Bu tarihi dokunun en dikkat çeken yapılarından biri olan On Gözlü Köprü, Dicle Nehri üzerinde zamana meydan okuyarak yükseliyor. Şehir merkezine sadece 3 kilometre uzaklıkta bulunan köprü hem mimarisiyle hem de çevresindeki efsanelerle ziyaretçilerinin dikkatini çekiyor.

Diyarbakır'da güneşli günler başlıyor! Yağış ihtimali var mı? Diyarbakır'da güneşli günler başlıyor! Yağış ihtimali var mı?

Mezopotamya'nın can damarı üzerinde bir yapı

Dicle Nehri, binlerce yıldır Mezopotamya coğrafyasının hayat kaynağı olmuş durumda. Türkiye sınırları içinde yaklaşık 530 kilometrelik bir bölümüne sahip olan nehir, Elazığ’dan başlayarak Diyarbakır, Batman ve Mardin üzerinden Irak’a uzanıyor. Bu nehrin üzerinde kurulu olan On Gözlü Köprü, nehrin iki yakasını tarihle birleştiriyor.

Köprü nerede?

On Gözlü Köprü, Diyarbakır’ın tarihi Sur ilçesinde, Dicle Nehri’nin üzerinde yer alıyor. On ayrı kemeriyle ismini alan bu köprü, halk arasında “Silvan Köprüsü” olarak da biliniyor. Mardin Yolu üzerinde konumlanan köprü, Diyarbakır şehir merkezine 3 kilometre mesafede bulunuyor.

Ziyaretçiler, köprüye Diyarbakır-Mardin yolu üzerinden toplu taşıma ya da özel araçla rahatlıkla ulaşabiliyor. Mardin Kapısı’nın dışında kalan köprü, şehrin hem kültürel hem de turistik rotaları arasında önemli bir durak olarak öne çıkıyor.

Tarihin tanığı

Köprünün yapım tarihiyle ilgili çeşitli görüşler bulunsa da en güçlü kanıt köprünün güney cephesinde yer alan kitabe. Bu kitabeye göre köprü, 1065 yılında Mervanoğlu Ahmed’in oğlu Emir Müeyyid Devle Kasım Nasır’ın emriyle inşa edildi. Mimar olarak ise Sancaroğlu Ubeydoğlu Yusuf’un ismi geçiyor.

Ancak bazı uzmanlar, köprünün daha eskiye dayandığını savunuyor. Hatta bazı kaynaklar yapımının 6. yüzyılda, Bizans İmparatoru I. Anastasias dönemine uzandığını belirtiyor. Köprü, tarih boyunca pek çok kez yıkılıp yeniden inşa edildi; son olarak Bizans İmparatoru Juannes Tzimisces tarafından 974 yılında yıkıldığı, ardından Emeviler döneminde tekrar ayağa kaldırıldığı biliniyor.

Mimari detaylar

172 metre uzunluğundaki köprü, kesme bazalt taş kullanılarak 10 kemerli olarak inşa edildi. Batı tarafındaki ilk beş kemer 10 metre genişliğe sahipken, köprünün geri kalan kısmı yaklaşık 4 metreye kadar daralıyor. İlk beş kemer ve son iki kemer eş büyüklükteyken, ortadaki üç kemer farklı bir yapıya sahip. Bu da köprünün mimarisine ayrı bir estetik katıyor.

Güney yüzeyde bulunan kitabede, köprünün tarihi hakkında bilgiler yer alırken, hemen yanında dikkat çeken bir detay da sağa dönük bir aslan kabartması.

Efsanelerle çevrili bir geçmiş

Dicle Nehri’nin taşıdığı su kadar hikâyesi de bol. Rivayetlere göre, Hz. Danyal’a suyun izleyerek fakirlere zarar vermemesi gerektiği vahyedilmiş ve nehrin zikzaklı akış yolu bu kutsal yürüyüşe bağlanmış. Aynı zamanda köprünün doğusunda yer alan Kırklar Dağı, Hz. Adem’in dünyaya indirildiği ve kırk suyla yıkandığı yer olarak kabul ediliyor. Hatta bölgedeki bir ayak izinin ona ait olduğuna inanılıyor.

Muhabir: Musa Azak