Malatya eski İl Milli Eğitim Müdürlüğü binası önünde bir araya gelen, aralarında hekim ve sağlık çalışanlarının da bulunduğu 7'den 70' binlerce kişi, getirdikleri tekbir ve attıkları sloganlarla HAMAS'a desteklerini, işgalci siyonist rejime ve destekçilerine ise lanet getirerek Kernek Karagözlüler Camii önüne kadar yürüdü.

Burada Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başlayan program, Hekimler ve Sağlık çalışanları adına Doç. Dr. Ahmet Selim Özkan'ın açılış konuşmasıyla devam etti.

Daha sonra Kudüs Kardeşlik Platformu adına basın açıklamasını Hüseyin Söylemez okudu.

Açıklamaya Ahzap suresinin 23'üncü ayetini okuyarak başlayan Söylemez, 'Allah'u Teala yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim'de; 'Mü'minlerden öyle adamlar vardır ki, Allah'a verdikleri söze sadık kaldılar. İçlerinden bir kısmı verdikleri sözü yerine getirip şehid olmuştur. Bir kısmı da şehid olmayı beklemektedir. Verdikleri sözü asla değiştirmemişlerdir.' diye buyuruyor.' dedi.

Söylemez, 'Selam olsun canlarıyla, kanlarıyla vatanlarında kalmanın bedelini ödeyen izzetli Gazze Halkına… Selam olsun öldürülmek pahasına mesleklerinden vazgeçmeyen Gazze'nin şeref ve haysiyet timsali hekim ve sağlık çalışanlarına… ve de selam olsun 49 haftadır sabırla, azimle sessiz yürüyen Malatya hekimlerine, sağlık çalışanlarına ve siz destek ehline... Selam olsun zulme karşı elinden ve dilinden geleni esirgemeyen, kararlılıkla protestolara ve boykota devam eden vicdanlı insanlara… Selam olsun Allah için burada olan sizlere ve gönlü burada olan kardeşlerimize! Selam olsun, üzerinde hücum yeleği, elinde silahı, kopmuş kolunda tel turnike, cebinde tesbih, dilinde dualarıyla yiğitçe savaşarak can veren aziz şehidimiz Yahya Sinvar'ın mübarek ruhuna… Allah kendisine rahmet eylesin, makâmını âli eylesin ve bizleri de aynı şecaat ve dirayetle hak yolunda cihad edebilenlerden eylesin' dileğinde bulundu.

'Bize miskinlik değil, cesaret ile barışık olan sabır yakışır'

Bir yılı aşkındır yalnızlığa terkedilen, barbar işgal ordusu tarafından zulme uğrayan Gazze halkının yaşadıklarına dikkat çeken Söylemez, 'Buna rağmen davasında tereddüt etmeyen Gazzeli kardeşlerimizin bizden daha az şikayetçi olması için buradayız. Ümitsizlik bize yakışmaz, Ümitsizliğin kaynağı kendi acziyetimiz ise bir an önce toparlanalım ve Allah'ın yardımını hak etmeye çalışalım. Bize miskinlik değil, cesaret ile barışık olan sabır yakışır' dedi.

Peygamber Efendimiz daha hayatta iken İslam orduları ve dönemin süper gücü olarak bilinen Bizans orduları arasında meydana gelen savaşı anlatan Söylemez, şöyle devam etti:

Bakandan yurt dışında çalışanlara ilişkin açıklama Bakandan yurt dışında çalışanlara ilişkin açıklama

'Bundan 14 asır evvele gidelim. Hazreti Peygamber henüz hayattayken Ürdün Nehri'nin doğusunda Mute köyünde İslam orduları ile onlardan kat kat üstün gözüken, dönemin 'süper' gücü Bizans'ın orduları karşı karşıya geldi. Zeyd bin Hârise'nin komutasında başlayan muharebede Zeyd şehit düştü ve yerine Cafer bin Ebu Talip komutayı devraldı. O da şehit düşünce Abdullah bin Revaha orduyu kontrol etmeye başladı. En son Abdullah bin Revaha'nın da ruhunu hakka teslim etmesinin üzerine Halit bin Velîd mağlubiyete doğru ilerleyen harbin seyrini değiştirdi ve Bizans güçlerinin geri çekilmesini sağladı. Bu harbin intikamını almak 3 sene sonra henüz 20 yaşında bir genç olan Üsame bin Zeyd'e nasip oldu.'

'Millet-i İslâm'ın bağrından onun intikamını almaya can atan nice Üsameler filizleniyor'

Tarih boyunca şehid olan HAMAS liderlerine ve onlardan sonra devam eden direnişe değinen söylemez, 'Bu asrın başında, bundan 20 sene evvel Şeyh Ahmed Yasin şehit edildi, direniş devam etti. Bir çocuk hekimi olan Abdülaziz el-Rantisi ondan bir ay sonra Hakk'a kavuştu, direniş devam etti. 2 ay önce İsmail Haniye suikaste uğradı, direniş yine devam etti. Bugün Yahya Sinvar, hiç ummadıkları yerde, çatışmanın, kavganın göbeğinde karşılarına çıktı ve kendisine olabilecek en kutlu ölümlerden biri nasip oldu. Ey zalim eşkıyalar, bu direnişin biteceğini mi zannediyorsunuz? Millet-i İslâm'ın bağrından onun intikamını almaya can atan nice Üsameler filizleniyor' dedi.

'Müslümanlar olarak boykot gibi önemli bir çağrıyı hafife almamalıyız'

Söylemez, 2 milyarlık İslam Ümmetinin izzetini, namusunu savunmak gibi ağır bir yükü omuzlayan 2 milyonluk Gazze halkının üzerine düşen mücadeleyi hakkıyla yerine getirdiğini ancak dünyanın geri kalanının bu zulmü bir film gibi seyrettiğine dikkat çekti.

Söylemez, 'Bizler gibi bu zulmü kabullenmeyen, zulüm karşısında ben ne yapabilirim, diyen Müslümanlar olarak boykot gibi önemli bir çağrıyı hafife almamalıyız. Boykot; haksızlığa karşı bir duruş, bir haykırış ve bir meydan okumadır. Katillerin en büyük güç kaynağı olan iktisadi güçlerine karşı açılmış bir savaştır. Bu kutlu savaşı hem fert hem devlet olarak kaybetmememiz gerekiyor' ifadelerini kullandı.

'Bizi cesaretlendiren, ölümü öldüren Yiğit Şehid Yahya Sinvar, şehadetin mübarek olsun'

Açıklamanın sonunda Yahya Sinvar'ın şehadet öncesi sözlerine yer veren Söylemez, 'Dikkatle dinleyip kendimize uyarlayarak birbirimizi şahit kılıp Allah'a duada bulunalım... '59 Yaşındayım. Evet ölümden korkuyorum! Yatağımda yaşlı develer gibi ölmekten, kalp krizinden ya da trafik kazasından ölmekten korkuyorum. Allah yolunda dinim, vatanım ve mukaddesatım için ölmekten korkmuyorum.' Ben de sizlerin huzurunda söz verip söz almak istiyorum. Ben Hüseyin Söylemez, 53 yaşındayım, ölümden korkuyorum… Mal-makam kavgasından dolayı öldürülmekten korkuyorum. Elim hastalık ya da elim trafik kazası sonucu gelecek bir ölümden de korkuyorum... Hele hele nefis mücadelesi için öldürmek ya da öldürülmek dehşet korkutucu... Allah için yaşayıp, Allah için ölmekten-öldürmekten ve de O'nun yolunda öldürülmekten korkmuyorum. Bizi cesaretlendiren, ölümü öldüren Yiğit Şehid Yahya Sinvar, şehadetin mübarek olsun' dileğinde bulundu.

Basın açıklamasının ardından program, Şehid Yahya Sinvar için kılınan gıyabi cenaze namazı ve ardından yapılan duayla son buldu. (İLKHA)