Loading...
Diyarbakır'da asırlardır devam eden mukabele geleneğinin kaynağı asrı saadet dönemine dayanıyor.
Bugün Diyarbakır'da yaşatılan mukabele geleneği Peygamber Efendimizden ta günümüze kadar kalplere şifa, gönüllere deva, dünya ve ahiret saadeti olan Kur'an-ı Kerim'in okunmasıyla gerçekleşiyor.
Peygamber Efendimizin sünneti olan mukabelenin anlamı nedir? Biraz bu konuya değinmek istiyorum.
Mukabele sözlükte "iki şeyi birbiriyle karşılaştırmak" anlamına geliyor.
"Mukabele", Kur'an tarihi ile ilgili bir terim olup, Hazreti Cebrail Aleyhisselam'ın her sene Ramazan ayında gelip Kur'an'ı Kerim-i Hazreti Peygamber (Sallallahu Aleyhi Vesellem) Efendimiz ile karşılıklı müzakere etmelerini, birbirlerine okumalarını ifade eder.
Özellikle mübarek Ramazan ayında Diyarbakır'da cami ve mescitler bir başka güzel oluyor.
Diyarbakır'da hâfızların veyahut okuması tecvit kurallarına göre düzgün olan birileri tarafından okunan Kur'an'ı Kerim-i cemaat pür dikkat takip ediyor.
Bu gelenek, Cebrail Aleyhisselam'ın Ramazan aylarında her gece Hazreti Peygamber'e (Sallallahu Aleyhi Vesellem) gelerek o ana kadar nazil olan ayet ve sureleri karşılıklı okuyup kontrol etmelerine dayanıyor.
Yüce kitabımız, hayat nizamımız Kur'an'ın Ramazan ayında nazil olmaya başlaması ve bu ayda yapılan amellerin diğer zamanlara göre daha faziletli kabul edilmesi de bu geleneğin Diyarbakır'da yaygınlaşmasında etkisini sürdürüyor.
Peygamber Efendimizin vefatından önceki son Ramazan'da mukabele iki defa gerçekleşmesi, bu sünnete daha sıkı sarılmaya sevk ettiğinden olsa gerek, Diyarbakır'da bulunan bütün camilerde mukabeleye büyük bir özen gösteriliyor.
Bu arada şunu da belirtmek te fayda buluyorum. Kur'an'ı güzel okuyan birinden dinleme ve yanlışsız hatmetmekle ilgili bazı naslar var.
Örneğin Hazreti Peygamber ashabın içinde güzel Kur'an okuyanları dinler, bazen göz yaşlarını tutamadığı olurdu.
Bir hadiste, Allah'ın evlerinden birinde O'nun kitabını okuyan ve müzakere eden cemaati rahmetin kaplayacağı, onları meleklerin kuşatacağı ve Allah Teâlâ'nın o mecliste yer alanları kendi nezdinde bulunanlara bildireceği rivayet edilmiştir.
Hadis ve nastan kaynağını alan bu mübarek gelenek, yüz yıllardır Diyarbakır'da sürdürülüyor. Bu yüzden Diyarbakır halkı mukabele geleneğine büyük önem veriyor.
Ramazan ayında tarihi Ulu Cami başta olmak üzere Diyarbakır'da bulunan bütün camilerde büyük bir manevi atmosfer oluşuyor.
Cemaat namazdan sonra mukabele için oluşturulan halkada yerini alıyor. O günün cüzü bitene kadar takip ediliyor. Bu silsile ramazanın son gününe kadar devam ediliyor. Son günde ise hatimler indiriliyor.
Diyarbakır'da bu kadim gelenek, büyük bir coşku ve manevi atmosfer içinde yaşatılmaya devam edilirken, bizlere de büyük sorumluluklar düşüyor. Dün büyüklerimiz bizleri camilere götürüp bu geleneği bize yaşattı, bugünde bizler çoluk çocuğumuzu, eş-dostumuzu, akraba, komşu ve tanıdıklarımızı camilere götürüp bu geleneği yaşatmalıyız.
Diyarbakır'da Kur'an aşıkları ve Kur'an bülbülleri olduğu sürece bu gelenekte devam edecektir. Yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim'in nurundan istifade etme, Peygamber efendimizin sünnetine tabi olmak dileğiyle… hayırlı iftarlar.