Halk arasında baharın müjdecisi olarak bilinen ve daha çok dağlık bölgelerde yetişen kenger (kereng), pazar tezgâhlarındaki yerini aldı.
Genellikle taze dallarının kabukları soyularak tüketilen kenger, Diyarbakır’daki semt pazarlarında kilosu 150 TL'den satılıyor.
Kırsal bölgelerde yaşayan halk tarafından yüzyıllardır tüketilen bu bitki hem taze olarak hem de kurutulup çeşitli şekillerde kullanılıyor. Baharın müjdecisi olarak bilinen kenger, ilkbahar aylarında toprak yüzeyine çıkan dikenli yapraklarıyla tanınıyor.
Kenger otunun faydaları arasında sindirim sistemi sağlığını desteklemesi ve bağışıklığı güçlendirmesi öne çıkıyor. Özellikle köklerinden elde edilen kenger sakızı, çiğnendiğinde diş ve ağız sağlığına katkı sağlıyor. Kenger bitkisi aynı zamanda karaciğer dostu olarak biliniyor ve safra salgısını artırarak sindirimi kolaylaştırdığı ifade ediliyor. Halk arasında “doğal antibiyotik” olarak da anılan kengerin, vücutta toksinlerin atılmasına yardımcı olduğu belirtiliyor.
Yemeklerde de kullanılan kenger otu, genellikle haşlanarak ya da kavrularak tüketiliyor. Kenger kavurması, yöresel mutfaklarda önemli bir yer tutarken, kenger sakızı ise doğal ve katkısız yapısıyla çiğneme alışkanlığı olanlar tarafından tercih ediliyor. Ancak uzmanlar, kenger otunun fazla tüketilmesi halinde mide sorunlarına yol açabileceği konusunda uyarıyor.
Kenger otunun toplama süreci oldukça zahmetli olup, dikensi yaprakları nedeniyle dikkat gerektiriyor. Yine de şifalı özelliklerinden dolayı birçok kişi bu bitkiyi toplamakta kararlı. Uzmanlar, kenger otunu tüketmeden önce bir uzmana danışılmasını tavsiye ediyor. Özellikle alerjik reaksiyon riski olanların bitkiyi dikkatli tüketmesi gerektiği vurgulanıyor.