın andır. Ve yine unutmayalım ki direniş diriltir, mücadele özgürleştirir. İlahi vaaddir. Birlik olursak zafer Müslümanlarındır. Yüce Rabbimiz, 'Eğer bir yara aldıysanız, o kavme de benzeri bir yara değmiştir. İşte o günleri biz onları insanlar arasında devrettirip dururuz. Bu, Allah'ın iman edenleri belirtip-ayırması ve sizden şahidler (veya şehidler) edinmesi içindir. Allah, zulmedenleri sevmez'" şeklinde konuştu.