Uluslararası Diyabet Federasyonu'nun verilerine göre, dünya genelinde 537 milyon yetişkin diyabet hastalığıyla yaşıyor ancak diyabetli bireylerin yüzde 44'ü henüz tanı almadığı için hastalık ve komplikasyonlarından habersiz.
Diyabet, vücudun kan şekerini düzenleyememesi nedeniyle ortaya çıkan ve dünya genelinde hızla artan ciddi bir hastalık. Pankreasın yeterli miktarda insülin üretememesi veya ürettiği insülinin etkili bir şekilde kullanılamaması sonucu oluşan diyabet, çeşitli sağlık sorunlarına yol açabiliyor.
Ülkemizde TURDEP-II (Türkiye Diyabet, Hipertansiyon, Obezite ve Endokrinolojik Hastalıklar Prevalans Çalışması-II verilerine göre diyabet sıklığı yüzde 13,7 oranında olup, yaklaşık 12 milyon insan diyabetle yaşıyor.
"Diyabet görülme yaşı düştü"
Diyabetin hızla artan bir halk sağlığı sorunu olduğunu vurgulayan Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Profesör Doktor Ferit Kerim Küçükler, "Bazı ailelerde genetik nedenlerle diyabete daha sık rastlanır ve bu faktörler değiştirilemez ancak çevresel faktörler üzerinde kontrol sağlanabilir. Diyabetin en yaygın risk faktörleri obezite, hipertansiyon, genetik yatkınlık, sigara, hareketsiz yaşam, polikistik over sendromu ve uykusuzluktur. Obezite ve hareketsiz yaşam tarzı, diyabetin artışında başlıca nedenlerdir. Diyabetli yetişkinlerin yaklaşık yüzde 80'i fazla kilolu veya obezdir ve ayrıca ailesinde diyabet geçmişi olan bireylerin hastalığa yakalanma riski 2-3 kat daha fazladır. Günümüzde çocuklarda ekran başında fazla zaman geçirme ve fast food tüketimiyle diyabet riski erken yaşlara kadar inmiştir. Modern yaşamın bir diğer unsuru olan endokrin bozucu kimyasallar da diyabet gelişme riskini artıran çevresel faktörler arasında yer almaktadır." dedi.
"Diyabetli kişilerde kalp hastalığı ve inme riski daha yüksek"
Diyabet hastalığının sadece kan şekeri yüksekliği anlamına gelmediğini vurgulayan Profesör Doktor Ferit Kerim Küçükler, "Diyabet, kan damarlarına ve sinirlere zarar vererek vücuttaki birçok organ sistemini olumsuz etkiler. Diyabetli bireylerde kalp hastalığı ve inme riski oldukça yüksektir. " diye konuştu.
Bununla birlikte böbrek hastalıkları, 'diyabetik retinopati' olarak adlandırılan ve görme kaybına yol açabilen göz hastalığı, sinir hasarları gibi ciddi sağlık sorunlarının da diyabetin yaygın komplikasyonları arasında yer aldığına açıklayan Küçükler, diyabetin kontrol altına alınmamasıyla ortaya çıkabilen ve'diyabetik ayak' olarak bilinen durumunise ayaklarda yara, enfeksiyon ve daha ileri vakalarda uzuv kaybına kadar gidebilecek ciddi bir tabloya neden olabileceğine dikkat çekti.
"Yaşam boyu sağlıklı beslenmek kritik rol oynuyor"
Diyabetin önlenmesinin ve yavaşlatılmasının mümkün olduğunu açıklayan Küçükler, "Burada ilaçlardan ziyade yaşam tarzında yapılacak kalıcı değişiklikler esastır. Akdeniz tipi beslenme, sağlıklı bir yaşam için en uygun beslenme modelidir. Düzenli fiziksel aktivite, kan şekerinin dengelenmesine ve diyabet riskinin azaltılmasına katkı sağlar. Her gün 30 dakika yapılacak orta tempolu yürüyüşler bile bu konuda büyük fayda sağlar. Ayrıca, diyabet tedavisinin her bireyin ihtiyaçlarına özel olarak planlanması gerekmektedir." ifadelerini kullandı.
Küçükler, "Diyabetli hastaların yaşam boyu sağlıklı bir diyet programı sürdürmeleri, hem kan şekeri yönetiminde hem de diyabetin komplikasyonlarının önlenmesinde kritik öneme sahiptir." diyerek konuştu.