"Darbecilere af! Mağdurlara ızdırap! Adalet herkes için!" sloganıyla 28 Şubat Gönüllüleri Platformu organizasyonuyla MAZLUMDER, Ankara Sivil Toplum Platformu (ASTP) ve Adaleti Savunanlar Derneği (ASDER) destekleriyle Ankara Adliyesi önünde kocamış darbecilerin affının, gerçek mağdurların ızdırabını artırması üzerine basın açıklaması düzenlendi.

Basın açıklaması öncesi açıklamaya destek veren kurumlar adına birer konuşma yapıldı.

"Darbenin mağrurları dikkate alınıyor mağdurlarının yaşadığı mağduriyet dikkate alınmadan bir af gerçekleştiriliyor"

İlk olarak ASTP Başkanı Mustafa Kır, "Anayasadan aldığı yetkiyi kullanarak 7 askerin, 'kocamışlıktan' veya 'sürekli hastalıktan' dolayı affedilmelerini sorgulamıyoruz. Sorgulanan şey neden darbeci oldukları tescillenen bu darbeciler affedildiği halde darbe mağdurları hesaba katılmıyor. Darbenin mağrurları dikkate alınıyor mağdurlarının yaşadığı mağduriyet dikkate alınmadan bir af gerçekleştiriliyor. Hükümet yetkilileri genel bir af olmadığını açıklıyorlar. Evet genel bir af değil ama özel adrese teslim bir af şeklidir. Madem ki 28 Şubat dikkate alınıyor. Mağdurları ve mağrurlarıyla birlikte değerlendirilsin. Halen cezaevlerinde bulunan kardeşlerimiz var. Darbe suçsa darbeye karşı olmak neden suç oluyor? Bu neden sorgulanmıyor? Neden mağduriyet yaşayan kardeşlerimizin mağduriyetleri dikkate alınmıyor? Bu durum her ne kadar onların affedilmesi yönünde çaba gösterenleri sevindirmiş olsa da halkın genelinde bir rahatsızlık meydana getirmiştir." dedi.

"Darbecilerin affedilmesi meselesi onların devamı olan darbecileri cesaretlendirmekte"

MAZLUMDER adına 28 Şubat Mağduru Emekli Albay Mehmet Yavuz Ay, ise şunları aktardı:

"Biz Müslümanlar olarak herkesin istediği ve inandığı gibi yaşamasının yanındayız. 'Başkalarına verilenler bize niye verilmiyor?' duygusunun da ötesinde adaletin tecellisini istiyoruz. Adalet bir şeyin yerli yerine konulmasıdır. 28 Şubat döneminde atıldığı için bunu kaldıramayıp ölen Abdulmutalip Yıldırım'ın çocuklarının eşinin uğradığı zulmün faturasını kim ödeyecek? Eşi Gülhane Hastanesinden kapı dışarı edilerek sokağa atılan Yüzbaşı Sadık Güray Balatekin'in mağduriyetini kim ödeyecek? Benim çocuklarımın burada bulunan öğretmen, öğrenci ve memur hanımefendilerin sönen hayallerini ve beklentilerini kim karşılayacak. Tabi ki kimse zulme uğramasın, kimseye haksızlık yapılmasın ama bizim topyekun bir mücadele vermemiz lazım. Bu ülke bizlere bırakılamayacak kadar kuşatma altında olan bir ülke ve çevremizde süren savaşlara bakarak sıranın bize doğru geldiğini de görebiliyorum. O yüzden biz kimseyi ötekileştirmiyoruz. Kimseye, uğradığı yanlışlıklara ve zulme karşı 'oh olsun' demiyoruz. Ama yanlışlıkları adaletsizlikleri bize yapılan kötülüklerin karşılığının da olması gerektiğini tarihe not etmek üzere buradayız. Değişirsek değiştirebiliriz, düzelirsek düzeltebiliriz ama öğrenilmiş çaresizliklerle boyun bükmeyeceğimiz hükümetin yanlışlıklarını da görmeyeceğimiz anlamına gelmiyor. Darbecilerin affedilmesi meselesi onların devamı olan darbecileri cesaretlendirmekte ve gelecekte darbelerin yapılması için fırsat verilmektedir."

"Geç değil hemen adalet istiyoruz"

ASDER Başkanı Namık Kemal Urhan, "YAŞ mağduru askerlerin bir kısım haklarının giderildiği söylenebilir. Ama yine çok acıdır ki YAŞ mağdurları için kurulan çıkarılmış olan 6191 sayılı kanunun özel hükümleri uyarınca mağdur oldukları anlaşılanların sadece emeklilik haklarının verilmesi ve araştırmacı kadrolarına izin verilmişken yine üstüne basa basa söylüyorum FETÖ döneminde komisyon veya mahkeme kararıyla mağdur oldukları ve yanlış işlem yaptıkları anlaşılanların bütün haklarının verilmiş olması yine 28 Şubat mağdurlarını incitmektedir, acıtmaktadır ve canlarını yakmaktadır. Bu sebeple talebimiz şudur ki bütün 28 Şubat mağdurları için bir komisyon kurularak bu komisyona yapılacak müracaatlar ve yapılacak inceleme sonucu mağdur oldukları anlaşılanların haklarının teslim edilmesi gerekmektedir. Bunun acilen yapılması gerekmektedir. 28 yıl geçti buradaki birçok insan da kocadı, yaşlandı ve bir kısmı hastalıklara uğradı. Bu sebeple geç değil hemen adalet istiyoruz. Adalet istiyoruz. Adalet istiyoruz." şeklinde belirtti.

"Hapiste 28 Şubat davasından hüküm giymiş mahkumlarından hiçbir darbeci kalmamıştır"

Yapılan konuşmaların ardından basın açıklaması 28 Şubat Gönüllüleri Platformu Başkanı Şerife Kaya, tarafından okundu.

Kaya, "Bildiğiniz üzere kamuoyu tarafından '28 Şubat Davası' olarak bilinen davada kesin hüküm giyerek darbeci oldukları tescillenen mahkumlardan 7’sinin kalan cezaları; 17 Mayıs 2024 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı kararlarıyla kaldırılarak tescilli darbeciler evlerine gönderilmişlerdir. Böylece hapiste 28 Şubat davasından hüküm giymiş mahkumlarından hiçbir darbeci kalmamıştır. Cumhurbaşkanı kararlarında söz konusu mahkumların 'Kocama hali' veya 'Sürekli hastalık hali' gerekçe gösterilerek Anayasa’nın 104’ncü maddesi 16’ncı fıkrası gereği işlem yapıldığı belirtilmiştir. Anayasa’nın 104’ncü maddesi Cumhurbaşkanı’nın görev ve yetkilerini düzenlemektedir. Bahsi geçen 16’ncı fıkrada; 'Sürekli hastalık, sakatlık ve kocama sebebiyle kişilerin cezalarını hafifletir veya kaldırır.' denmektedir." dedi.

"Bize göre cezaların kaldırılmış olması darbeci mahkumların 'affedilmesi' demektir"

"Görünen o ki Sayın Cumhurbaşkanımız darbecilere merhamet etmiştir." diyen Kaya, devamında şunları aktardı:

"İsteseydi o zalimlerin hak ettikleri cezaları sonuna kadar çekmelerini sağlayabilirdi. İsteseydi cezaları kaldırma hakkını kullanmayıp hapiste kalmalarını sağlayabilirdi. Ama Cumhurbaşkanımız cezaları tamamen kaldırmayı tercih etmiştir. Bize göre cezaların kaldırılmış olması darbeci mahkumların 'affedilmesi' demektir. Sayın Cumhurbaşkanımızın kararını; makamına duyduğumuz saygı ve kendisine duyduğumuz sevgi gereği saygıyla karşılıyoruz. Ancak bu karara katılmıyoruz. Çünkü darbe suçlularının cezalandırılmadığı, darbe mağdurlarının haklarının iade edilmediği her darbe, darbeci vesayet odaklarını cesaretlendirmekte ve başka darbelere zemin hazırlamaktadır. Bu karar kamu vicdanını yaralamıştır. Bu karar; kamu vicdanında karşılık bulmamıştır. Bu karar; 28 Şubat dönemi mağdur ve mazlumlarının kalbini kırmıştır. Bu karar; 28 Şubat döneminde somut hak kaybına uğramış, hayatı mahvolmuş olan binlerce insanımızın yüreğini dağlamıştır. Bu karar; adalet terazisini zalimlerden yana eğmiştir."

"Acaba darbecilere gösterdiğiniz merhamete mağdurlar daha layık değil mi ki halen meclisin kapılarında bekliyorlar?"

Açıklamanın devamında Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'a seslenen Kaya, "Sayın Cumhurbaşkanımız! 28 Şubat döneminde zulmen hapislere atılan, halen hapislerde çürümeye devam eden yüzlerce mazlum var. Onlar da kocadı. Onlar da sürekli hastalık sahibi. Ne yazık ki onlar, darbecilere gösterilen olağanüstü toleranslı sağlık raporlarını nedense bir türlü alamıyorlar. Nedense onlar zât-ı âlînizin merhametine bir türlü mazhar olamıyorlar. Onları ne zaman göreceksiniz?

Sayın Cumhurbaşkanımız! 28 Şubat döneminde somut hak kaybına uğrayan ve halen haklarına kavuşamayan çok sayıda mağdur halen sizlerden gelecek güzel bir haberi beklemekte. Evet bizler de kocadık. Sürekli hastalıklar bizlere de uğramaya başladı. Acaba darbecilere gösterdiğiniz merhamete mağdurlar daha layık değil mi ki halen meclisin kapılarında bekliyorlar?

Sayın Cumhurbaşkanımız! Adalet terazisinin iki kefesi vardır. Bir kefesinde zalime ceza, diğer kefesinde mazluma hakkını vermek vardır. Bu karar göstermiştir ki terazi şaşmıştır. Zalimin izzeti, mazlumun zilleti devam ettirilmiştir. Madem ki olan olmuş, darbeciler affedilmiştir devletimiz hiç olmazsa hak sahiplerinin hakkını tam teslim etmelidir.

Sayın Cumhurbaşkanımız! 28 Şubat dönemi olağan dışı bir dönemdir. O dönemde yaşanan tüm zulümler, hak kayıpları da olağan dışıdır. O nedenle kaybolan hakların telafisi de olağan usullerle değil, ancak olağanüstü dönemlerin ilacı olan olağanüstü yetkili KOMİSYON ile yapılabilir. FETÖ/PDY örgüt mensupları için dahi komisyon kurularak kanun ve Anayasa Mahkemesi kararları gereği mağdur olanların geçmişe dönük bütün hakları iade edilmiştir. 28 Şubat mağdurları için böyle bir komisyon kurulmaması mağdurları derinden yaralamaktadır. Zât-ı âlînizden artık böyle bir komisyonun derhal kurularak 28 Şubat dönemine ait tüm mağdurların, tüm somut hak kayıplarının, bunlara hangi usullerle hak iadesi yapılacağının bu komisyon marifetiyle tespit edilmesini, alınan kararların hiçbir yasal engel bahane edilmeden tüm kamu kurum ve kuruluşları tarafından uygulanmasını istiyoruz.

Sayın Cumhurbaşkanımız! 28 Şubat Komisyonu derhal kurulmalıdır. Toplumsal barış için bu komisyonun kurulması elzemdir. 2025 yılında 28 Şubat’ın 28’nci yılı dolacaktır. 2025 olmadan, 28 yıl dolmadan, yarın değil, hemen şimdi harekete geçmenizi bekliyoruz.

'Adalet mülkün temelidir' sözünün sahibi Hazret-i Ömer’i kendisine rehber edindiğini bildiğimiz bir Cumhurbaşkanımız var. Kendisinden bu sözün gereğini yapmasını bekliyoruz." diyerek Cumhurbaşkanının 28 Şubat mağdurlarının mağduriyetini görmesini istedi. (İLKHA)