Yürüyüş, kadınlar ve erkekler olarak eş zamanlı iki ayrı yerde gerçekleştirildi. Kadınlar, Hacılar Camii'nden, erkekler ise Hacı Hıdır Camii'nden sloganlar eşliğinde Türk Telekom Kavşağı'na kadar yürüdü.

Ellerinde Filistin ve Tevhid bayraklarıyla mitinge katılan vatandaşlar, tekbirler getirdi. Programa STK'lar, akademisyenler ve halk katıldı.

Şiir ve ezgilerin dinletildiği programda sık sık tekbir ve sloganlar atıldı. Yoğun katılımın olduğu program Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı.

Bingöl Gazze Sivil İnisiyatifi Platformu adına açılış konuşmasını Memur-Sen Bingöl İl Başkanı Yunus Kava okudu.

Batılı emperyalist güçler İslam’a ve Müslümanlara olan düşmanlıklarını "israil" denen siyonist katil çetenin eliyle gerçekleştirdiğini belirten Kava, "Siyonist israil, Gazze’de tam 365 gündür soykırım yapıyor. Dünya kör, dünya sağır, dünya suskun, Dünyanın bu suskunluğu çoğu çocuk ve kadın kırk iki binden fazla insanı katleden, hastaneleri, okulları, ibadethaneleri dahi bombalayan soykırımcıyı, kandan beslenen katil sürüsünü cesaretlendiriyor. Çocukları öldürmeyi itikatlarının gereği sayan devlet görünümlü sapkın terör örgütü emperyalist sistemin koruması altında bölgeyi kan gölüne çeviriyor ve soykırım siyasetini bütün bölgeye yayıyor. Tarihin hiçbir döneminde ve dünyanın başka hiçbir yerinde katilin, soykırımcının bu kadar desteklendiği başka örnek yoktur! Batılı emperyalist güçler İslam’a ve Müslümanlara olan düşmanlıklarını İsrail denen Siyonist katil çete eliyle gerçekleştiriyor. Söz konusu Müslümanlar olunca bugüne kadar iddia ettikleri demokrasi, insan hakları, özgürlük gibi bütün değerlerini çiğnemeleri bundan. Bir düşünün, kendilerinin dışındakilere "insanımsı" diyebilecek kadar insanlıktan çıkmış bir ırkçı bir rejim ve inançla karşı karşıyayız."

"İnsanlık bütün değerleriyle birlikte bu katil rejim ve onu koşulsuz destekleyen emperyal güçler karşısında savunmasız"

Uluslararası sistem ahlaken, fikren, fiilen çöktüğünü söyleyen Kava, "Aklın, idrakin ve vicdanın rafa kalktığı bu kör bir inanç emperyalizmin desteği ile dünyayı bir cehennem çukuruna sürüklüyor. Dilimiz varmıyor ama, hapishanelere doldurdukları masum kardeşlerimize tecavüze varacak kadar ileri giden bir cinnet halini hangi akıl açıklayabilir. Uluslararası sistem ahlaken, fikren, fiilen çöktü. Uluslararası kurumlar çöktü. Daha da kötüsü, insanlık bütün değerleriyle birlikte bu katil rejim ve onu koşulsuz destekleyen emperyal güçler karşısında savunmasız. Mazlumun ahı arşa ulaştı. Anaların feryatları vicdanları ateşe verdi. Artık ne söz yetiyor ne kelam. Her şey gözümüzün önünde oluyor. Gazze’de olanları, Siyonist İsrail’in propaganda aygıtına kanarak "bizden uzakta" diyen aymazlar uyanır mı bilemeyiz ama, biz gerçekleri bir kere daha hatırlatalım. Bizzat batılılar tarafından sırtı sıvazlanan Terörist İsrail, bugüne kadar, kadın, bebek, çocuk, yaşlı ve hastanelerde tedavi gören 42 bin canı katletti." ifadelerini kullandı.

"Zillete razı olmaktansa direnmeyi ve şehadeti seçtiler"

Tüfekle yaralanan kedi ameliyata alındı Tüfekle yaralanan kedi ameliyata alındı

Siyonist çetenin arz-ı mev’ud hedefine ulaşmak için bütün bölgeyi ateşe vermeyi planladığının altını çizen Kava, "Batılı Başkentlerde alkışlanan katil Netenyahu yönetimindeki Siyonist israil, 7 Ekim'den bu yana. 17 bini çocuk, 11 bin beş yüzü kadın olmak üzere 42 bin Filistinli masum insanı katletti. Bunlar resmi rakam 97 binden fazla yaralı, on binlerce kayıp var. Bunlar istatistiki bir rakam değil, bunların her biri insan, her biri kardeşimiz. Bunlar bizim evlatlarımız, annelerimiz, bacılarımız. Bunlar insanın vicdanını kanatan gerçekler. Okulları, hastaneleri, camileri, kiliseleri bombalarken, insanlığın ortak değerlerini hiçe sayan siyonist rejim, Lübnan’a başlattığı saldırılarla sapkın inancıyla şekillendirdiği arz-ı mev’ud hedefine ulaşmak için bütün bölgeyi ateşe vermeyi planladığını gösterdi. Orada da durmayacaklar, biliyoruz. Ateş yaklaşıyor. Gazze’de rablerine şikâyette bulunan çocukların ahı, insanlığı bulmayacak mı zannediliyordu. Ne demişti o küçük kız. Sizlere hakkımı helal etmiyorum. Ya 8 yaşındayken büyümek zorunda kalan o çocuk. Ben çocukluğumu yaşayamadım ki demişti! Ama onlar yine de zulme ve katile karşı şerefle, inançla direndiler. Boyun eğmediler. Zillete razı olmaktansa direnmeyi ve şehadeti seçtiler." Şeklinde konuştu.

"İçeriden ve dışarıdan memleketimizi abluka altına alarak işgal etmenin alt yapısını kurmaya çalışmaktadır"

Emperyalist ABD'nin İslam ülkelerine göz diktiğine ve köpeği işgal rejimi ise saldırılar düzenlediğine dikkat çeken Doç. Dr Ramazan Korkut, "Gazze’de ki katliama, soykırıma ve vahşete doymak bilmeyen gözü dönmüş terör örgütü, lanetlenmiş küresel şeytan ABD’nin ve köpeği mel’ûn terörist işgalini bu defa Lübnan’a sıçrattı. Aynı terör örgütü, gözünü içeriden ve dışarıdan kuşatmaya çalıştığı Türkiye’ye dikmiştir. Öyle değil midir? ABD terör şebekesi, gelecekte olası bir işgal için; içeriden İncirlik'e çökmüş, Kürecik Radar Sistemine girmiş; Suriye, Irak ve Ortadoğu’ya yerleşmiş, sınırımıza kadar dayanmıştır. İçeriden ve dışarıdan memleketimizi abluka altına alarak işgal etmenin alt yapısını kurmaya çalışmaktadır. Diğer İslam ülkelerinin siyasi, ekonomik ve askeri alanlarda elini kolunu bağlamıştır. Ortadoğu’da israil adında bir terör karargâhı kurmuştur. Siyonist bir terör örgütüyle, israil ismi verilen köpeğiyle İslam ülkelerine saldırıyor. İslam ülkeleri eli kolu bağlı, olup bitenleri izliyor. Siyonizme karşı cihat eden ve şehit olanlar ebedi cenneti kazanıyor. Ahir zaman siyonizmine karşı mağlup olanlar ise ebedi bir cenneti kaybediyor ve cehennem karanlıklarına mahkûm oluyor." dedi.

"Zulmün topu var, güllesi var, kal’ası varsa; ümmetin bükülmez bileği ve dönmez yüzü vardır"

"İslam’ın adalet, rahmet ve medeniyeti; dün olduğu gibi bugün de yarın da; muasır cahiliyeyi mağlup edecek" diyen Korkut, "Aziz Kardeşlerim! Küfür devam etse bile, bu zulüm devam etmeyecektir ve asla devam etmeyecektir. Ye’sin ve zulmün rağmına; akli, nakli ve kat’î delillere istinaden, sizleri alemlerin Rabbi Allah’a yemin ile temin ediyorum ki: 'Şu istikbal inkılabı içinde en yüksek ve gür seda İslam’ın sedası olacaktır. Beşeriyetin başına bir kıyamet kopmazsa; Kur’an’ın semavi hüküm ve hakikati; İslam’ın adalet, rahmet ve medeniyeti; dün olduğu gibi bugün de yarın da; muasır cahiliyeyi mağlup edecek, yer yüzündeki zulüm, vahşet ve dalalet karanlıklarını dağıtacak; zulmü, zalimleri ve siyonizmi dize getirecek; zelil ve kepaze edecek, esefelessafiline atarak ebedi cehennem zindanlarının karanlıklarına mahkum edecektir. Sizleri yemin ile temin ediyorum ki; Kur’an’ın ahkâmı, adalet ve saadeti şarktan ğarba ve dünyanın tamamına serâ ser hakim olacaktır. Evet bugün; Filistin’de, Gazze’de İslam dünyasının dört bir yanında zulüm devam ediyor. Fakat zalimler şunu iyi bellesinler ki: Zulmün topu var, güllesi var, kal’ası varsa; ümmetin bükülmez bileği ve dönmez yüzü vardır. Zulmün topu, tankı ve silahı varsa; ümmetin zalimlerin başına kıyameti koparacak bir cihadı, cihad da sabır ve sebatı vardır." ifadelerini kullandı.

Program okunan dua ile sona erdi.