İlk defa ev alacaklara kredi yüzde 50, ikinci defa ev alacaklara verilecek kredilerin yüzde 25’e düşürüldüğünden dolayı Türkiye çapında emlak piyasasının bir önceki yıllara göre düşük seyrettiğini belirten Emlak Danışmanı Fatih Topal açıklamalarda bulundu.
Bu dönemde özellikle fıstığın iyi getirisi olduğundan dolayı yatırımın fıstığa yapıldığını belirten Topal, tarla ve arazi fiyatlarının da düştüğünü söyledi.
Topal, bir önceki yıllara göre şu anda kiralık daire sıkıntısının yaşanmadığını dile getirerek ev arayanların deprem sonrası yeni bina istediğinden dolayı yeni binalarda talep ve fiyat artışı söz konusunun olduğuna değindi.
Konut fiyatlarının düşük seyretmesinden dolayı ev almak isteyenler için bu dönemin fırsat olduğunu vurgulayan Topal, İLKHA muhabirine konuştu.
“Konut fiyatlarımız 2 yıl öncesine göre seyrediyor”
Topal, “Malumunuz özellikle devletin konut kredilerini yükseltmesi bir de konuta getirilen eklemelerle ilk defa ev alacaklara kredi yüzde 50, ikinci defa ev alacaklara yüzde 25’e düşürüldüğünden dolayı genel Türkiye çapında piyasamız bir önceki yıllara göre maalesef düşük seyrediyor. Özellikle temmuz ayında biraz hareket oldu; tahin dönemi olduğu için ev alma girişiminde bulunuldu. Dolayısıyla Türkiye çapında bir önceki aya göre yaklaşık yüzde 16 satış artışı oldu. Şanlıurfa’da da bu oran yüzde 10’larda kaldı. Ağustos ayına geldiğimizde hem milletin tatile gidişi hem Urfa’daki çiftçilerin tarladaki ürünlerinin peşine düşünce satışlarımız geçen yıla göre yüzde 25-30, geçen aya göre ise yüzde 40-45 satışlarda durgunluk oluştu. Konut fiyatlarımız 2 yıl öncesine göre seyrediyor. 2 yıl önce fiyatlarımız ne ise, bu yılda aynı şekilde seyrediyor.” dedi.
Kira fiyatları hakkında bilgi veren Topal, “Bu dönemde haziran-temmuz kira fiyatlarında biraz artış oldu. Geçen yıla oranla kira fiyatlarında yüzde 20-25 gibi bir artış söz konusu oldu. Ağustos ayında ise özellikle 1+1 ve 2+1 daire fiyatlarında artış oldu. 1+1 dairelerde kira fiyatları düştü. Bir önceki aya göre yüzde 15, geçen yılın fiyatlarına göre de yüzde 5’lerde bir fiyat düşüşü oldu.” diye konuştu.
“Depremden dolayı villa arsaları talep görüyor”
İnşaat bölgesinde arsa fiyatlarının arttığını, dışında olan arsalarda ise bir düşüş olduğunu söyleyen Topal, “Bu dönemde Urfa piyasasına genel anlamda bakarsak yatırımcılarımızın bu sene fıstığın iyi getirisi olduğu için en büyük yatırımı fıstığa yaptı. Tarla ve arazi fiyatları düştü. İnşaat bölgelerinde arsa fiyatları arttı. İnşaat bölgesi dışında olan arsalarımızda ise yüzde 20 gibi bir düşüş gözlemliyoruz. En çok talep edilen arsa yaşanan depremden dolayı villa arsaları. En çok artış ve talebi şu anda villa arsalarında görüyoruz. Özellikle Güllübağ dediğimiz bölgemizde geçen yıla göre villa arsalarımızda yüzde 20-25 gibi fiyat artışı oldu. Şanlıurfa merkezine yakın olan bölgelerde bağ evi talebi çok fazla. Özellikle suyu ve yolu olan bölgelerde bağ evi aşırı derecede olduğu için bu bölgelerde çok fazla bir talep söz konusu. Bu da geçen yıl fiyatlarına göre yüzde 30-40, bazı bölgelere göre yüzde 50-60 gibi fiyat artışları gözlemliyoruz. En çok fiyatı düşen Dağeteği bölgesi. Bu bölgelerde genelde Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerin yatırımı az, müteahhitlerin o bölgeyi talep etmemesinden dolayı oradaki fiyatlarımız bir önceki aya göre yüzde 15-25 arası, geçen yıla göre yüzde 10-12 arasında fiyat düşüşü söz konusu.” şeklinde konuştu.
“En büyük sıkıntı yeni bina bulamamak”
Depremden sonra yeni bina talebinin oluştuğunu belirten Topal, “Bu sene öğretmen ataması olmamasından kaynaklanan ve aşırı bir tayin olmadığından ve devletin gerekli önlemleri almasından dolayı bir önceki yıllara göre şu anda kiralık daire sıkıntısı yaşamıyoruz. Bu sene öğrencilerin gelişinin geçen yıla göre yine bir sıkıntı yaşanacağını ummuyoruz. Çünkü çok aşırı derecede öğrenci ve bekarlara yönelik 1+1 daireler çok fazla yapılınca burada herhangi bir fiyat artışı olmadı. Dolayısıyla buraya gelen hiç kimse evsiz kalmıyor. Burada en büyük sıkıntı gelen müşterilerimizin özellikle depremden sonra bina tercih etmesinden dolayı en büyük sıkıntı yeni bina bulamamak. Herkesin deprem sonrası bitmiş bina istediğinden dolayı yeni binalarda talep ve fiyat artışı söz konusu.” dedi.
“Bu dönemi iyi değerlendirip vatandaşlarımızın bir an önce konut almalarını tavsiye ederiz”
Yaşanan dönemin fırsat dönemi olarak değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Topal, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Vatandaşlarımız bu dönemleri iyi değerlendirebilirse, çünkü bu dönemi en iyi fırsat dönemi diye görüyoruz. Krediler düşük, fazladan konut yapımı var. Fiyatlar maliyetin altında seyrediyor. Bu dönemde ev almak isteyenler yatırımlarını altın, döviz değil de konuta yatırırsa önümüzdeki yıllarda en kazançlı yatırım olarak düşünüyoruz. Ev almak isteyen, evi olmayan, yatırım olarak ev almak isteyen vatandaşların bir an önce ev almalarını öneriyoruz. Aksi takdirde en ufak bir faiz artışı ya da talep patlaması yaşandığı takdirde bu duruma engel olunamaz. Artışların yükseleceğine inanıyoruz, çünkü inşaatın maliyetinin yüzde 10-15 gibi altında satışlar söz konusu. Özellikle büyük daire tercih edenler için bu dönem adeta cazibe dönemi. 4+1 üst sekmendeki dairelerimizde yüzde 35-45, bazı dairelerde yüzde 50 gibi bir düşüş söz konusu. Bu dönemi iyi değerlendirip vatandaşlarımızın bir an önce konut almalarını tavsiye ederiz.”
Topal, son olarak kirada yüzde 25 sınırının kaldırılması hakkında şunları söyledi:
“Bu dönem en çok sıkıntı yaşadığımız durum bu yüzde 25 olayıydı. Ev sahibinin mağdur olması söz konusu oldu. Bazı kiracı ve ev sahipleri kendi aralarında anlaşarak gerçek değeri üzerinden veyahut da gerçek değerin biraz altında kira fiyatlarıyla anlaştı. En çok şikâyet hem ev sahibi hem de kiracı bazında sıkıntılar yaşanıyor. İki tarafın da yeni sözleşme yaparken ahlaki ve gerçek değeri üzerinden, emlak firmalarından gerçek değerini alarak anlaşırlarsa çok daha iyi olur. Önceki yıllarda ev sahibi mağdurdu bu sene de kiracılar mağdur. Sözleşmesi biten kiracılar evden çıkarılıyor veyahut da kıira artışları değerinden fazla artırılıyor. İki tarafın da emlak firmalarına gelip gerçek değeri öğrenip o şekilde sözleşme yapmalarını öneriyoruz.”