Üniversiteden yapılan açıklamaya göre, alanında uzman isimlerin katılımıyla Dolapdere Yerleşkesi'nde gerçekleştirilen sempozyumda, medikal tedavi, doğru beslenme ve düzenli egzersizin bir arada uygulanmasının hastaların yaşam kalitesini artırdığı ve komplikasyonları önlediği vurgulandı.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Bilgi Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Hande Seven Avuk, dünyada diyabet hastalığının artması nedeniyle, toplumda diyabet farkındalığını artırmak amacıyla her yıl 14 Kasım'ın Dünya Diyabet Günü olarak kutlandığını belirtti.
Avuk, "Bu yıl Uluslararası Diyabet Federasyonu (IDF) tarafından belirlenen tema 'diyabetli bireylerin iyilik halini artırmak' oldu. Etkinliğin amacı geleceğin sağlık çalışanları olacak öğrencilere ve topluma diyabeti her yönüyle anlatmak." ifadesini kullandı.
Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Rüştü Serter de Türkiye'de tip 2 diyabet oranının son yıllarda ciddi şekilde artış gösterdiğine dikkati çekti.
Serter, "IDF verilerine göre, ülkemizde diyabet hastalarının sayısı 9 milyona ulaştı. Sağlıksız beslenme, hareketsiz yaşam ve genetik faktörler bu durumu tetikliyor. Diyabet tedavisinde erken teşhis ve yaşam tarzı değişikliklerinin önemli. Özellikle kardiyovasküler ve böbrek hastalıkları riskinin azaltılması için vücut ağırlığı kontrolü elzem." açıklamasında bulundu.
- "Kapsamlı eğitimlerle özellikle diyabetli çocuklar sağlıklı beslenme düzenlerini kurabiliyor"
Diyabet Diyetisyenliği Derneğinden Dr. Ceren Yolaçan İşeri ise diyabet hastalarına sağlanan öz yönetim eğitiminin, kan şekeri kontrolü, vücut ağırlığı kaybı ve yaşam kalitesi üzerindeki olumlu etkilerinin altını çizdi.
Hamidiye Etfal Eğitim Araştırma Hastanesi Diyetisyeni Uzman Diyetisyen Büşra Akyol Yılmaz, 2022 ISPAD Klinik Kılavuzları doğrultusunda karbonhidrat sayımı eğitiminin bireylerin beslenme ve insülin düzenlemelerinde önemli rol oynadığını vurguladı.
Yılmaz, "Diyabet yönetiminde besin gruplarının sayımına dayanan kapsamlı eğitimlerle özellikle diyabetli çocuklar sağlıklı beslenme düzenlerini kurabiliyor. Öğünlerinin karbonhidrat miktarını, kan şekerini ve uyguladıkları insülin dozlarını ayarlayarak kendi öz bakım süreçlerini yönetebilme becerisi kazanıyor. Bu sayede Tip 1 diyabet yönetiminde kan şekerinin stabil seviyelerde tutulması daha kolay hale geliyor." şeklinde görüş belirtti.
İstanbul Bilgi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Aycan Çakmak Reyhan ise, egzersizin diyabet yönetiminde bir anahtar olduğunu aerobik ve direnç egzersizlerinin kan şekeri kontrolüne katkı sağladığını aktardı.