Yerel

Asırlardan gelen şifa kaynağı: Meyan kökü şerbeti

Asya, Avrupa ve Kuzey Amerika'ya özgü bir bitki türü olan meyan kökü, yapılan şerbetiyle şeker ve karaciğer hastaları başta olmak üzere bilenlerin vazgeçilmezi arasında yer alıyor.

Daha çok Diyarbakır ve çevresinde tüketilen meyan kökü şerbeti, öksürük ve boğaz ağrısını hafifletmekle beraber mide bulantısı, kusma ve kabızlık sorunlarının yanında kalp, kemik ve karaciğer sağlığını koruma gibi özellikleriyle biliniyor.

Osmanlı döneminden günümüz sofralarına kadar gelen meyan şerbeti; Asya, Avrupa ve Kuzey Amerika'ya özgü bir bitki türü olan meyan kökünden yapılıyor. Tatlı ve aromatik bir tada sahip olan meyan kökü şerbeti; genellikle içeceklerde, tatlılar ve yemeklerde kullanılır.

Diyarbakır merkez Sur ilçesinde neredeyse her köşe başında satılan meyan kökü şerbetinin yapılışını, faydaları ve tüketici kitlesi hakkında bilgi veren Yılmaz Batıbayır, özellikle Ramazan aylarında rağbetin daha çok olduğuna dikkat çekti.

Meyan kökü doğal ve içinde herhangi bir katkı maddesinin olmadığını belirten Batıbayır, "Diyarbakır, Batman, Bismil ve Fakulte taraflarında yerin altından çıkarılıyor. Yerin altından çıkarıldıktan sonra çekiçle ezip içini açıyor, leğende içine su ekleyerek karıştırıyoruz." dedi.

"Adana'da haşlama, Irak'ta acem çayı, Diyarbakır'da ise ismi ava susê"

Bu işi dededen toruna 50 yıldır yaptıklarını ifade eden Batıbayır, meyan kökü şerbetinin faydalarını sırlayarak şunları söyledi:

"Faydaları; mideyi rahatlatır, böbrekleri çalıştırır, kum ve taşları düşürür; kan, süt ve balgam söktürür, baş ve diş ağrısına kısaca her şeye iyi gelir; çünkü doğaldır. Diyarbakır'ın yerlileri çok içiyor. Daha çok yaz aylarında satılır. Özellikle Ramazan ayında başlayıp şişe usulü satıyoruz, bardak ile satışımız yok. Ramazan ayından sonra ise bardak ile satmaya devam ediyoruz."

Şifa niyetiyle Diyarbakır halkının yoğun rağbet gösterdiğinin altını çizen Batıbayır, meyan kökü şerbetinin diğer şehir veya bölgelerde her yörenin farklı şekilde adlandırdığına dikkat çekti.

Batıbayır, "Kürtçe ismi ise ava susê. Adana'da haşlama, Irak'ta acem çayı, Diyarbakır'da ise ava susê. Tadı biraz acıdır. Topraktan yapıldığı ve doğal olduğu için ilaca benziyor. Kolanın ve öksürük ilacının ham maddesidir. Yabancılar güzel karşılamıyor, bir yudum içtikten sonra 'ben bir daha içmiyorum' ifadelerini kullanıyorlar." şeklinde konuştu.