Dr. Büşra Eskifuruncu, gaytada gizli kan testi ve kolonoskopi ile düzenli taramaların önemine dikkat çekerek, KETEM’lerde bu hizmetlerin ücretsiz sunulduğunu belirtti. Özellikle erken teşhisle kanserin önlenebilir ve tedavi edilebilir olduğunu hatırlattı.
Risk gruplarını ve dikkat edilmesi gereken belirtileri sıralayan Dr. Eskifuruncu, 50 yaş üstü bireylerin, ailesinde kanser öyküsü bulunanların, sağlıksız beslenenlerin ve hareketsiz bir yaşam süren kişilerin risk altında olduğunu vurguladı. Belirtiler arasında dışkılama alışkanlıklarında değişiklik, kanlı dışkı, karında şişlik, kilo kaybı ve halsizlik öne çıkıyor.
Bağırsak kanseri neden hayat kalitesini düşürüyor?
Dr. Eskifuruncu, bağırsak kanserinin günlük yaşamı ciddi şekilde etkileyen sonuçlar doğurabildiğini belirtti. Ameliyat sonrası bağırsakların torbada taşınması veya mama ile beslenmek zorunda kalınması gibi durumların, hastaların fiziksel ve psikolojik açıdan zorlanmasına neden olduğunu ifade etti. Bu nedenle erken teşhisin büyük önem taşıdığını vurguladı.
Kimler risk altında?
Bağırsak kanserinde risk gruplarını açıklayan Dr. Eskifuruncu, "Özellikle 50 yaş ve üzerindeki bireylerin yüzde 90'ı risk altında. Bunun dışında bağırsak polipleri de kanser riskini artırabiliyor. Ancak her polip kansere dönüşmüyor. Ailede bağırsak kanseri öyküsü olan bireyler risk grubunda. Genetik faktörler ayrıca daha önce kansere yakalanmış kişiler, ülseratif kolit gibi bağırsak iltihapları yaşayan bireyler, lif yönünden yetersiz beslenenler, sigara ve alkol kullananlar, aşırı kilolu ve hareketsiz yaşam tarzı olanlar da risk altında." uyarısında bulundu.
Hangi belirtiler uyarıcı olmalı?
Bağırsak kanserinin erken belirtilerine dikkat çeken Dr. Eskifuruncu, bağırsak alışkanlıklarındaki değişimlerin önemli bir uyarı işareti olduğunu söyledi.
Dr. Eskifuruncu, "Bağırsak alışkanlıklarımızda değişme. Bu söylediklerim belki sizi biraz tiksindirebilir ama herkesin bir dışkılama alışkanlığı vardır. 2 günde bir mi çıkıyor, 3 günde bir mi, günde 5 sefer mi? Bir rutinimiz vardır muhakkak. Bu rutin bozuluyorsa; örneğin, 2 günde birden 10 günde bire çıkmışsak veya günde 5’ten 3 günde bire çıkmışsak bu bizi düşündürmeli. 'Benim bağırsaklarım böyle çalışmıyor' diye uyanmalıyız. Büyük abdestimizde renginde farklılığa sebep olacak derecede bir kanlılık, abdominal yani karın şişkinliğimizin olması, kramplarımızın olması, kilo kaybımızın olması, yorgunluk, halsizlik, bulantı, kusma bunlar bizi uyarmalı. Bütün bunların dışında görsel olarak büyük abdestinizin kalınlığında bir değişiklik olması da önemli bir işarettir. Bir borunun içerisinden bir madde geçtiğini düşünün; boruda bir engel varsa kalınlığı değişerek madde çıkacaktır. Büyük abdestteki durumda da aynı şekildedir. Orada bir kitle varsa büyük abdestinizin şeklini değiştirecektir. Bu da bizi uyarması gereken durumlardan birisidir." diye belirtti.
Bağırsak kanseri nasıl tespit edilir?
Türkiye’de bağırsak kanseri taramaları, öncelikle gaytada gizli kan testi ile yapıldığına dikkat çeken. Dr. Eskifuruncu, bu yöntemi hamilelik testine benzeterek "Hamilelik testindeki gibi çift çizgimiz var; ancak burada tek çizgi çıkması bizim için önemli." dedi.
Bir diğer tarama yönteminin ise kolonoskopi olduğunu ifade eden Eskifuruncu, "50 yaşından sonra 10 yılda bir yapılması önerilen bu yöntem bağırsakların detaylı şekilde incelenmesini sağlar. Ancak kolonoskopi, tansiyon düşüklüğü gibi yan etkiler nedeniyle yalnızca doktor onayı ile uygulanmaktadır. Ailede kanser öyküsü olan kişilerin, hastalığın görüldüğü yaştan 10 yıl önce taranması gerekir, örneğin ailesinde bir bireyin 60 yaşında kansere yakalanması durumunda kişinin 50 yaşında taramadan geçmesi çok önemli." uyarısında bulundu
Ücretsiz tarama imkanı
50-70 yaş arasındaki bireyler için iki yılda bir gaytada gizli kan testi taramaları, kanser tarama merkezlerinde ücretsiz olarak yapıldığını ifade eden Dr. Eskifuruncu, bu hizmetten faydalanmanın erken teşhis açısından büyük bir fırsat olduğunu belirterek, vatandaşları tarama yaptırmaya davet etti.
Erken teşhis hayat kurtarır
Toplumun bu konuda bilinçlendirilmesi gerektiğini ifade eden Dr. Eskifuruncu, “Herkes kendi sağlığını ciddiye almalı. Unutmayın, erken teşhis hayat kurtarır." diyerek sözlerini tamamladı.