Harran Üniversitesi öğrencileri, Gazze’deki insanlık suçuna destek veren firmaların ürünlerinin üniversite kampüsünde satışını yasaklamak amacıyla Osmanbey Kampüsü Camii'nde basın açıklaması gerçekleştirdi.
Öğrenciler, firmaların insanlık suçlarına katkıda bulunduğunu belirterek, bu ürünlerin üniversite ortamında yer almaması gerektiğini vurguladı.
Yapılan açıklamada, şehid olan HAMAS lideri Yahya Sinvar’ın mücadelesine dikkat çekildi.
Basın açıklamasını Seyfullah Arslan okudu.
"Aksa Tufanı Operasyonu bir milat olmuştur"
Arslan, "siyonist işgal rejimi 75 yıldır işgal etmiş olduğu Filistin topraklarında işgali gün be gün genişletmektedir. Kudüs ve Mescid-i Aksa başta olmak üzere birçok mübarek belde işgalin postalları altında özgürlüğüne kavuşacağı günü beklemektedir. Filistinli kardeşlerimiz işgalin olduğu günden bu yana her türlü hak ihlaline maruz kalmıştır. Mazlum bir halk, siyonistler tarafından katledilmiş, arazilerine el konulmuş, evleri ve yaşam alanları gasp edilmiştir. siyonistlerin işgal saldırılarından dolayı kardeşlerimiz, başka ülkelerde muhacir kalmak zorunda bırakılmıştır. 1948'den bu yana 200 binden fazla Filistinli, siyonist işgal rejimi tarafından katledilmiştir. Sadece 7 Ekim'den bu yana Gazze'de en az 20 bini çocuk, 15 bini kadın olmak üzere 50 bine yakın kardeşimiz şehid olmuştur. 1967'den bu yana 1 milyondan fazla kardeşimiz, siyonist zindanlarında esir edilmiş, işkencenin en barbar ve vahşi yöntemlerine maruz kalmışlardır. Yaşanan bunca mezalime karşı 7 Ekim 2023’te Filistinli Mücahidler tarafından gerçekleştirilen Aksa Tufanı Operasyonu bir milat olmuştur. Aksa Tufanı Operasyonun üzerinden bir yılı aşkın bir zaman geçti. Mescid-i Aksa ve Kudüs başta olmak üzere Filistin’in her bir karış toprağının özgürlüğüne kavuşması ve 75 yıllık işgalin sona ermesi için bu operasyon gerçekleştirildi. Aksa Tufanı Operasyonu, yüz yıldır görülmeyen işgalin görünür olmasını sağlamıştır. Uluslararası aktörlerin ve devletlerin gerçek yüzünü ortaya çıkarmıştır. Aksa Tufanı Operasyonu, küfrün tek bir millet olduğunu göstermiştir." dedi.
"Soykırım suçuna ortak olan batıdan medet ummaktan vazgeçilmelidir"
siyonist işgalin yayılmacı adımlarına karşı batıdan medet ummanın, çölde su aramaktan başka bir şey olmadığını vurgulayan Arslan şöyle devam etti:
"siyonist işgalin yayılmacı adımlarına karşı batıdan medet ummak, çölde su aramaktan başka bir şey değildir. Batı devletleri ve uluslararası kurumlar Siyonist varlığa hizmet etmektedir. Batılı devletler, siyonistlerin soykırımına ve yayılmacı politikalarına askeri, lojistik ve istihbari destek vermektedirler. Batı devletleri siyonistlere yapmış oldukları destek ile soykırım suçuna ortak olmaktadırlar. Soykırım suçuna ortak olan batıdan medet ummaktan vazgeçilmelidir. Gazze direnişi ile ABD ve Avrupa ülkelerinin yenilmezlik algısı kırılmıştır. Bu zulme karşı bölgesel müdahale gücü oluşturulmalıdır. siyonist işgali durduracak somut adımlar atılmalıdır. Türkiye başta olmak üzere, vicdan sahibi ülkeler bu gücü oluşturmalıdır. Yaşanan zulme karşı sessiz kalınmamalıdır."
"Azim ve kararlılıkla Kudüs davasını savunmaya devam edeceğiz"
Genelde dünyaya özelde ise Harran Üniversitesine çağrı yapan Arslan, "Dünyanın özgür halklarından ve vicdan sahibi devlet liderlerinden talebimiz şudur; siyonist işgal rejimine destek sağlayan ürünleri boykot etmeye devam ediniz. Üçüncü ülkeler üzerinden siyonist işgal rejimine petrol sevkiyatı başta olmak üzere ticaretin her türlüsünden vazgeçiniz. Mücahidlerin Gazze'de kalıcı ateşkesin sağlanması yönündeki şartlarına destek veriniz. Gazze’de soykırım suçunu işleyen Türkiye vatandaşı siyonistlere yönelik yaptırımlar uygulayın. Direnişe askeri, lojistik ve teknolojik destekler verin. Harran Üniversitesi Yönetiminden de bir talebimiz var; Gazze'de yaşanan insanlık suçuna destek veren firmalara ait ürünlerin üniversitemiz bünyesinde bulunan kafeterya ve kantinlerde satışını yasaklayın! Harran Üniversitesi Müslüman Gençliği olarak; siyonist işgal rejimi, denize dökülüp haritadan silinene kadar azim ve kararlılıkla Kudüs davasını savunmaya devam edeceğiz." şeklinde konuştu.
Mustafa Göksu ise HAMAS lideri Yahya Sinvar’ın mücadelesine değindiği konuşmasında, "Bu dava yerde kalmaz, direniş yerde kalmaz. Çünkü bu, İslami bir dava ve İslami direniştir. İslami dava değil Yahya Sinvar’ın, 1400 yıl önce Allah Resulü’nün vefatıyla bile sona ermemiştir. Kalbimizde elbette bir hüzün var. Ancak direniş açısından kişilerin hiçbir önemi yoktur. Bizim görevimiz, Rabbimizin gözetiminde ve onun izniyle var gücümüzle çalışmaktır. Bir komutan gider, pek çok komutan gelir; bir kişi şehit olur, onun yerine binlerce direnişçi gelir." ifadelerini kullandı.
Basın açıklaması okunan dua ile sona erdi.