Asgari ücretinin belirlenmesi aralık ayında toplanacak olan "Asgari Ücret Tespit Komisyonu", işçi ve işveren sendikaları ile hükümet temsilcilerini bir araya getiriyor.
Komisyon, yılın yılık enflasyon koşullarını ve ekonomik koşulları göz önünde bulundurarak bir uzlaşı oranını belirleyecek. Geçmiş yıllarda, enflasyon oranı dikkate alınarak yapılan zamlarla ölçülen asgari ücret, bu yıl da benzer bir yöntemle belirlenecek.
Merkez Bankası'nın tahminlerine göre, 2024 yılı enflasyonun yüzde 38 ila yüzde 42 arasında gerçekleşmesi öngörülüyor.
Orta Vadeli Programı'na göre 2024 için enflasyon hedefi yüzde 41,5, 2025 için ise yüzde 17,5 olarak belirlenmiş durumda.
Asgari ücret artışı olursa, 2024 enflasyon tahmininin buna paralel olarak yüzde 38 seviyesinde yapılmasına, asgari ücretinin yaklaşık 23 bin 500 TL olması bekleniyor. Yüzde 40'lık bir artış durumunda 23 bin 800 TL'ye, yüzde 50'lik bir artışla ise 25 bin 500 TL'ye çıkabileceği öngörülüyor. Hali hazırda 17 bin 2 TL olan asgari ücret, işverene maliyetiyle birlikte 23 bin 500 TL seviyesinde bulunuyor.
Yeni asgari ücretin hem çalışanların alım gücünü hem de işverenler üzerinde aşırı bir yük oluşturmaktan kaçınacak şekilde belirlenmesi amaçlanıyor.
Potansiyel zam hesapları, işverenin maliyetlerinin ciddi şekilde artacağı düşünülüyor. Örneğin asgari ücretin 23 bin 500 TL'ye yükselmesi durumunda işverenin maliyetinin 32 bin 500 TL'ye çıkması tahmin ediliyor.
Asgari ücrete yapılan artış, birçok sosyal ve finansal kalemin de etkilenmesine neden oluyor.
Bunlar arasında; maaş, doğum ve askerlik borçlanması, SGK idari para cezaları, rapor ödemeleri, SGK teşvikleri ve Bağkur primleri gibi kişinin hayatlarını doğrudan ilgilendiren kalemler.